Eğer onu tanısaydım bende onlarla top oynamaya gidebilirdim. Tabi berbat oynadıklarını varsayarak. | Open Subtitles | اذا كنت صديقه كنت ساذهب لالعب معه مع افتراض انهم ضعفاء فى اللعب مثلى |
Lady Alexander'ın Bay Ed'le bir bağı olmadığını varsayarak başladığımız yerdeyiz. | Open Subtitles | على افتراض ان ليدي الكساندر لا تتعلق بالسيد اد يبدو بأننا في نهاية مسدودة |
Ben hala gorebiliyorum varsayarak, isten sonra gorusuruz. | Open Subtitles | نراكم بعد العمل، افتراض لا يزال يمكنني أن أرى. |
Fang Fang Jiangsu AIC'e anlaşmayı konuştuğumuz gibi fakslayacak her şeyin usulüne uygun olduğunu varsayarak fabrikaya hakim gönderiyorlar. | Open Subtitles | فانغ فانغ أرسلت الأدلة عبر فاكس ،إلى مكتب الغرفة تجارية الأمريكية في جيانغسو لنفترض أن كل شيء في محله، |
Söylemediğini varsayarak bilgi almak için farklı metotlar mı uygulamalıyım? | Open Subtitles | لذا يمكنني الإفتراض أنك حصلت عليها بطرق لا تستطيعين قولها ؟ |
- ...varsayarak, bence rahat bırakalım. | Open Subtitles | بإفتراض إنهم لن يهجموا الليلة نحن يجب أن ندعها بمفردها |
Kurtarılması gereken bir masum olduğunu varsayarak hareket ediyorduk. | Open Subtitles | نحن نعمل على فرضية أنها بريئة وتحتاج إلى الإنقاذ |
20 dakika sonra, torunlarına anlatacak bir hikayen olacak. Tabii, onları da bilgilendireceğini varsayarak söyledim bunu. | Open Subtitles | بعد 20 دقيقة، ستكون لديكِ قصّة ترويها لأحفادكِ، على إفتراض أنّكِ ستخبرينهم |
Hainimizin bu siber saldırının da sorumlusu olduğunu varsayarak kodunu takibe almıştım, tekrar kullanılırsa diye. | Open Subtitles | وعلى افتراض أن الخائن هو المسئول عن هذه القرصنة كنت أراقب نفس الكود |
Kate, yaşadığını varsayarak hareket ediyoruz. | Open Subtitles | فقط قولوا ان ابنى مات كاتى نحن نعمل على افتراض انه حى - |
Söylediğin her şeyin doğru olduğunu varsayarak soruyorum üstün ırk homo novus yarın nasıl işe gitmeyi düşünüyor? | Open Subtitles | على افتراض أن كل ما تقوله صحيح كيف سيذهب هذا "الإنسان المتطور" جينيا للعمل غدا صباحا؟ |
Ablamı bilgilendirmek için iki gün izin aldım eğer yapabilirsem tabii zamanının gelmiş olduğunu varsayarak ve gerçekten durumu zorlamıyorum. Tekrar. | Open Subtitles | تعرف، لو كنتُ أستطيع، على افتراض أنّ الوقت قد حان ولا أدفعه... |
Medea bu söylemiştim varsayarak ı'm? | Open Subtitles | أنا على افتراض وقال المدية لك هذا؟ |
Kendisi duruma el koymuş, geride bırakacağını varsayarak. | Open Subtitles | على افتراض أنّك كنت تتجاوزه |
Şimdi, bu varsayarak bulunuyor ki biz doğru donör bulabilirsiniz. | Open Subtitles | و الآن, لنفترض أننا لم نجد المتبرِّع المناسب |
Haklı olduğunu varsayarak, bununla ilgili ne yapacağız? | Open Subtitles | لذا علينا أن نتحرك بسرعة أو سيموت الكثير من الناس. لنفترض أنّكِ محقة، ما الذي سنفعله حيال ذلك؟ |
Anlayacağınız üzere, batı gelenekleri insanlığın yaptığı en büyük kötülüklerin bencillikten doğduğunu varsayarak hataya düşerler. | Open Subtitles | كما ترون التقاليد الغربية تعاني من ذلك الإفتراض المسبق بأن |
Sanırım iki cinayet olayından da aynı kişilerin sorumlu olduğunu varsayarak devam etmeliyiz. | Open Subtitles | أفترض أنّه يتوجب علينا المضي في ظل الإفتراض أنّ كليهما... -مسؤول عن كلتا الجريمتين . |
Bütün makul varsayımları gözden geçirdiğimizi varsayarak ikinci dereceden kanıtlar, cinayet suçlaması için yeter. | Open Subtitles | لأن الأدلة الظرفية ،كافية لإدانته بالقتل بإفتراض إستبعادنا لكافة الفرضيات المنطقية |
İşte bunları bilirsek, herkesin bir karar için iki şeyi önemseyeceğini varsayarak, meseleye yönelik davranışlarını öngörebiliriz. | TED | إذا عرفنا تلك الأشياء نستطيع أن نتوقع سلوكهم بإفتراض أن كل المجموعة تهتم بشيئين فقط عند إتخاذ أي قرار . |
Bassam, birbirimizi affedebileceğimizi varsayarak ülkemi yönetiyor. | Open Subtitles | (بسام) جعل بلادي تعمل على فرضية أن بوسعنا جميعا مسامحة بعضنا |
12, bilemedin 15 dakikaya. Daha önce vurup düşürmeyeceklerini varsayarak tabii. | Open Subtitles | ما بين 12 إلى 15 دقيقة، على إفتراض أنّهم لن يسقطوها أولا. |
Bunun kaybolan büyük bir yığının parçası olduğunu varsayarak hareket ediyoruz. | Open Subtitles | و سنعمل وفقا للإفتراض الذي يقول أن هذه جزء من المجموعة التي فُقِدت |
Başarının sırrının insanların bir kutu gazozla ne yapacaklarını bilmediklerini varsayarak elde ettiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تظن سر نجاحك على أفتراض أن الناس لم تكن تعرف ما الذي تفعله بهذه الصودا؟ |
Tersini varsayarak başlayalım, yani iki kutuda 7 ve daha az bulunsun. | TED | سنبدأ بافتراض العكس، وهو أن صندوقين يحتويان على 7 أو أقل. |