"varsayımsal olarak" - Translation from Turkish to Arabic

• نظرياً
• نظريا
• إفتراضياً
• فرضاً
• من الناحية النظرية
• فرضياً
• إفتراضيا
• افتراضا
• افتراضاً
• افتراضياً

Eğer Varsayımsal olarak konuşuyorsak bu benim uçağım, sen burada değilsin ve ikisini de alıyorum.
لو نتحدّث نظرياً حقاً، هذه طائرتي، أنتَ لستَ موجوداً، فسآخذهما معاً.

Ben bir psikiyatrist değilim yani bir teşhis koymam etik olmaz ama Varsayımsal olarak katilin kötücül bir narsist olduğunu söyleyebilirim.
أنا لست متخصصة نفسية لذا سيكون غير اخلاقي مني أن أقوم بتشخيص عيادي لكن نظرياً قد أقول

Varsayımsal olarak, bir hastada ülserasyonlar*, deri isiliği uçlarda uyuşukluk ve keratit* varsa, ne dersin?
لنفترض نظريا ان مريضا حضر مصابا بتقرحات وطفح جلدي نحاسي وخدر في الاطراف

Varsayımsal olarak konuşursak, eğer iki insan tamamen farklıysa ve kavga etmekten başka bir şey yapmıyorlarsa, romantik bir geleceklerinin olma şansı var mı?
نظريا اذا كان هناك شخصان علي طرفي النقيض ولم يفعلا اي شىء سوي الشجار

Evet, bu kişi göçmenlik bürosunu aramadığı sürece çünkü Varsayımsal olarak arayan kadın cehennemde yanacak.
.. أجل، طالما أنها لن تمكث مع نفس الشخص ،الذي اتصل بإدارة الهجرة .. لإنها إفتراضياً سوف تحترق في الجحيم

- Varsayımsal olarak konuşursak bu gece işlenecek bir suçu bilen müvekkilimiz olsaydı ve bu suçu önlemek için size yardımcı olmak isteseydi ona dokunulmazlık vermek için bir anlaşma olur muydu?
- ..حسناً, فرضاً - اذا كان لدينا عميل لديه علم بأن جريمة ما ستحدث

Eğer birisi, Varsayımsal olarak ufak bir patlama yaratmak istiyorsa bilgisayar kaydı olmadan bunun araştırmasını nasıl yapabilir ki?
اذا كان هناك شخص مهتما نظرياً بخلق تفجير صغير, كيف يمكن للمرء نظريا ان يبحث عن شيء م هذا القبيل

Varsayımsal olarak, ne oldu?
نظرياً ، ماذا حدث؟

Varsayımsal olarak Danny, Landon'ı iyi oyuna getirdi.
نظرياً... (داني) إصطاد (لاندون) بشكل جيّد

Tabii Varsayımsal olarak diyorum.
أنتَ تعلم... نظرياً.

Varsayımsal olarak orada beş bin dolar var.
نظريا هنالك خمسة آلاف في الداخل

Sanırım onlar... Başkan ve CEO, Goldman Sachs - Varsayımsal olarak mı?
أعتقد ذلك، نظريا سيضايقنى

- Varsayımsal olarak, bu adama cevap vermem.
نظريا, لن اجيب على هذا الرجل

Varsayımsal olarak konuşacaksak bütün gün konuşabilirim.
حسنا، إذا كنت تريد حديثاً إفتراضياً يمكنني إجراء هذه المحادثه كل يوم.

Varsayımsal olarak, bunu Heather yapmış olsa hala benim peşime düşme nedenini açıklamıyor.
دعينا نقول ، إفتراضياً أنها كانت "هيذر" هذا لايفسر لما سعت خلفي

Yani, sadece Varsayımsal olarak köpek yiyecek olsaydık.
أعني -كما تعلمين - فرضاً

Varsayımsal olarak.
فرضاً

Evet. Varsayımsal olarak diyelim ki Iron Heights'ın yapamayacağını yapan bir tür hapishane biliyorum.
أجل، لنقل من الناحية النظرية أنني أعرف سجن من نوعِ ما،

Bu kesinlikle, Varsayımsal olarak o hislerin tekrar ortaya çıktığı anlamına gelmez, değil mi?
فهذا حتما لا يعني فرضياً أن هذه المشاعر عادت للظهور , صحيح ؟

Sadece laf olsun diye soruyorum, Varsayımsal olarak hangisini vermek isterdin?
حسنا، تعرف، لأجل الجدال فقط، إفتراضيا. أي منهم كنت ستتخلى عنه

Varsayımsal olarak konuşursak, ya Dünya'nın bire bir kopyasını bulsaydık ve bulduğumuz bu yeni gezegenle şu anki gezegenimiz arasındaki tek fark, insan evriminin henüz gerçekleşmemiş olması olsaydı en ham haliyle...
ماذا لو تحدثنا افتراضا أننا اكتشفنا نسخة طبق الأصل من كوكب الأرض والفرق الوحيد بين

Varsayımsal olarak, bunu Heather yapmış olsa hala benim peşime düşme nedenini açıklamıyor.
لنقل افتراضاً أنها كانت (هيذر)... هذا لا يزال لا يفسر مطاردتها لي

Evet, Varsayımsal olarak ve dikkatlice seçilmiş kelimelerle.
...نعم، افتراضياً ومع إختيارٍ للكلمات بحذر