Bence kendisi Afganistan ve Irak'taki uluslararası politik ilişkilerde en inanılmaz adamlardan biridir. | TED | واعتقد بأنه احد اروع الرجال بعلاقته بالسياسات الخارجية في افغانستان والعراق |
Bayanlar ve baylar, ben Vietnam, Afganistan ve Irak`ta bulundum... ..ve abartmadan söyleyebilirim ki burada olanlar hepsinde olanlardan milyon kez daha kötü. | Open Subtitles | ايها السادة لقد كنت في فيتنام ، افغانستان والعراق .. ويمكنني القول بدون مبالغة هذا بنحو مليون مرة أسوء منهم مع بعضهم سوياً |
...Vietnam'da ve Irak'ta kanımızı döktük. | Open Subtitles | منذو ذالك الحين ودمائنا تراق في كوريا وفيتنام والعراق |
Her iki devlet de Sovyetler Birliği ve Mısır ve Irak gibi güçlü Arap devletlerinden korktu. | TED | كلاهما كانتا تخافان الاتحاد السوفياتيّ و البلدان العربية القوية كمصر و العراق. |
ve Irak'a bunu telafisini yapma ihtiyacini daima hissedecegim. | TED | وسأشعر الى الأبد بالحوجة لصنع ترميمات الى العراق. |
2004 yılında Irak içinde yayın yapan ve Irak'daki gelişmeleri aktaran Alhura Irak kuruldu. | TED | وفي عام ٢٠٠٤ اطلقت قناة الحرة عراق ، وهي على وجه التحديد تتعامل مع الأحداث التي تقع في العراق وتبث الى العراق. |
İran, Irak değil ve Irak da İran değil. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | إيران ليست العراق والعراق ليست إيران،أعرف هذا |
Geçen sene Şikago sokaklarında öldürülen insanların sayısı Afganistan ve Irak'ta ölen Amerikan askerlerinden fazla. | Open Subtitles | على طرقات شيكاغو خلال السنة الماضية أكثر مما قتل من الجنود الأمريكان في أفغانستان والعراق مجتمعة |
AfGanistan ve Irak GÜZEL YERLER DEĞİL Kİ. | Open Subtitles | أنتظر , أفغانستان والعراق ؟ أنها أماكن ليست جميلة. |
TSA'yı aradım son bir yılda Afganistan, Pakistan ve Irak'a gitmiş. | Open Subtitles | إتصلت على إدارة النقل وقالوا انه في السنه الماضيه سافرت لأفغانستان وباكستان والعراق |
Fakat Afganistan ve Irak savaşları başladı. | Open Subtitles | لكن تبعت ذلك الحرب على أفغانستان والعراق. |
Kuzey Kore, İran ve Irak'a biyolojik silah sattığı için Interpol tarafından aranıyor. | Open Subtitles | مطلوب للانتربول لسرقته تقنية اسلحة بيولوجية الى كوريا الشمالية وايران والعراق |
Bu oyun kumandalarının başına oturup Afganistan ve Irak'ın üstünde dron uçuruyorlar. | Open Subtitles | وهم يجلسون اما مايشبه شاشات العاب الفيديو ويرسلون طائرات بدون طيار الى افغانستان والعراق |
Hal böyleyken biz hala Washington'da Suriye ve Irak'ı ele geçirmiş terörist grubuna IŞİD mi DAEŞ mi yoksa İslam Devleti mi diyeceğimizi tartışıyoruz. | TED | وبعد، وفي واشنطن، نتناقش ونتجادل بما تعرف به المجموعة الإرهابية المسيطرة على سوريا والعراق داعش أو تنظيم الدولة الإسلامية. |
pek çok farklı ülkede bir milyona yakın mülteci ve göçmen Avrupaya geldi. Suriye ve Irak'ın yanında Afganistan Bangladeş, Eritre ve diğer yerlerden gelenler oldu. | TED | خلال 2015، وصل إلى أوروبا قرابة المليون لاجئ ومهاجر من عدة دول، بالطبع من سوريا والعراق ومن أفغانستان أيضا وبنجلاديش وأريتريا وأماكن أخرى. |
Askerleri besliyor ve Irak'ı yeniden inşa ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نطعم جنودنا، نحن نعيد بناء العراق هل تسير الأمور باتجاه خاطئ؟ |
Somali, Yugoslavya ve Irak'tan kurtuldu. | Open Subtitles | هو خدمّ فى الصومال و يوغوسلافيا و العراق |
Belgrad metrosu, Pakistan'daki tur otobüsü ve Irak'taki askeri kışla. | Open Subtitles | اولا في الباكستان , ايران وعاد الي العراق |
Çünkü size ve Irak'ın meşru bir düşman olduğuna inanıyorduk. | Open Subtitles | هذا لانك كنت تعتقد ان العراق عدو منطقى لقد كانوا كذاللك |
Afganistan ve Irak'ta iki göreve gittim ve terhisim durduruldu. | Open Subtitles | جولتان، في "أفغانستان" وفي "العراق" وقد أعدت لتوّي سداً للعجز |