Tahta, dökme demir ve keçe, ve çelik teller ve bütün bunların karışımı oldu, Ve bütün bunlar şaşırtıcı bir şekilde sıcaklık ve neme karşı duyarlılar. | TED | إنه سبيكة من الخشب و المعدن و اللباد, و أوتار معدنية, و كل هذا, و كل تلك الأشياء شديدة الحساسية للرطوبة و درجة الحرارة. |
Ve bütün bunlar tek bir yere çıkar Rita, Hollywood. | Open Subtitles | و كل هذا يؤدى لمكان واحد هوليوود |
Biliyor musun, ofiste evraklarımı dolduruyordum Ve bütün bunlar... en sonunda gerçek gibi gelmeye başladı. | Open Subtitles | أتعلم، قمت بتعبئة معاملتي ...في المكتب اليوم، و ...كل هذا |
Ve bütün bunlar ağızlarımızdan çıkan bir parça hava dolayısıyla olabilir. | TED | وكل هذا بسبب نفحة من هواء خارجة من أفواهنا. |
Ve bütün bunlar biriken kültürel adaptasyonun sonucudur. | TED | وكل هذا حدث بفعل التأقلم الثقافي المتراكم. |
Ve bütün bunlar kafanda, bu evde değil. | Open Subtitles | و كل هذا فى رأسك وليس فى هذا المنزل |
Biliyorum, büyü Ve bütün bunlar sindirmesi zor şeyler, Jessica. | Open Subtitles | أعلم أن السحر و كل هذا (كثير عليك أن تصدّقيه يا (جيسيكا |
Cesetler Ve bütün bunlar? | Open Subtitles | الجثث و كل هذا ؟ |
Ve bütün bunlar karavan için. | Open Subtitles | و كل هذا سيذهب للـ (كرفان) |
Ve bütün bunlar, üretkenliğin düzgün ve öngörülebilir şekilde artışını körükledi. | TED | وكل هذا قد غذى وزاد، بسلاسة وتوقع، للإنتاج |
Elleri çok kanlıydı,Ve bütün bunlar benim hatam | Open Subtitles | هذه اليد فيها الكثير من الدم وكل هذا خطأي |
24 saat içinde kefaletle serbest kalacak Ve bütün bunlar hiç uğruna yapılmış olacak. | Open Subtitles | وقال انه سوف يكون الخروج بكفالة في 24 ساعة وكل هذا سيكون من أجل لا شيء. |