Sen ve arkadaşlarının ne yiyeceği, ne suyu ne de yakıtı vardı. | Open Subtitles | أنت وأصدقائك ما كان عندهم غذاء، لا ماء وكانت تجري على الأدخنة |
Eğer beni dövüşte yenersen sen ve arkadaşlarının yaşamasına izin veririm. | Open Subtitles | إذا هزمتني في قتال، سأدعك تعيش انت واصدقائك |
Bu fotoğraf kızım ve arkadaşlarının birlikteyken birlikte olmayışlarının bir karesi. | TED | هذه صورة حديثة لابنتي وصديقاتها سويا بينما هما ليسوا معا |
Sen ve arkadaşlarının Midlands için yaptığı onca şeyden sonra mı? İzin verin, böyle ufak bir şekilde de olsa minnettarlığımı göstereyim. | Open Subtitles | بعد ما فعلته أنت و أصدقائك بالأراضى الوسطى دعنى أعبر عن أمتناني بالطريقة التى أقدر عليها. |
Öylece eve gidip her şeyi unutamam, bunu yapamam ve Jackie ve arkadaşlarının bütün gece eğlenmelerine izin veremem. | Open Subtitles | هنالك فرصة لأن لا أُمسك. لكني لا استطيع أن أذهب للبيت وأنسى أمره و أترك جاك وأصدقائه يحصلون على متعتهم |
Eminim bunları ailemin ve arkadaşlarının önünde takmamı istemezsin. | Open Subtitles | طبعاً لا تريدين أن ارتديها أمام أهلي وأصدقائهم |
Carla ve arkadaşlarının bu aralar giydiklerine inanamazsın. | Open Subtitles | لن تصدق ما الذي تلبسه ابنتي كارلا وأصدقائها هذه الأيام |
Bu, Joy ve arkadaşlarının sizi dolandırdıkları para. | Open Subtitles | هذا يحتوي على كل بنس سرقته ( جوي ) و صديقاتها منك |
Dün gece ayrılmış olmam gerekiyordu ama uçuşumda gecikme oldu sen ve arkadaşlarının sebep olduğu gürültü patırtı yüzünden. | Open Subtitles | كان من المفترض ان اذهب الليلة الماضية لكن الرحيل تأجل بسبب الفوضى التي تسببت فيها انت وأصدقائك |
Ailenin ve arkadaşlarının sürekli hapse girmesini göz öne alırsak beni kalıcı avukatın yapmalısın. | Open Subtitles | بمعدل عائلتك وأصدقائك الاستمرار في السجن، يجب عليك ان تضع لي على التجنيب دائم. |
Bana, senin ve arkadaşlarının gemimden bir fıçı barut çalmaya çalıştığınızın haberi geldi. | Open Subtitles | الآن لفت إنتباهي أنك أنت وأصدقائك حاولتم سرقة بريمل بارود من سفينتي؟ |
Ama ona kızgındım. Ta ki senin ve arkadaşlarının söylediklerini duyana kadar. | Open Subtitles | لكني كنت غاضبة منه حتى سمعت ما كنت واصدقائك تقولونه |
Sen ve arkadaşlarının bana beyzbol taktikleri hakkında bilgi verebileceğinizi umuyorum. | Open Subtitles | بخير ، كنت آمل أنت واصدقائك تخبروني عن استراتيجية البيسبول |
Cashandra'yı ve arkadaşlarının sohbetini dinliyordum, ve bence sizin aranızda ne olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | كنت أستمع لكاشندرا وصديقاتها وهن يتحدثن ولا أعتقد أنها تعلم عن اي شي مما حصل |
Joy'a Simone ve arkadaşlarının adreslerini ver. | Open Subtitles | اعطي جوي عنوان التواصل لسيمون وصديقاتها وبعد ذلك سيتولى الامر بيت |
Sen ve arkadaşlarının parti yaptığınız zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تتذكرين عندما- .كنت أنت و أصدقائك في تلك الحفلة |
Orlando ve arkadaşlarının yaşam mücadelesi ormanın sunduğu fırsatlara bağlı. | Open Subtitles | بقاء كل من أورلاندو وأصدقائه يعتمد على إستغلال أيِّ فرصة في الغابة. |
Sahneyi dondurduğumuzda kusmuk parçacıklarının, çizerler ve arkadaşlarının fotoğrafları olduğunu göreceksiniz? | Open Subtitles | إذا أوقفت الفيديو، فيمكنك أن ترى بقطع القيء صور رؤوس رسامينا وأصدقائهم |
Ama bu, ailesinin ve arkadaşlarının bir gelecek sahibi olmadıkları anlamına gelmiyor, değil mi? | Open Subtitles | أن عائلتها وأصدقائها لن يكون لهم مستقبل، أليس كذلك؟ أليس كذلك؟ |
Ekili araziye ateşi yayan bir kıvılcım gibi Rosa ve arkadaşlarının göz yaşları da kalabalığa hızlı bir şekilde yayılmıştı. | Open Subtitles | مثل الشرارة التي تنشر النار في حقل يانع ... . دموع (روزا) و صديقاتها... |
Uçuş yeteneklerim sayesinde senin ve arkadaşlarının hayatlarının kurtulmasının üzerinden çok geçmedi. | Open Subtitles | منذ زمن ليس ببعيد مهارتي في الطيران أنقذتك أنت ورفاقك |
Jace Wayland avı konusunda senin ve arkadaşlarının herhangi bir sorumluluk alması yasaktır. | Open Subtitles | أنت وأصدقاؤك ممنوعون من التدخل أكثر في عملية البحث عن "جايس وايلاند". |
Küçük bir kuş bana, Rick ve arkadaşlarının bir fırıldak çevirdiklerini söyledi. | Open Subtitles | أخبرني عصفور أن (ريك) وبقيّة قومك يدبرون شرًّا. |
Ailesinin ve arkadaşlarının desteğine ihtiyacı var. | Open Subtitles | أنها ستحتاج دعماً . من عائلتها واصدقائها |
Eğer kızlarının ve arkadaşlarının hapisten çıkmaları için | Open Subtitles | لما الأبوان لو لم يخرجوا إبنتهم وأصدقاءها من السجن |
Gördüğün gibi gündüz vakti, babasının tüm hizmetkarlarının ve arkadaşlarının babasına olan saygısını göstermek için eve geldiği zaman. | TED | كما ترون، باكراً، في اليوم الذي كان جميع عملاء والدها وأصدقاؤه يأتون لرؤيته في المنزل والتحدّث إليه. |
Çünkü sen ve arkadaşlarının insan gibi olmasını istiyorum. | Open Subtitles | لانني اريدكِ انتِ وأصدقائكِ ان تكونوا بشر |