ve özellikle şehirlerde -- şehirlerin metabolismasının tamamına bakabiliriz, ve fırsat olarak değerlendirebiliriz. | TED | وخاصة في المدن يمكننا ان ننظر الى انظمة المدن الغذائية وان نستكشف تلك الفرص |
Orada çalışan tüm erkeklere ve özellikle yaşlı erkeklere saygısızlık etmek istemem, ama beni orada istemiyorlardı. | TED | ولكن مع كامل الاحترام للرجال .. وخاصة كبار السن .. معظمهم لم يكن يريدني في الصحيفة |
85 şarkılık bir listem var ve özellikle gecenin ortasında | TED | لدي قائمة أغنيات من 85 أغنية، وخصوصاً في منتصف الليل، |
Bu deneyim bana hastalarımla daha çok empati kurmayı öğretti, ve özellikle retinal hastalığı olanlarla. | TED | هذه التجربة علمتني كيف أتعاطف أكثر مع مرضاي، و خصوصا هؤلاء المصابين بأمراض الشبكية. |
ve özellikle gençler geliyorlardı. Ve bana sordukları -- gençlerin söyledikleri "Ne yapabiliriz?" "Bu şeyleri değiştirmek için ne yapabiliriz?" | TED | وبخاصة الشباب الصغار كانوا يأتون ويسألونني -- كان الشباب يقول: "ماذا يمكن أن نفعل؟ ماذا يمكن أن نفعل لتغيير الأشياء؟". |
ve özellikle yüksek talep gören bir çiçek vardı: lale. | TED | وكان هنالك زهرة واحدة مطلوبة جداً بشكل خاص إنها زهرة التوليب. |
Kök hücre kullanabiliriz ve özellikle insan kök hücreleri kullanabiliriz. | TED | يمكننا إستخدام الخلايا الجذعية، وبالأخص يمكننا استخدام الخلايا الجذعية البشرية. |
Fakat şansımızı yükseltmek için birçok yol var ve özellikle etkili olan bir teknik de eleştirel düşünmek. | TED | لكن هنالك العديد من الطرق لتحسين فرصنا، وإحدى التقنيات الفعّالة على وجه الخصوص هي التفكير النقدي. |
Yapman gereken korkunç şeyler olur, hatta ve özellikle yapmak istemediğinde. | Open Subtitles | أشياء فظيعة يجب علينا القيام بها، وخصوصا حين لا نريد ذلك. |
Fakat daha büyük sorun şu ki küresel tıkanıklık ekonomik büyümeyi azaltacak ve özellikle şehir merkezinde yaşayan insanlara yemek ve sağlık hizmeti götürme kapasitesini sınırlandıracak. | TED | لكن القضية الاكبر ان ذلك الاختناق المروري العالمي سوف يخنق النمو الاقتصادي وقدرتنا على ارسال الغذاء والمساعدات الطبية, خاصة لاؤلئك الاشخاص الذين يعيشون في وسط المدن |
Knute Rockne, Larry Bird ve özellikle Bay Patates Kafa. | Open Subtitles | نيت لاركني لاري بيرد وبالاخص السيد صاحب رأس البطاطا |
diye soracaklar. Doğrusu, benim için değil ve özellikle bu örneklerde değil. | TED | حسنًا، بصراحة، ليس كافي بالنسبة لي وخصوصًا مع ما ذكرته من أمثلة. |
Değişim ve özellikle duygusal değişim hakkında konuşmak istiyorum. | TED | لهذا السبب أريد أن أتحدث عن التغيير وخاصة التغيير العاطفي. |
ve özellikle omurilik, insan hareketlerinde anahtar kontrolcüdür. | TED | وخاصة النخاع الشوكي وهو مفتاح التحكم للحركة عند الإنسان. |
