Seni ve arkadaşını burada öldürmeliyim. Birbirinizi öldürmüşsünüz gibi gösteririm. | Open Subtitles | ،أعتقدُ أنني سأقتلك وصديقك هنا وأجعلها تبدو كأنكما قتلتما بعضكما البعض |
Senin düzüştüğün adamdan adığı emir ile... oğlumu ve arkadaşını öldürdüğünü itiraf etti. | Open Subtitles | لقد اعترف بقتل ابني وصديقك بناء على أوامر من الرجل الذي كنت على علاقة به |
Neden annen ve arkadaşını dışarıda bırakıp, seninle içeride çay içmiyoruz. | Open Subtitles | لماذا لا أذهب أنا وأنتم ونحصل على بعض الشاي ونترك أمكِ وصديقك هنا بالخارج |
O kabin görevlisini ve arkadaşını senin öldürdüğünü biliyorum pislik. | Open Subtitles | أعلم أنك قتلت مُضيفة الطيران تلك وصديقها أيها الحُثالة |
İzninizle, Charlotte ve arkadaşını bulmalıyız. | Open Subtitles | عذراً، علينا العثور على (تشارلوت) وصديقها القصير |
Ne garip, Joe;nehirden buraya doğru yol alırken, seni ve arkadaşını tutuklayacağımı düşünüyordum. | Open Subtitles | سيئة للغاية، جو. عندما وصلنا حتى النهر هنا وثبته على نفسه وصديقه ... |
Seni ve arkadaşını ayırdığımızda parça parça ,yumuşak kırmızı bir ağaç gibi dağıldığınızda bir şansınız olduğu halde bizi durdurmak için neden bu kadar az çaba harcadığınızı muhtemelen göreceğiz. | Open Subtitles | عندما كنا سحب لكم وصديقك بصرف النظر البطين التي كتبها البطين وتنتشر لكم مثل شجرة حمراء ناعمة، |
Ama şimdi seni ve arkadaşını çalışamaz duruma getirmek zorundayım... iyiliğiniz için. | Open Subtitles | ولكن الآن سأضطر بأن آخذك وصديقك الي خارج الخدمة... |
Eğer sizin, onun zorluklarla kazanılmış parasını lüks giysiler veya saç jölesine harcadığınızı düşünürse şöyle diyelim, seni ve arkadaşını bulur ve... | Open Subtitles | لو ظن أنك كنت تصرف مكاسبه الحرام على البدل وجل الشعر دعنا نقول فقط بأنه ... سيجدك أنت وصديقك |
Şey, Janice, seni ve arkadaşını yalnız bırakayım en iyisi. Benim için burada değilsin değil mi? | Open Subtitles | حسناً، (جانيس) أنا سأترككِ وصديقك لوحدكم لتتعرفا على بعضكم بشكل أفضل |
ve arkadaşını da. | Open Subtitles | وصديقك, أيضاً |
Onu ve arkadaşını kaçırdığını iddia ediyor. | Open Subtitles | إنها تدعي أنك خطفتها. وصديقها |
Kanunun farkındayım, Ilsa. Sorun şu ki, Ames ve arkadaşını oradan canlı kurtarmanın tek yolu olayı biraz daha ilerletip, bu işin arkasındaki kişiyi yakalamak. | Open Subtitles | اعرف القانون تماماً ، (إلسا) المشكلة أن الطريقة الوحيدة لاخراج (آيمز) وصديقها أحياء |
Çöp tenekesinde dikizliyordu cilveli Mary ve arkadaşını! | Open Subtitles | لقد كان يقف ...على صندوق القمامة ويتلصص على (ماري) وصديقها |
Charles Blake ve arkadaşını alması için bir araba ayarlamalıyım. | Open Subtitles | عليّ تذكر إعداد سيارة لإستقبال السيد (تشارلز بليك) وصديقه |
Oğlumu ve arkadaşını öldürebilirdi. | Open Subtitles | ربما كان سيقتل ابني وصديقه |