Büyük amcanızın vasiyetinin uygulayıcısı olarak, açıklama vesilesiyle tüm miras 300 milyon dolar sizindir. | Open Subtitles | بصفتي منفذ وصية عمك , بموجب القانون أعلن أن الميراث الكامل , 300 مليون لك |
Onlar, benim değil. Kızımın vasiyetinin içeriğini biliyorum. | Open Subtitles | إنها ليست لي، هذا سيعارض وصية ابنتي |
Bilmenizi isterim ki, Andrew'ın kayıp vasiyetinin en büyük lehtarı benim. | Open Subtitles | ...أريدك أن تعلم أننى المستفيد الأكبر ...فى وصية أندرو المفقودة . |
Babası onu vasiyetinin ve aile servetinin dışında bırakmış. | Open Subtitles | حذفه والده من وصيته و حرمه من ثروة عائلته |
Cidden oğullarından birinin, vasiyetinin sahtesini yaptığını düşünüyor musun? | Open Subtitles | أحقاً تعتقد بأن واحداً من الأبناء زوّر وصيته ؟ |
Charles'ın servetini sana ve Yvette'e bıraktığını biliyoruz ama vasiyetinin içeriği, evlilik dışı çocuklarının kendi payları üzerine hak iddia etmesini engellemekte başarısız oldu. | Open Subtitles | نحن نعلم أن تشارلز ترك ثروته لك ول ايفيت ولكنه فشل في ادخال اللغة في وصيته الذي يستثنى أطفاله اللقطاء |
John Barnett'in vasiyetinin ve son isteğinin bir kopyası. | Open Subtitles | إنها نسخة من وصية " بارنيت " الأخيرة |
John Barnett'in vasiyetinin ve son isteğinin bir kopyası. | Open Subtitles | إنها نسخة من وصية " بارنيت " الأخيرة |
- Önce Adele'in vasiyetinin kopyasını buldu. | Open Subtitles | لذا، سوف تبدأين بالمحاولة على إيجاد نسخة من وصية (أديل). ـ أجل، وماذا بعد ذلك؟ |
Gitmeden önce Adele'in vasiyetinin kopyasını almamıza imkan yok. | Open Subtitles | ليس هناك طريقة لنسخ وصية (أديل) قبل أن نغادر. |
Roma onun vasiyetinin koruyucusunu ve icracısını tayin etti. | Open Subtitles | -و لقد قامت روما بصفة الواصى على تنفيذ وصيته |
- Hiç sanmam. - Kramer karısına vasiyetinin olduğu bir kutu bıraktı. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد ذلك - كريمر)، ترك صندوق لزوجته في وصيته) - |
Patron. Armstrong kız arkadaşına vasiyetinin kopyasını bırakmış. | Open Subtitles | قام (أرمسترونغ) بإعطاء صديقته نسخة من وصيته الأخيرة |