"varsayıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • افترض
        
    • أفترض أنك
        
    • سأفترض
        
    • افتراض
        
    • وأفترض
        
    • أفترضُ
        
    • بإفتراض
        
    • أفترض أن
        
    • أفترض أنّك
        
    • إفتراض
        
    • بافتراض
        
    • فرض
        
    • أفترض أنكِ
        
    • افترضت
        
    • هل أفترض
        
    Dokuzunca sembolün bilinmeyen bir uzaklık denklemini temsil ettiğini varsayıyorum. Open Subtitles افترض ان الرمز التاسع يمثل المعامل س في معادلة المسافة
    Şimdiki zamanla konuştuğuna göre aşkınızın hâlâ devam ettiğini varsayıyorum. Open Subtitles أنتِ تستخدمين الفعل المضارع لذا افترض ان العلاقة لا زالت
    Eğer fark edilirsen olacakları bildiğini varsayıyorum. Open Subtitles أنا أفترض أنك تقدر النتائج إذا تم إكتشافك
    Endişelenseydim, elinde neler olduğunu sorardım, ...ama sormuyorum, yalnızca elinde iyi bir şeyler olduğunu varsayıyorum, ...demek ki endişelenmesi gereken kişi sensin. Open Subtitles إن كنت قلق, سأسألك بما لديْك لكن ليس لدي شيء, لذا سأفترض ان لديك انت شيء بما يعني انك يجب ان تقلق
    Bu geceden sonra tekrar oynamak isteyeceğimi varsayıyorum Open Subtitles على افتراض أن أريد أُمثٍّل مرة أخرى بعد هذه الليلة
    Bunu yaptığını biliyorum ve sende kanser ya da iktidarsızlık... olmadığını varsayıyorum. Open Subtitles أعلم بأنك فعلتها قبلاً وأفترض بأنه ليس لديك السرطان أو العجز الجنسي
    Şimdi, dinozorları hatırladığımızı varsayıyorum. TED أنا الاَن افترض اننا نتذكر الديناصورات.
    varsayıyorum ki iri yapılı ve sesleri kuvvetli kişilerdir? Open Subtitles افترض انهم اصحاء, ضخام الجسم ,وصوت جهورى ؟
    - Temel göğüs göğüse dövüşme eğitimi aldığını varsayıyorum. - Evet. Open Subtitles افترض انك تلقيت تدريبات أساسية على القتال اليدوي
    Hey, Woz, aynı dili konuştuğumuzu varsayıyorum, doğru mu? Open Subtitles ووز، افترض اننا نتحدث نفس اللغة، أليس كذلك؟
    Bir noktada rol yapmayı bırakacağını varsayıyorum. Open Subtitles أفترض أنك سوف تنزل بنطالك في منتصف الرقصة
    Konsolosluktaki olay yüzünden aradığınızı varsayıyorum. Open Subtitles أفترض أنك تتصل بخصوص الحادث الذى وقع فى قنصليتكم
    Çoktan küçük silahlarda ustalaştığını varsayıyorum bu yüzden seni biraz daha gelişmiş bir şeyle başlatıyoruz. Open Subtitles سأفترض أنك تجيد استعمال الأسلحة الخفيفة. لذا ستبدأ بشيء متقدّم بعض الشيء.
    Tabii bunu derken, yaşlandıkça sağlık durumunun kötüye gitmeyeceğini varsayıyorum. Open Subtitles على افتراض أن صحتي لن تتدهور بينما أتقدم بالسن
    Yeni ajanımızdan olmak ister miyiz hiç, ve seninde hayatını kaybetmek istemediğini varsayıyorum. Open Subtitles لا نريد أن نخسر عملينا الجديد، وأفترض بأنك لا تريد أن تفقد حياتك
    Dışarıda bekliyoruz. Ama zaten bildiğini varsayıyorum. O yüzden, işte olacaklar... Open Subtitles نحن في الخارج، لكن أفترضُ أنّكِ تعلمين هذا مُسبقاً، لذا هاكِ ما سيحدث
    Bir ruhun olduğunu varsayıyorum. Bahanen nedir? Open Subtitles أعني، بإفتراض أنّ لديك روح، لذا، ما هو عذركَ؟
    Çok fazla gürültünün, işitmeniz için kötü olduğunu bildiğinizi varsayıyorum. TED أفترض أن أكثركم يعلم أن الضوضاء مضرة لسمعكم.
    Bir hayranım için hiç önemli değil. Geçen geceki yayını izlediğini varsayıyorum. Open Subtitles إنّي ملبية لأيّما تطلبه معجبة، أفترض أنّك شاهدت نشرة ليلة قبل أمس.
    Kim olduğumu bildiğini varsayıyorum Open Subtitles على إفتراض أنَّ تَعْرفُ الذي يُمارسُ الجنس مع أَنا
    Bu işi en son yaptığımdan beri diziyi değiştirmediklerini varsayıyorum. Open Subtitles بافتراض .. انهم لم يغيروا الترتيب منذ فعلتها آخر مره
    Şimdi, Duffy'ye gidecek kadar akılsız olmadığını varsayıyorum. Open Subtitles والآن على فرض أنه ليس غبياَ ما يكفي لمقابلة " دافي "
    Kalp krizi geçirmediğini varsayıyorum. Pıhtılaşma sorunun oldu mu? Open Subtitles أفترض أنكِ لم تصابي بسكتة دماغية هل أصبتِ بجلطة من قبل؟
    Bu kişinin sevgilinle ilişkisi olduğunu, arıların ölmesinden endişelenen çıplak bir hırsız olmadığını varsayıyorum. Open Subtitles افترضت أنها على علاقة بحبيبك، وليست لصة عارية تهتم بمسألة موت النحل.
    Bu koğuşun dinleme cihazlı olduğunu varsayıyorum? Open Subtitles هل أفترض أن الزنزانة بها تنصت؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more