Bunun üzerine öğretmen Billy'nin ailesini arar ve şöyle der: "Bugün küçük Billy'nin hakkınızda söyledikleri karşısında şoke oldum. | TED | فيتصل المعلم بأهله ويقول لهم لقد صعقت عندما إدعى بيلي اليوم |
Ve en sonunda öne çıkacak tek insan genç bir çoban ve Saul'un yanına gider ve şöyle der, "Ben onunla savaşırım." | TED | وأخيرا الشخص الوحيد الذي سيتقدّم هو ذلك الراعي الصغير، يذهب للملك شأوول ويقول له:"أنا سأقاتله." |
Küçük çocuk babasına bakar ve şöyle der, "Babacığım, büyüyünce eski Başkan olmak istiyorum." | TED | وكان الولد ينظر إلى أبيه بإعجاب ويقول " أبي عندما أكبر أريد أن أصبح الرئيس الأسبق". |
Hasta ofise girer ve oturur dişçinin taşaklarını tutar ve şöyle der... | Open Subtitles | المريضُ يدخل إلى العيادة ويجلّس. قام المرض وذهب إلى طبيب الأسنان وقال: |
Bir adam bara girer ve şöyle der "Bir Siyam ikiziyle çıkıyordum ama sıkıldım." | Open Subtitles | رجل دخل إلى البار وقال: لقد كنت أواعد توأماً سيامياً لفترة ثم شعرت بالملل |
Şimdi Küçük Sebastian cebinde küçük bir buharlı motorla gelir ve şöyle der: "Millet, şuna bakın. Bu sizi 100 kat güçlü kılacak, başka şeyler de yapabileceksiniz." | TED | ثم يأتي أحد مثلي ومعه محرك بخاري في جيبه، ويقول: "مرحبا، انظروا إلى هذا |
Sonra kılıcını havalı bir şekilde kınına sokar ve şöyle der: | Open Subtitles | و سيرجع سيفه إلي غمده بأسلوب رائع ويقول |
Böyle kamyon gibi bir şeyin üzerine sürer ve şöyle der... | Open Subtitles | ويصطدم في شاحنة او اياً كان ويقول |
Köyde bir gerginlik varsa, okula devam azaldıysa, öğretmenle veli arasında bir sürtüşme yaşandıysa kukla tüm köyün gözü önünde öğretmeni ve veliyi yanına çağırır ve şöyle der: "Tokalaşın. | TED | إذا كان هناك توتر في القرية لو إنخفض معدل الحضور في المدرسة ولو كان هناك خلاف بين المعلم والأهل تستدعي الدمية المعلم والوالد أمام القرية بأكملها ويقول: "تصافحوا |
Kim bir aynaya doğru yürür ve şöyle der: | Open Subtitles | أي أحمق ينظر إلى المرآة ويقول... |
Aniden bir adam onu yanına çağırır ve şöyle der: | Open Subtitles | وفجأة يجيء له أحدهم ويقول له |
Adam rahatlatıcı şekilde kıza bakar ve şöyle der: | Open Subtitles | وينظر إليها بتطمّن ويقول: |
Bay Doğal bu manken başını alır ve şöyle der: | Open Subtitles | يأخذ السيد (ناتشورال) رأساً مزيفاً ويقول... |
ve şöyle der, "Bunun bir koyunun bilimselleştirilmesi ile ilgisi yok. | TED | وقال:"لا يتعلق الموضوع بكيفية رسمك للخروف علميا. |
Ve Fred, bir rahibin oğlu olan Fred Mabel'e bakar ve şöyle der: "Ama Mabel, İsa da bizim günahlarımız için çarmıhta ölmedi mi? | TED | وفريد، ولد الواعظ، نظر إلى مابل وقال: "لكن مابل، ليس المسيح من مات على الصليب من أجل خطايانا؟ |
Çocuk yukarı bakar ve şöyle der, "Peki, ne bok düşünüyorsun?" | Open Subtitles | ثم نظر إلي الفتى وقال: مارأيك؟ |
İrlandalı bir adam bir kadının kapısını çalar ve şöyle der: "Acaba bana verecek bir işiniz var mı?" | Open Subtitles | إذاً، ثمة رجل إيرلندي يطرق الباب تلك "السيدة وقال : "هل لديكِ أي عمل ليّ؟ |