Bu çok güzel ve asil bir davranış. Eminim yardımına ihtiyacı vardır... | Open Subtitles | وهذا حقًا رائع جدًا ونبيل ونحوه، أقصد أنها قطعًا تحتاج إلى مساعدتك. |
Ağabeyin büyük ve asil bir dövüşçüydü sonunu onuruyla karşıladı. | Open Subtitles | شقيقك كان مقاتل عظيم ونبيل وقد لاقى نهايته بشرف |
Hatırlamıyorum bile, ama iyi ve asil bir amaç uğrunaydı sanırım. | Open Subtitles | لا أتذكر، لكنني متأكد انه كان شيئاً نبيلاً |
Peki senin gibi güzel ve asil bir kız ormanın bu kadar derinliklerinde ne yapıyor? | Open Subtitles | والآن ماذا تفعل فتاة ذات نسب عالِ مثلك هنا في أعماق الغابات المظلمة؟ |
Peki senin gibi güzel ve asil bir kiz ormanin bu kadar derinliklerinde ne yapiyor? | Open Subtitles | والآن ماذا تفعل فتاة ذات نسب عالِ مثلك هنا في أعماق الغابات المظلمة؟ |
Ağabeyin büyük ve asil bir dövüşçüydü sonunu onuruyla karşıladı. | Open Subtitles | شقيقك كان مقاتل عظيم ونبيل وقد لاقى نهايته بشرف |
Bir zamanlar, çok uzaklarda sihirli bir krallıkta şaşırtıcı derecede yakışıklı, cesur ve asil bir şövalye varmış. | Open Subtitles | في ما مضى , بمملكة سحرية بعيدة كان هناك فارس شجاع ونبيل ووسيم بشكل صارخ |
Çünkü bunların hepsi birbirine büyük ve asil bir amaçla bağlıdırlar. | Open Subtitles | لأنهم جميعاً مرتبطين بهدف عظيم ونبيل واحد. |
Bu, çok hoş ve asil bir hareket ve seni sevme nedenlerimden biri. | Open Subtitles | ،وهذا رائع ونبيل وأحد مبررات عشقي لكَ |
Ne kadar da yürekli ve asil bir karar. | Open Subtitles | يا له من قرار جسور ونبيل. |