"vazgeçtim" - Translation from Turkish to Arabic

    • تخليت عن
        
    • استسلمت
        
    • توقفت عن
        
    • أستسلم
        
    • إستسلمت
        
    • تخليتُ عن
        
    • غيرت رأيي
        
    • لقد تخليت
        
    • تخلّيت عن
        
    • أستسلمت
        
    • أَستسلمُ
        
    • تراجعت
        
    • انسحبت
        
    • قررت ألا
        
    • غيّرتُ رأيي
        
    Sahip olduğum herşeyden vazgeçtim, Sırf Aang'e toprakbükmeyi öğretebilmek için. Open Subtitles لقد تخليت عن كل شيء لكي أُعلم آنـج تسخير الأرض
    Bugün, 10 yıl önce bağımsızlığımdan vazgeçtim. Open Subtitles تخليت عن إستقلالى منذ عشر سنوات في هذا اليوم بالذات
    ve daha sonra vazgeçtim ve dedimki "sanat, her neyse." TED ولكن استسلمت وقلت لنفسي " الفن هو "مهما يكن.. "
    Aramaktan vazgeçtim ve kainat bana iki harika erkek birden gönderdi. Open Subtitles أنها تبدو كالعطية توقفت عن المحاولة والعالم قدم لي شابان رائعان
    vazgeçtim. Bu günlerde onunla anlaşmak oldukça zor. Open Subtitles إننى أستسلم ، من الصعب على التعامل معه هذه الأيام
    Bir sene sonra vazgeçtim. Planımın Herbert için çok karmaşık olduğunu fark etmiştim. Open Subtitles بعد عام واحد إستسلمت ، أدركت أنها خطة معقدة أكثر من اللازم لهيربرت
    Bir buçuk saat sonra, cüzdanını çalmaktan tamamen vazgeçtim. Open Subtitles بعد نصف ساعة، تخليت عن فكرة إنتزاع محفظتها بالكامل
    Para göndermesi için anneme yazıyorum. Artık size sormaktan vazgeçtim. Open Subtitles ‫أنا أكتب لوالدتي من أجل المال ‫لقد تخليت عن الطلب منك
    Bunu yaparak kasabadaki konumumdan vazgeçtim. Open Subtitles بفعلتى هذه أكون تخليت عن المكانة الاجتماعية التى كنت أحظى بها فى البلدة.
    Ama Tomas beni seçse iyi eder. O düzenbaz "chico" için her şeyden vazgeçtim. Open Subtitles ولكن من الأفضل أن يختارنى توماس فلقد تخليت عن كل شيئ من أجله
    Sağ ol. Evet. Sevdiğim bütün yemeklerden vazgeçtim. Open Subtitles شكرا ، حقاَ ، لقد تخليت عن كل الواجبات التي كنت أستمتع بها
    İstesem de seni bırakamazdım. Senin için hayatımdan vazgeçtim. Open Subtitles لا أستطيع تركك حتى لو حاولت لقد تخليت عن حياتي من أجلك
    Ve işin özünde ailemin benim için planladığı her şeyden ve kendi beklentilerimden vazgeçtim hem de hiç tanımadığım bir çocuk için. Open Subtitles لذا ، استسلمت لذا ، استسلمت خطط والدي لكل شيء
    Hayatımın büyük bir kısmında onlara ulaşmaya çalıştım, ama sanırım artık bundan vazgeçtim. Open Subtitles حاولت أن أجعلهم يحبوني طوال حياتي أظنني استسلمت من مدة
    Ama bir yaş geldi, ben vazgeçtim. Open Subtitles لكن عند عمرٍ معين توقفت عن عمل هذا الشيء
    vazgeçtim. Kadınları anlamıyorum. Open Subtitles أنا أستسلم , أنا لا أفهم النساء
    Onu bulamadan vazgeçtim ama tahminimce, bazı sorunlar bilgisayarın bir döngü içinde takılıp kalmasına neden oluyor. Open Subtitles إستسلمت قبل أن تقوم بالتشخيص هكذا اخمن بعض مشاكل الحاسبات تسبب الإنحصار داخل حلقة
    Komando olmak için her şeyden vazgeçtim, ve sen bunu benden alın her şeyi aldın, şerefsiz! Open Subtitles لقد تخليتُ عن كل شيء لأنضم للقوات الخاصة و أنتَ سلبتني ذلك سلبتَ كل شيء لقد سلبتني كل شيء أيها الأخرق
    Çünkü ilk geceden sonra burasının benim için güvenli olduğunu düşünmekten vazgeçtim. Open Subtitles لأنني بعد مضي ليلة واحدة، فقد غيرت رأيي. بشأن أن هذا المكان آمن لي.
    Seni bir daha asla göremeyeceğimi bilmeme rağmen, senden bir kez vazgeçtim. Open Subtitles لقد تخليت عنكى يوما وأنا على علم إنى ربما لن أراكى ثانيةً
    Aslında büyü gücümden ben vazgeçtim ve tedbir amaçlı bir kenara koydum. Open Subtitles إنّي عمليًّا تخلّيت عن سحري وأوردته مأمنًا.
    Davranış psikolojisi için iyilik ve kötülükten vazgeçtim. Open Subtitles أستسلمت الخير والشر من أجل السلوكية
    Tamam Schmendrick, vazgeçtim. Bu ne biçim bir bilmece ya? Open Subtitles حسناً، (شمندريك)، أنا أَستسلمُ لماذا الغراب الأسود مثل طاولة الكِتابة؟
    Bu öğleden sonra sana bir şey söylemek istemiştim ama ayrılacağını duyunca vazgeçtim. Open Subtitles هذا الظهر أردت قول شيء لك وعندما عرفت بمغادرتك تراجعت
    15 dakika önce barış antlaşmasını imzalamaktan vazgeçtim. Open Subtitles انسحبت قبل 15 دقيقة من توقيع معاهدة السلام
    Ben yolculuktan vazgeçtim, döneceğim. Open Subtitles أنت تعلم ، لست .. قررت ألا أقوم برحلة ، .. لذا
    - Evet. Neyse, daha da konuşmanın anlamı yok. Dediğim gibi vazgeçtim. Open Subtitles لم يعد لذلك أهميّة لأنّي غيّرتُ رأيي كما قلتُ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more