"ve çay" - Translation from Turkish to Arabic

    • والشاي
        
    • وشاي
        
    • الشاي
        
    • و شاي
        
    "Salatalık ve çay ile 2 haftada 5 kilo verin." Open Subtitles إفقد 10 باونات في إسبوعين بلا شيء فقط بالخيار والشاي
    En sevdiğim bazı şeyler, örneğin çikolata ve çay, böğürtlen, aşırıya kaçmadan alkol, stres denetimi, ve esrarda bulunan kanabanoidler. TED بعض أشيائي المفضلة كالشكولاته والشاي والتوت الكحول بإعتدال والتعامل مع الضغوط المواد الموجودة في الماريجوانا
    Ve ön bahçede bisküvi ve çay içtiğini. Open Subtitles ويتناولون البسكويت والشاي علىالعشبالأمامي.
    İlk test ürünümüzü Alessi ile ürettik ki, bir kahve ve çay setiydi. TED لذا ، فإن أول نوع منتج اختباري قمنا به كان مع أليسي، وكان لطقم قهوة وشاي.
    Ama neden bilmiyorum, yürürken canınız kahvaltı, yemek ve çay ister. Open Subtitles لا علم عندما كنتم تسيرون، إنكم تريدون فطور وغذاء وشاي.
    Bana bir bardak ve çay poşeti verdiler ve nehri işaret ettiler. TED وتسلمتُ في يدي قدحاً وكيساً من الشاي وحسناً، أشاروا لي نحو النهر.
    Tabelada yazdığı gibi: Bitki, baharat ve çay. Open Subtitles ...كما هو موضح في اللافتة أعشاب وتوابل و شاي
    Mühimmat, silah ve çay, şeker ve pirinç gibi yiyeceklerle dolular. Open Subtitles مليئا بالاسلحة والذخيرة والغذاء مثل السكر والشاي والارز
    Bu, Boston, Massachusetts'de vergiler ve çay konusunda yaşanan bir arbede ile doruğa çıktı. Open Subtitles بلغت الأمور أوجّها فى بوسطن ، ماساتشوستس في نزاع فيما بين الضرائب والشاي
    Biraz ekmek ve çay getirmelerini istedim. Open Subtitles طلبت منهم إحضار بعض الخبز المحمص والشاي.
    Soğuk sütlü çay daha fazla tatlı sütlü ve çay artı limonlu, tatlı ve köpüklü dilimlenmiş ördek, kaz domuz, sığır, koyun eti ile kızarmış pirinç Open Subtitles شاي الحليبِ الباردِ بالحليبِ الأكثرِ الحلوى والشاي زائداً ليمون وعسل وفقاعات البطّة المقطّعة، أوزّة لحم الخنزير، لحم بقر، خروف بالرزِّ المُقَلَّى
    Robert, çalışmaya başladığında, kadına bir parça pide ve çay vermeyi unutma ayrıca dolapta incir reçeli de var, tamam mı? Open Subtitles روبرت أعطي هذه الفتاة الشابة بعض الخبز والشاي عندما تبدأ بالعمل ! وبعض من مربي التين الذي في الثلاجة، حسناً؟
    Size ekmek biraz makarna ve çay da getirdim. Open Subtitles كما يوجد بعض الخبز والمكرونة ، والشاي
    Sana hediye almayı unutmuştum bu yüzden bir kavanoza biraz baharat ve çay koydum sadece. Open Subtitles ثم وضعت بعض التوابل والشاي في الجرة
    İçinde bir kadın ve çay olan çok eve davet edilmedim. Open Subtitles لم يتم دعوتي إلى عديد من المنازل فيها زوجات وشاي.
    Oldukça pahalı bir kahve ve çay setiydi. Başından beri biliyorduk. Bu sebeple San Diego'da tanıdığım bazı insanlara gittim ve uzay endüstrisinde de kullanılan köpüren titanyum şekillendirme metodunu kullandık. TED وهو طقم قهوة وشاي باهظ الثمن؛ لذلك ، ذهبت فعلا لبعض الناس الذين أعرفهم في جنوب سان دييجو، واستخدمنا أسلوب تشكيل التيتانيوم بالتفجير الذي يستخدم في مجال صناعة الطيران.
    Bana bir Big Mac, kızarmış patates ve çay, lütfen. Open Subtitles أحضري لي معكرونة وبطاطا وشاي لو سمحتي.
    Tahıl, tost ve çay getirebilirim size. Open Subtitles يمكنني أن أحضر لكما حبوب وخبز محمص وشاي
    Eğer o güzel bayanı bırakırsanız, tüm bunları kek ve çay eşliğinde tartışabiliriz? Open Subtitles والآن لو سمحت أترك تلك المرأة الجميلة .... يمكننا مناقشة كل هذا على لا أدري، كعكة اسفنجية وشاي بالحليب؟
    Hayatın boyunca meyve ve çay partilerinde dans eden insanları mı çizmek istiyorsun? Open Subtitles هذا ما تريدين فعله لحياتك ؟ رسم الفواكه و الرقص وحفلات الشاي ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more