| Bence Rilke seks ve aşkın bir olabileceğine vurgu yapıyor özellikle de iyi seksin. | Open Subtitles | اعتقد ان رايكي تلمح الى ان الجنس والحب قد يندمجان معا خاصة الجنس الجيد |
| Biz birbirimize aşığız, ve aşkın karşısında hiçbir şey duramaz. | Open Subtitles | لا تستيع العيش بدون بيت إننا نحب بعض والحب أقوى من كل شيء |
| Nefret ve aşkın esasında aynı olmayışı merak uyandıran bir konudur. | Open Subtitles | يا إلهي انظري لما تحته خط أنه لأمر محير إذا كانت " الكراهية والحب ليستا نفس الشئ |
| Güzellik ve aşkın zirvesi | Open Subtitles | قمة الجمال والحب |
| Varoluşun bu mutlak yoğunluğu, şuurun mutlak bütünlüğü, farkındalık, merhamet ve aşkın değişmez yeri ilahi olanın başlıca özelliklerini belirler. | TED | يكون هناك يجري هذا التركيز المطلق ، التركيز المطلق للوعي ، الوعي ، المنبع المطلق للرحمة و الحب الذي يعرفنا بالسمات الأساسية للخلود |
| Bunlar güç, romantizm ve aşkın danslarıdır. | Open Subtitles | إنه رقص القوة و العاطفة و الحب |
| Güzellik ve aşkın zirvesi | Open Subtitles | قمة الجمال والحب |
| Ateş ve aşkın dansı gibiydi. | Open Subtitles | لقد كان اللهيب والحب |
| Hayatın ve aşkın tadını çıkarmak için yaratılmış. | Open Subtitles | خُلق للأستمتاع بالحياة والحب! |
| # ve aşkın mekânı. | Open Subtitles | والحب |
| Besbelli ki ona çok değer veriyorum, ama o seksin ve aşkın bir şekilde bağlantılı olduğu saçma fikriyle kafamı karıştırıyor. | Open Subtitles | من الواضح أنني أهتم بها كثيرا لكنها تظل تشوشني بهذه الفكرة السخيفة أن "الجنس" و"الحب" متصلين ببعض بطريقة ما |
| Umudun ve aşkın simgesi. | Open Subtitles | رمز للأمل و الحب |