Yine de bunun bir bedeli var ve bu bedel dostlarıma acı verecektir ve özellikle de değerli dostum Watson, sana. | Open Subtitles | ولكنى اخشى ان ثمن هذا هو الألم الذى سيصيب صديقى وخاصة عزيزى واطسون, |
Şu sahip olduğu kumarhane ve özellikle Avrasyalı kadın. | Open Subtitles | منزل القمار هذا الذى يمتلكه, وخاصة المرأة الأورواسيوية |
Ve öğrencilerimize bütün bu teknolojileri ve özellikle de bunların, insanlığın büyük zorluklarını çözmek için nasıl kullanılabileceklerini öğretiyoruz. | TED | ونعلم طلابنا جميع هذه التقنيات، وخصوصاً كيف يمكن استخدامها لحل تحديات البشرية العظمى. |
ve özellikle küçük reaktörlerin ilerlemesi gerekiyor. | TED | وخصوصاً المفاعلات الصغيرة ينبغي أن تتقدم. |
ve özellikle eğer bisiklet sürüyorsanız ve bu arabaları geçerseniz, o zaman hiç hoş olmaz. | TED | و خصوصا إذا كنتم تقودون الدراجة الهوائية و تمر تلك السيارات بجواركم و هو أمر غير جميل |
Onun ölüm haberi, takipçilerini ve özellikle Ömer'i şok etti. | Open Subtitles | فى الثامن من يونية عام ستمائة وإثنان وثلاثون أنباء موته صدمت أتباعه وبخاصة عمر |
ve özellikle de senin şu esrar alışkanlığını doyurmaz. | TED | إنها لا تشبع عادتك في التحشيش بشكل خاص. |
İyi akşamlar, bayanlar ve baylar ve özellikle de baylar. | Open Subtitles | مساء الخير سيداتى , سادتى وبالأخص سادتى الرجال |
Empati psikolojide çok sıcak bir gündem maddesi ve özellikle sol kesimde popüler bir kelime. | TED | التعاطف هو موضوع مثير جدًا جدًا في علم النفس، والتعاطف كلمة شائعة جدًا في اليسار على وجه الخصوص. |
Fakat tabi ki, gün begün yaptığımız yolculukların çoğu bir şehrin sınırları içindedir ve özellikle | TED | ولكن، أغلب الرحلات التي قمنا بها من يوم الى اخر كانت داخل المدينة، وخصوصا |
ve özellikle de süzülme pozisyonu aldığınızda sanki uçuyormuş gibi hissedersiniz. | TED | و خاصة عندما تأخذ وضع التعقب، يتولد لديك الشعور أنك تطير بالفعل. |
Bizimle uğraşma, ve özellikle de onunla. | Open Subtitles | لا تعبث معنا وبالاخص معها |
Geçen yarım senenin ardından ve özellikle geçen ay direniş savaşımız bütünüyle değişti. | Open Subtitles | خلال النصف الأول من العام الماضي، وخصوصًا الشهر الماضي، تغيّرت حرب مقاومتنا تمامًا. |
ve özellikle onsuz. | Open Subtitles | و بالتحديد ليس على حسابها |
Hoş geldiniz, Marcellus, Athene, ve özellikle Octavius Messala. | Open Subtitles | "مرحباً "مارسيلوس "مرحباً "أثين و ترحاب خاص بك "أوكتافيوس ميسالا" |
Ne yaparsam yapayım hiçbir zaman uyuşturucu kullanmadım ve özellikle bunu bebeğimizin evinde yapmadım! | Open Subtitles | برغم كلّ ما فعلته، إلّا أنّي ما تعاطيت المخدرات ولم أتعاطاها في البيت الذي يكنُف طفلتنا. |
ve özellikle de şeker arıyor. Yani yorgunluk ile kilo almaya yönelik metabolik eğilim arasında bir bağlantı var. | TED | ولا سيما السكريات. وبالتالي فهناك ارتباط بين التعب واكتساب الاستعداد الأيضي لاكتساب الوزن. |