Yaptığı elbise Ve ayrıca süs takılarını satışını yaparken düşündüm. Şimdi Jane günde 4 dolardan daha fazla kazanıyor. | TED | ولقد تأملت، بينما كنت أشاهدها تبيع الثياب، وأيضاً الحلية التي تصنعها. أن جين دخلها أكثر من أربعة دولارات يومياً. |
Kirayı denkleştiremediğinizi Ve ayrıca okyanusun yükselen sularının hepimiz yutarak öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | وأيضاً من المأكد أن الموجات العالية من المحيط سوف تبلعنا وتأكلنا جميعاً. |
Ve ayrıca, zenginlere karşı hissedilen gücenme ve içerleme, oldukça yaygın durumda. | TED | وأيضا ، المرارة والاستياء حتى نحو الأغنياء والأقوياء على نطاق واسع جدا. |
Ve siz bunu düşünürken, bunun neden ilerliyor olabileceğine dair dört teori var Ve ayrıca bir sürü başka teori de var. | TED | وأنت تفكر في ذلك، هناك أربع نظريات قد تفسر لماذا قد يحدث هذا، بالإضافة إلى سلسلة كاملة من الأحداث الأخرى. |
Ve ayrıca, Leo'nun iyileştirme gücüne ihtiyaçları olabilir. | Open Subtitles | وإلى جانب ذلك، لأنها قد تحتاج قوى الشفاء ليو. |
Ve ayrıca Greg'in hayat sigortasını hazırlayan sigortacılardan da kontol edebilirisin. | Open Subtitles | وتستطيع مراجعة كل السلطات المختصة وكذلك شركة التأمين على حياة جريج |
Ve ayrıca bu benim suçum değil, buna sen izin verdin. | Open Subtitles | إلى جانب ذلك , هذا ليس خطأي أنت من سمح بهذا |
Ve ayrıca bunu yaparkenki ruh halinizi göz önünde bulundurmalısınız. | TED | وأيضاً يتوجب عليك أن تضع في الحسبان حالتك العقلية التي تكون فيها وانت تفعل ذلك |
Ve ayrıca, solda kanun eğrisinde çizilmiş olmasına rağmen, yukarı doğru eğriliyor. | TED | وأيضاً بالرغم من أنها محبوكة على سجل منحني على اليسار، فهي تنحني إلى الأعلى. |
Ve ayrıca çok hızlı bir zekaya ihtiyaç duyulduğunu bunun yapış yapış bir duygusallık olmadığını da görüyorum. | TED | وأيضاً معرفة أن ذلك يتطلب ذكاء حاداً، ليس فقط مشاعر جيدة. |
Bu örnekte, plazma kesici Ve ayrıca kereste frezesi olarak iki iş görüyor. | TED | وفي هذه الحالة، فهو يطابق قاطع البلازما وأيضاً هناك جهاز لتسوية الخشب. |
Sizlere neler yaşadığımı Ve ayrıca bir psikotik olarak deneyimlerimi anlatmak isterim. | TED | أود أن أشارككم كيف حدث ذلك، وأيضا أصف تجربتي بالاضطراب النفسي. |
Bir çok su bazlı malzeme var beton, su bazlı boya, çamur, Ve ayrıca bazı rafine petroller de var. | TED | يوجد الكثير من المواد القائمة على الماء مثل الخرسانة، الطلاء المائي، الطين، وأيضا بعض الزيوت المكررة كذلك. |
- Hey. Ve ayrıca bizim günlük ucuz fiyatlarımızın üzerine bir de... yüzde beşlik bir çalışan indirimden yararlanabilirsin. | Open Subtitles | وأيضا تحصلين على تخفيض بنسبة ٥ بالمىة بالإضافة إلى التخفيض اليومي |
Bu genç yaşta dul kaldı Ve ayrıca Paltu, onun tek çocuğu. | Open Subtitles | أرملة شابة .. .. وإلى جانب ذلك ، فهو طفلها الوحيد. |
Bu, öğrencileri devam etme konusunda heveslendirdi Ve ayrıca herkesin aynı anda aynı şey üzerine çalıştığı anlamına geliyordu. Eğer bir tartışma forumuna giderseniz, Birkaç dakika içinde bir arkadaşınızdan cevap alabiliyordunuz. | TED | وقد دفع هذا الطلاب للمضي قدماً وكذلك عنى أن الجميع يعملون على نفس الموضوع في نفس الوقت لذلك إذا ذهبت إلى منتدى النقاش يمكنك الحصول على الاجابة من نظير لك خلال دقائق |
Hep daha fazla ilgi, alaka istedi. Ve ayrıca bu benim suçum değil, buna sen izin verdin. | Open Subtitles | إلى جانب ذلك , هذا ليس خطأي أنت من سمح بهذا |
Peki. Ve ayrıca, Logan havaalanında şunu keşfettim, sanki beni çağırıyordu. | TED | و أيضا اكتشفت في مطار لوغن كان هذا كالشئ الذي يناديني |
Ve ayrıca, biliyorsun, zamanın yok. | Open Subtitles | و بجانب هذا, أنت تعلم أنك لا تملك الوقت لهذا |
Sohbet, demokrasi konseptindeki en zorlu şey Ve ayrıca da en önemlisi. | TED | إجراء المحادثات هو أصعب الأمور في المجتمع الديمقراطي وأيضًا أكثرها أهمية. |
Ve ayrıca... sanırım bu benim için de iyi olacak. | Open Subtitles | و بالإضافة لذلك أظن أن ذلك سيكون جيدا لي أيضا |
Ve ayrıca, dedikodulara gerçekten inanamazsın. | Open Subtitles | وبجانب ذلك لا يمكنكي أن تصدفي كلام الناس |
Ve ayrıca onlar, siyasi hakları ekonomik haklardan daha öncelikli tutmaya karar verdiler. | TED | و ايضا قررو وضع الاولية للحقوق الاقتصادية على الحقوق السياسة |
Yöneticilerin gelmesine izin veren bir yasa sistemi Ve ayrıca harici bir yasal sistem yerine koyuyorlar. | TED | يحضرون نظاما تشريعيا من شأنه ان يخول المدراء ان يحضروا وايضا نظام تشريعي خارجي. |
Ve ayrıca ofisleri de ılıman bir çayır olarak düşünmeyi severim. | TED | و أيضاً اعتقد ان المكاتب قد تكون مثل الأراضي العشبية المعتدلة. |
Bu ağın çevresini ve merkeze bağlayan lifleri Ve ayrıca güvenli kılavuz ağlarının yapımında kullanılan liftir. | TED | هذا هو الخيط الذي يعمل الإطار والانحناء في الشبكة الفلكية ,وايضاً خيط الهروب |