Yani, burası iki yatak odalı olduğu için yerinden vazgeçmek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | سيتحتم عليك التخلي عن شقتك، لأن ثمة غرفتي نوم هنا |
Odandan vazgeçmek zorunda değilsin, çünkü ben... | Open Subtitles | ليس عليك التخلي عن غرفتك, لأنني لست |
Ama vazgeçmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | لكن انفلت منه زمام الامور |
Ama vazgeçmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | لكن انفلت منه زمام الامور |
Çocuklarım sırf saçma oyuncaklara binip kötü ürünler alsınlar diye evimden vazgeçmek zorunda kalmaktan korkarım. | Open Subtitles | سأكون مفزع لتعريض أولادي لما قد حدث من أجل شاليهات مزرية وجولات مخيبة للآمال |
Çocuklarım sırf saçma oyuncaklara binip kötü ürünler alsınlar diye evimden vazgeçmek zorunda kalmaktan korkarım. | Open Subtitles | سأكون مفزع لتعريض أولادي لما قد حدث من أجل شاليهات مزرية وجولات مخيبة للآمال |