Kan dolaşımı eski halini aldığında denek uzun ve acılı dolu bir iyileşme sürecine girecek. | Open Subtitles | وبعودة الدورة الدموية يستعد الخاضع للتجربة لشفاء طويل ومؤلم |
Alerjik reaksiyon olmasa yavaş ve acılı bir ölüm geçirirdi. | Open Subtitles | بدون رد الفعل التحسسى , كان سيحدث لة ذلك ويموت بشكل بطىء ومؤلم للغاية |
çok vahşi ve acılı bir ölümle karşılaşacaklar. | Open Subtitles | في النهابة يموت بطريقة عنيفة و مؤلمة |
Zavallı kız için yavaş ve acılı bir ölüm. | Open Subtitles | الفتاة المسكينة مات موته بطيئة و مؤلمة |
Bu da hareketlerini yavaş ve acılı kılar. Kaçmak imkânsızdır. | Open Subtitles | تجعل الحركة بطيئة ومؤلمة والهروب شبه مستحيل |
Bir adamı buradan ve buradan vur, yavaş ve acılı bir şekilde ölür. | Open Subtitles | اضرب الشخص هنا أو هنا وسيموت بشكل بطيئ و مؤلم |
Yani diyoruz ki, uzun, yavaş ve acılı bir ölüm olan çimentonun derisini yakmasının devam etmesini tercih ederiz. | Open Subtitles | لذا تقولون أنه من الأفضل أن نراه يموت موتاً بطيئاً و مؤلماً بينما الألكاين في الأسمنت يتابع حرق جلده؟ |
Hem de, yavaş ve acılı bir ölüm yaşadığı "Radyasyon Zehirlenmesi"ne rağmen. | Open Subtitles | بالرغم من أنها ماتت لاحقا ميتة أليمة بسبب تسمم إشعاعي |
Bu bağlılık içerisinde sadakatimiz, zorlu ve acılı olabilir ama bizi kurtaracak şey de yine onun işaretidir. | Open Subtitles | ديننا قد يكون صعّب , ومؤلم في التزامنا . ولاّكن علامته هيّ التي ستحّمينا |
- Tanrım, Ross, bunu yapamam! - Tamam, hızlı ve acılı. | Open Subtitles | روس لا يمكنني فعل هذا - حسنا سريع ومؤلم - |
İyileşmesi uzun ve acılı oldu. | Open Subtitles | سفينة شحن-عائمة فى الفضاء. تحسنها كان طويل ومؤلم. |
En yavaş ve acılı ölüm. | Open Subtitles | - - أكثر من ذلك موت بطيء ومؤلم |
- Yavaş ve acılı bir ölüm. - Aynen hak ettiği gibi. | Open Subtitles | 210)} .موت بطيئ ومؤلم - .إنّه ما يستحقه تماماً - |
Uzun ve acılı bir ölüm olup olmadığını. | Open Subtitles | ما إذا كانت وفاته طويلة و مؤلمة |
İstediğince bol kanlı ve acılı yapabilirsin, ama sonra. | Open Subtitles | جعله الفوضى ومؤلمة كما كنت تريد، ولكن في وقت لاحق. |
Üniversite yıllarım açıkça işe hazırlık dönemimdi, ve bazen ne kadar boğucu ve acılı olduğunu size anlatamam. | TED | السنوات التي قضيتها في الدراسة للإجازة الجامعية كانت بوضوح تدريبًا للعمل، وليس بإمكاني أن أخبركم كم كانت ضاغطة ومؤلمة أحيانًا. |
Bana doğumun çok zor ve acılı olacağını söyledi. | Open Subtitles | وقالت إن الولادة ستكون صعبة ومؤلمة |
Sanırım, süreç kötü ve acılı oldu ve aklında ikinci bir niyete yer yok. | Open Subtitles | ىمل انه كان قبيح و مؤلم وانها لن تفكر به لثانيه. |
Bunun ikiniz için de çok zor ve acılı zamanlar olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | آعلم آن هذا زقت عصيب و مؤلم لكلاكما |
Yavaş ve acılı ölümün kontrol altında değil mi? | Open Subtitles | لقد حصلت على موت بطئ و مؤلم ، صحيح ؟ |
Bacağının kırılması ya da çenesinin parçalanması yavaş ve acılı bir ölüm demek. | Open Subtitles | ساق مكسورة أو فكّ مُحطَّم سيعني موتاً بطيئاً و مؤلماً. |