"vazgeçmeyeceğim" - Translation from Turkish to Arabic

• أتوقف عن
• لن أستسلم
• لن أتخلى
• أتخلى عن
• اتوقف
• استسلم
• أتخلّى
• أتراجع
• لن أتوقف
• لن اتخلى
• أتخلّ
• أكفّ عن
• ولن أستسلم
• لديّ فتاة صغيرة
• لن أتنازل عن

Beni şimdi öldürsen iyi edersin çünkü seni aramaktan asla vazgeçmeyeceğim.
ربما عليك أن تقتلني الآن لأنني لن أتوقف عن مطاردتك أبداً

Buna inanmanı istiyorum, çünkü ben inanıyorum ve bundan asla vazgeçmeyeceğim.
ويجب أن تؤمن بذلك لأنني أفعل و لن أتوقف عن ذلك

Ama gerçek bir savaşçı asla vazgeçmez. Merak etmeyin usta, asla vazgeçmeyeceğim.
و لكن المحارب الحقيقي لا يستسلم لا تقلق يا معلم لن أستسلم

Bu harika gezegeni korumak ve yenilemek için çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğim.
أنا لن أستسلم أبدًا من العمل لحماية هذا الكوكب الرائع.

Sadece hakkım olanı istedim ve bu haktan, asla vazgeçmeyeceğim
لقد ادعيت ما هو حق لى و لن أتخلى أبداً عن حقى هذا

Bu yüzden sınıfımdaki hiçbir çocuktan vazgeçmeyeceğim.
ولهذا السبب، أرفض أن أتخلى عن طالب واحد من طلابي في الفصل.

Bu görevi almak için bir servet harcadım. Ödüllerden vazgeçmeyeceğim.
ضيعت ثروة للحصول على هذا المنصب ، ولن اتوقف عن عرض المكافآت.

ve sonunda,ben... farkına vardım ki hayalimden kolay vazgeçmeyeceğim, bu olayı görmüş olsamda.
في النهاية، وادركت اننى لن استسلم لعواطفي، حتى بعد ان رأيت ما رأيت.

Sana neden yardım etmek istediğimi bilmiyorum, ama senden vazgeçmeyeceğim Omar. Anladın mı?
لا أدري لماذا أظنُ أني يمكنني مساعدتُك، لكني لَن أتخلّى عَنك يا (عمر)

Yaklaşıyoruz ona. Şimdi vazgeçmeyeceğim.
لقد اقتربنا منهم جداً يا توم و لن أتراجع الأن

Ama gezegenimizin hayatta kalması için yerli toplumları bu savaşta birleştirme çabalarımdan asla vazgeçmeyeceğim.
إلَّا أنني لن أتوقف عن بذل جهودي الرامية إلى إشراك مجتمعات السكان الأصليين في الحفاظ على كوكبنا.

Ve fenalığına rağmen bu dünyanın, asla vazgeçmeyeceğim seni sevmekten.
و نكيد العالم الشرير أنا لن أتوقف عن محبتك

Gevşemeye ihtiyacın var diye ben sanatla yaşayıp soluk almaktan vazgeçmeyeceğim.
إني أعيش وأتنفس من الفن، ولا يمكنني أن أتوقف عن ذلك، لمجرد أنك تريد أن ترتاح.

İstedikleri kadar yapamayacağımızı söylesinler. vazgeçmeyeceğim!
لا أبالي كم مرة سيقولون لا يمكن أن نفعل الأمر, أنا لن أستسلم.

Belladonna kollarımda güvende olana kadar vazgeçmeyeceğim.
لن أستسلم حتى تكون بيلادونا أمنه بين ذراعي

umut ışığı olduğu sürece, asla vazgeçmeyeceğim sonuç ne olursa olsun, bu seyahatte seninle olacağım
طالما هناك بصيص من الأمل لن أستسلم بأي سبب وأياً كانت النتيجة , أنا مستعد لأن أخوضها

Ondan asla vazgeçmeyeceğim. Tıpkı senden de vazgeçmeyeceğim gibi. Asla.
لن أتخلى عنها أبداً كما لن أتخلى عنكِ أبداً، أبداً!

Ve hayallerimden vazgeçmeyeceğim, tıpkı evin içine koyduğum sıcak hava balonu gibi.
و أنا لن أتخلى عن حلمي كما فعلت مع منطاد الهواء في الأماكن المغلقة

Şimdi geri döndüğüme ve görevim de güven altına alındığına göre, sen kovulana ve zavallı Glee kulübün de yok olmaya yüz tutana kadar vazgeçmeyeceğim.
والآن بعد أن عدت وتم تأمين موقفي لن اتوقف حتى تطرد وناديكم الصغير غلي يباد في النسيان.

11 yıldır bu hayatı birlikte kurduk ve bundan vazgeçmeyeceğim.
هنا. لـ 11 عاماً قضينا هذا معاً، و لن استسلم.

Elimdeki güçten vazgeçmeyeceğim. Bu sefer olmaz.
ولن أتخلّى عنها لن أتخلّى عنها مجدّداً

Hailie, açık tutmak zorundasın. Gücümden vazgeçmeyeceğim.
هايلي , يجب ان تبقيه مفتوحا انا لن اتخلى عن قوتي

Babam bende asla vazgeçmedi, bende onlardan asla vazgeçmeyeceğim!
لكنّ أبي لم يتخلّ عنّي قطّ وكذلك أنا لن أتخلّ عنهما

Bilmenizi istiyorum ki ben de sizin için devam edeceğim ve asla mücadeleden vazgeçmeyeceğim.
حسناً، أريدكم أن تعرفوا... سأظل ظاهراً لكم. و لن أكفّ عن المقاومة أبداً.

Ama her şeyin ötesinde hâlâ annenizim ve sizden vazgeçmeyeceğim.
لكن , بغض النظر عن ذلك مازلت أمكم ولن أستسلم.

İddiamdan vazgeçmeyeceğim.
لديّ فتاة صغيرة في المنزل تستيقظ في منتصف

Bak, zaferden vazgeçmeyeceğim tamam mı?
أسمع ، لن أتنازل عن الفوز ، حسنًا ؟