"varsayacağım" - Translation from Turkish to Arabic

    • سأفترض
        
    • سأتظاهر
        
    • فسأفترض
        
    • سوف أفترض
        
    • سوف أتظاهر
        
    Eğer saat 22:00'ye kadar bir yanıt vermezseniz kapasitesiz ve olduğunuzu varsayacağım. Open Subtitles إذا لم أستلم أي إجابة خلال 22 ساعة سأفترض أنّك بحالة عجز
    Eğer saat 22:00'ye kadar bir yanıt vermezseniz kapasitesiz olduğunuzu varsayacağım. Open Subtitles إذا لم استلم ردا عند الساعة 2200 فإني سأفترض أنّك بحالة عجز
    Pekâlâ, astım diye bir şeyi hiç duymadığınızı varsayacağım. Open Subtitles حسناً، سأفترض أنه لم يحدثك أحد من قبل عن أزمة الربو
    O zamana kadar bana doğru söylediğini varsayacağım. Open Subtitles حتى ذلكَ الوقت سأتظاهر انها تخبرني الحقيقة
    Ve görmediğimi varsayacağım başka şeyler. Open Subtitles ! و هناك اشياء أخرى سأتظاهر بأني لا أراها
    Tesadüf ya da problem olabilir, ...ki ben önceki olduğuna inanmam, sonraki olduğunu varsayacağım. Open Subtitles حسنا، إما أنها صدفة أو أنها مشكلة ولكني لا أصدق بالظاهر فسأفترض بالباطن
    Korkunç şeylerin yalanımın cezası olduğunu varsayacağım. Open Subtitles سوف أفترض أن هذه الاشياء المخيفه هي عقوبه على الكذب
    Pekâlâ, astım diye bir şeyi hiç duymadığınızı varsayacağım. Open Subtitles حسناً، سأفترض أنه لم يحدثك أحد من قبل عن أزمة الربو
    Bu işe sen talip değilsen, beni takip ettiğini varsayacağım, ki bu da sana karşı elimi güçlendiriyor. Open Subtitles ما لم تكوني أتيتِ لتقديم على وظيفة فإنني سأفترض بأنك تلاحقيني الذي يجعلني أن أتخذ ضدك قضية.
    Bölge Savcısı Yardımcısı olduğumun aklından çıktığını varsayacağım. Open Subtitles أتدري؟ سأفترض بأنك نسيت أنني نائب مدّعي عام..
    Çince bilmiyorum, bu yüzden veda ettiğini varsayacağım. Open Subtitles لستُ أتحدّث الصينيّة لذا سأفترض أنّكَ قلتَ وداعًا
    Hiçbir şey bilmediğiniz için sorduğunuzu varsayacağım. Open Subtitles سأفترض أنّك توجّه إليّ هذا السؤال لأنّك لا تعلم شيئًا
    Pekâlâ, üzerinde kimlik olmadığını varsayacağım. Open Subtitles حسناً , سأفترض بأنك لا تحملين . أي بطاقة هوية معك
    Paramı götünüze sokup getirmediyseniz geri almayı beceremediğinizi varsayacağım fakat... Open Subtitles إن لم يكن لديكما مالي محشور في مؤخراتكما, سأفترض أنكم لم تستطيعوا إستعادته.
    Bu konuşmayı hiç yapmamış olduğumuzu varsayacağım ama sağ ol, baba. Open Subtitles حسنا , سأتظاهر أننا لم نحظى بهذة المحادثة... ولكن شكرا يا أبى...
    İyi, bunun olmadı varsayacağım. Tamam mı? Open Subtitles سأتظاهر بأن هذا لم يحدث حسناً ..
    Sizin New York Knicks olduğunuzu varsayacağım. Open Subtitles سأتظاهر بأنني نيويورك نيكس.
    Bunu bana asla anlatmadığını varsayacağım. Open Subtitles سأتظاهر بأنك لم تخبرني بذلك.
    Bunu duymadığımı varsayacağım. Open Subtitles سأتظاهر بأنّي لم أسمع ذلك
    Tesadüf ya da problem olabilir, ...ki ben önceki olduğuna inanmam, sonraki olduğunu varsayacağım. Open Subtitles حسنا، إما أنها صدفة أو أنها مشكلة ولكني لا أصدق بالظاهر فسأفترض بالباطن
    Öyleyse bu sohbetimizi ileri bir adım olarak varsayacağım. Open Subtitles لقد تعلمت أنه من الحكمة أن تكون حذراَ سوف أفترض إذن أن حديثنا الآن
    Bunu demek yerine tebrik ettiğini varsayacağım. Open Subtitles سوف أتظاهر بأنك قلت تهانئي بدل من هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more