"ve akşam" - Translation from Turkish to Arabic

    • والعشاء
        
    • ومساء
        
    • وبعد الظهر
        
    • والمساء
        
    • مساء و
        
    • عشاءه
        
    Günde 2 öğün hazırlamakla yükümlüyüm. Öğle ve akşam yemekleri Open Subtitles أنا مجبرة على تحضير وجبتي طعام في اليوم الغداء والعشاء
    davranmanız gerekiyordu. Editörler, yazarlar ve ajanslarla tanışıyordunuz, çok ama çok şık öğle ve akşam yemeklerinde. TED وتمكنت حينها من لقاء مجموعة من المحررين والمؤلفين ووكلاء النشر خلال وجبات الغداء والعشاء الفاخرة للغاية.
    Kahvaltıda, öğle ve akşam yemeğinde yoktun. Artık yemek yemiyor musun? - Akşam aç değildim. Open Subtitles افتقدتك علي الإفطار والغذاء والعشاء ، ألن تأكلي بعد الآن ؟
    Sabah ve akşam kremden büyük bir topak ayaklarına sür ve srteç filmle sar. Open Subtitles ضع كميه كبيره على كل رجل فى كل صباح ومساء ودلكهم
    Ertesi gün geldi, biraderlerim ve elimden geleni yaptım sabah ve akşam aynı oyunu oynamak kendimi itaatkar, iyi bir malşik gibi göstermek için işkence sandalyesindeydim aşırı-şiddet sahnelerini ekrana yansıttıklarında ses bandında, yalnızca müzik vardı. Open Subtitles وجاء اليوم التالي وبذلت أقصى جهدي صباحاً وبعد الظهر لألعب بطريقتهم دور الشاب المتعاون الجالس على كرسي التعذيب
    Sabah, öğle ve akşam aylarca durmadan, baban ne derdi aklında mı? Open Subtitles فى الصباح والمساء لاشهر عديدة , هل تذكر ماذا قال لــك ؟
    ve akşam oldu ve sabah oldu; birinci gün. Open Subtitles و كان مساء و كان صباح يوما واحداً
    Şimdi müsaadenizle, oğlumuz evde yalnız ve akşam yemeğini bekliyor. Open Subtitles ‫إذا كنتم لا تمانعون ‫ابننا في المنزل لوحده ينتظر عشاءه
    Öğlen yemeği ve akşam yemeği arasındaki küçük atıştırma gibi. Open Subtitles لذيذ إنها مثل وجبة صغيرة بين الغداء والعشاء
    Öğle ve akşam yemekleri ön odada. Kahvaltı yok. Open Subtitles الغداء والعشاء في غرفة الجلوس لا يوجد إفطار
    Diş macunu ve akşam yemeğini de.Ertele. Open Subtitles ومعجون الأسنان. والعشاء الخاص بشمع السيارات. قم بإلغائها جميعاً
    Sonra siz kızlar bana ziyarete geleceksiniz ve pijama partisi yapacağız kahvaltıda ve akşam yemeğinde size krep yapacağım. Open Subtitles ثم يمكنكم يافتيات القدوم لزياتي والنوم عندي وسأطهو الكرب للإفطار والعشاء.
    Malafatları kahvaltıda, öğle yemeğinde ve akşam yemeğinde çıtır çıtır yerim. Open Subtitles بأنني آكلها على وجبة الإفطار والغداء والعشاء
    Sabah kahvaltısı ve akşam yemeği dahil ayda 500.000 won. Open Subtitles خمسمائة الف بالشهر ويشمل هذا الافطار والعشاء
    Malafatları kahvaltıda, öğle yemeğinde ve akşam yemeğinde çıtır çıtır yerim. Open Subtitles بأنني آكلها على وجبة الإفطار والغداء والعشاء
    Kahvaltıda, öğle ve akşam yemeğinde malafat yediğimi söylemiş olabilirim. Open Subtitles ربما قد قلتُ بأنن أأكل القضيب بالفطورِ، والغداءِ والعشاء.
    Konsey kulaklarını yırttı ve şimdi her sabah ve akşam yemeğinde diğerlerine örnek olsun diye kendini gösteriyor burada. Open Subtitles ومُزّقت أذنيه وعليه أن يُظْهر نفسه... كل صباح ومساء يتناول فيه العشب كعِبْرة للآخرين
    İki, her sabah ve akşam yoga yap ve eski en iyi arkadaşlarınla basçılara karşı beslediğin tüm negatif duyguları kovarak vücudunu toksinlerden temizle. Open Subtitles ثانياً, أعمل يوغا كل صباح ومساء وأطهر جسمي من السموم بإبعاد كل المشاعر السلبية حيال أصدقائي المفضلين الذين تركتهم والعازفون على آلة الباس.
    Her sabah ve akşam buraya gelip kızınız Tomi'yi emzirmemi söylediler. Open Subtitles أمرني بأن آتي إلى هنا كل صباح ومساء (لكي أرضع ابنتك (تومي
    Ertesi gün geldi, biraderlerim ve elimden geleni yaptım sabah ve akşam aynı oyunu oynamak kendimi itaatkar, iyi bir malşik gibi göstermek için işkence sandalyesindeydim aşırı-şiddet sahnelerini ekrana yansıttıklarında ses bandında, yalnızca müzik vardı. Open Subtitles وجاء اليوم التالى وبذلت أقصى جهدى صباحاً وبعد الظهر لألعب بطريقتهم دور الشاب المتعاون الجالس على كرسي التعذيب
    Hala yüksek ateşi var, sabah ve akşam üstü dalgaları şeklinde geliyor. Open Subtitles مازال يتعرض لنوبات من الحمى نهاراً وبعد الظهر
    Sabah ve akşam günde 2 kere kullanırsan yaran daha çabuk iyileşir. Open Subtitles ضعيه في الصباح والمساء هذا سيساعد تعافي جراحكِ بشكل أسرع
    ve akşam oldu ve sabah oldu; üçüncü gün. Open Subtitles و كان مساء و كان صباح يوما ثالثاً
    Hemşirelere göre sürekli oraya gidiyor ve akşam yemeğini onunla yiyor. Open Subtitles يذهب إلى هناك ويأكل عشاءه هذا ما تقوله الممرّضات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more