"ve annesinin" - Translation from Turkish to Arabic

    • وأمه
        
    • وأمها
        
    • وأمّه
        
    • وامه
        
    • و أمه
        
    • و والدته
        
    • ووالدتها
        
    • أمِّه
        
    Paul ve annesinin her zaman süregelen bir inatlaşması mevcuttu, ben hiç anlayamadım. Open Subtitles بول وأمه كانا على خلاف دائم لم اعرف سببه أبدا .
    Unutma, bu buluşma Clair, kızkardeşi ve annesinin savaş baltalarını gömüp birbirlerini yeniden keşfetmeleri için bir fırsat olacak. Open Subtitles أذكر إن هذا تعلمته كلير من أختها وأمها حتى يستطيعوا فتح قلبوبهم
    Evet farkındayım. Bu yüzden Damon ve annesinin onları bir an önce bulmasını umuyorum. Open Subtitles أجل، أعلم، لهذا أساعد (دايمُن) وأمّه على إيجادهما قريبًا.
    Yani sence babasının burada yaşadığını ve annesinin kızlarla buluştuğunu fark etmez mi? Open Subtitles ألا تظنين أنه سيلاحظ أن أباه يسكن هنا وامه تواعد الجميلات
    Uykuya dalacak ve annesinin yanına gidecek. Open Subtitles سوف ينام فقط ، و أمه سوف تأخده
    Oğlanın ve annesinin kemiklerini yıllar sonra bulmuşlar. Open Subtitles وجدوا عظام الفتى و والدته بعد عدّة سنوات.
    Diana ve annesinin insanlar için ne kadar önemli olduklarını söylediğinde... Open Subtitles حسناً عندما اخبرتني كم ان "ديانا" ووالدتها مهمّة للجميع
    Boxer giyiyor ve annesinin çerçeveli bir resmi yok. Güven bana, o gay değil. Open Subtitles يَلْبسُ الملاكمين، وليس هناك مُؤَطَّرون صور أمِّه.
    Marcus ve annesinin patlamasını engellemeye yeter. Open Subtitles يجب أن يكون جيد للحفاظ على "ماركوس" وأمه من الاختراق
    Jason ve annesinin bu fotoğrafı Paris'te çekildi. Open Subtitles هذه صورة لـ(جايسن) وأمه إلتقطت في (باريس)...
    Ben onun ve annesinin zırıltısını dinlerdim. Open Subtitles تعودت الجلوس، والإستماع إليها وأمها الثرثارة
    Senin içindeki iyi insan içgüdüleri o bebeğin ve annesinin hayatını kurtardı. Open Subtitles غريزتك البشرية الجيدة أنقذت حياة الطفل، وأمها كذلك.
    O ve annesinin prensleri öldürenleri lanetlediklerini, sen kendin söyledin. Open Subtitles أنت قلت بنفسك أنها وأمها ألقوا بلعنة على من قتل الأميران أياً كان.
    Alex ve annesinin. Bizi görebileceklerini sanmıyorum Open Subtitles لا أظن أن بوسعهم رؤيتنا، (أليكس) وأمّه
    Nathan ve annesinin evi. Open Subtitles منزل (ناثان) وامه
    Yavru fil ve annesinin başı büyük dertte. Open Subtitles يتعرض الصغير و أمه لخطر جسيم
    Emir ve annesinin kalmalarına izin verildi. Open Subtitles (أمير) و والدته قد سمحوا لهما بالبقاء هُنا.
    Alicia ve annesinin sizin dediğiniz geleneksel ilişkileri yok. Open Subtitles اليشا) ووالدتها ليس بينهما) ماذا تسميها، علاقة تقليدية
    Arabasının ve annesinin evinin parası demek. Open Subtitles دفعة سيارته، والدفعة الأوليّة على شقّة أمِّه الخاصّةِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more