Bak, Bugün geldiklerini biliyorum, ve annemle sen sadece beni iyi hissettiriyosunuz, sadece bana işkence çektirmek için. | Open Subtitles | انظر، أعرف أنها جاءت اليوم وأنت وأمي تجعلونني أتصبب عرقا فقط لتعذّبوني. |
Bu konuşma, okuldaki tiyatroda bana kaya rolü verildiğinde ya da mezuniyet gecesi sen ve annemle evde oturduğumda işe yaramamıştı. | Open Subtitles | الخطبة لم تفلح حينما كنت أجسد دور صخرة في المسرحية المدرسية وعندما جلست معك وأمي ليلة الحفلة الراقصة |
Annem öldüğünde, bana bir şey bırakmıştı ve annemle babam neredeyse 60 yıldır beraberdiler. | Open Subtitles | عندما توفيت أمي، تركت لي شيئاً وأمي وأبي كانا معاً لحوالي 60 عاماً |
O kulübenin içinde olduğumu ve annemle o yaşlı kadının beni yerde tutmalarını hatırladım. | TED | أتذكر عندما كنت داخل ذلك الكوخ مع تلك المرأة المسننة و أمي تثبتني أرضا. |
Düğün yapacak bir yer bulamadık ve, annemle kavga ettik. | Open Subtitles | حسناً . لن يكون لدينا مكان لإقامة الزفاف و أنا و أمي تشاجرنا اليوم |
O günden beri hiç içmedim ve annemle birlikte dairemizde kalabilmeyi başardık. | Open Subtitles | لم أشرب منذ ذلك الحين وأستطعتُ أنا وأمّي البقاء في منزلنا |
Ben ve annemle yaşayacaksın. Değil mi anne? | Open Subtitles | ستأتي وتعيش معي ومع أمي, أليس كذلك, أمي؟ |
Babam bir sanatçıydı ve annemle... sürekli para hakkında tartışırlardı. | Open Subtitles | أبي كان ممثل مسرحي هو وأمي كانوا يتشاجرون حول المال وأقسمت أنني عندما أكبر سأكون مع شخص لديه أموال كثيرة |
Biz büyüyoruz ve annemle babam ebeveynlikten kurtulmayı bekliyor ve bizi saf dışı etmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | أقصد أننا نكبر في العمر وأبي وأمي يتسنفذان قواهما في التربية وسوف يبعدونا عنهما |
ve annemle ben saat 4:00'te çay içer bisküvi yerdik. | Open Subtitles | وأمي بالأحرى تفضل تناول .. البسكويتوالشايفيالرابعهمساءً . |
Sen ve annemle birlikte güzel günlerdi. | Open Subtitles | كانت تلك أوقاتٌ رائعةٌ معك أنت وأمي ممم |
Peder ve annemle yaşadığım yer Belediye konutuydu, 18-A, Kuzey bölgesinde. | Open Subtitles | أسكن مع أبي وأمي شمال "لينير" رقم 18 |
Orada babam ve annemle yaşadım. | Open Subtitles | عشت هناك مع والدي وأمي. |
Evet, kızım ve annemle beraber hemde. | Open Subtitles | نعم، مع ابنتي وأمي. |
Kevin'ın hukuki ahkamları, ve annemle Scotty'nin tarif muhabbetleri, bu... oldukça... sıkıcı olacak. | Open Subtitles | و أمي و سكوتي يتبادلان الوصفات إنه .. إنه .. |
ve annemle babam koridorun sonundayken de gelemem zaten. | Open Subtitles | و ليس كأنني سأفعل ذلك بينما أبي و أمي تحت بالصالة |
Ama baba, ailemi çok özlüyorum ve annemle boşanmandan sonra da üzgün ve boş hissediyorum. | Open Subtitles | ،لكن أبي، أفتقد عائلتي كثيراً ،و الآن أنت و أمي ستتطلقان أشعر بالفراغ و الحزن |
O huyum vardı ve annemle birlikte neden bana böyle bir şey yaptığınızı anlıyorum. | Open Subtitles | و كان لدي ذاك الإحساس و أتفهّم سبب قيامك أنت و أمي بقتلي |
Benim babam vefat etti Charlie ve annemle tek kelime dahi konuşmadık eşimle ayrıldığımdan beri. | Open Subtitles | أبّي توفي يا تشارلي وأمّي لم تقل لي كلمة منذ أن تزوجت وانفصلت |
Seninle ve annemle tekrar yaşamak. | Open Subtitles | العيش رفقتك أنت وأمّي |