"ve babası" - Translation from Turkish to Arabic

    • ووالده
        
    • ووالدها
        
    • و والده
        
    • و والدها
        
    • وأباه
        
    • والداه
        
    • و أبوه
        
    • وأبوه
        
    • والديها
        
    • و أبيه
        
    • والأب
        
    • أبويه
        
    • وأب
        
    • وأبيه
        
    • وأبيها
        
    Biliyorsun, annesi ve babası hakkında. Boşver. Open Subtitles أنت تعرف حول هذا الأمر قتل والدته ووالده
    Kızgın Çünkü Annesi maymun yapıyormuş ve babası t.maymun olmuş. Open Subtitles إنها مستاءة لأن والدتها كانت تصنع قرودًا ووالدها جن جنونه.
    Mak'ın annnesi ve babası dua etmek için bir rahip ayarladılar. Open Subtitles أم ماك و والده رتبا لمجيء راهب للصلاة من أجل ماك.
    Evden kaçmak istediğini biliyoruz ve babası bir şekilde bunu kendi lehine çevirdi. Open Subtitles نعرف أنها أرادت أن تهرب من منزلها و والدها يستغل ذلك نوعا ما
    Dr. Crane ve babası tüm düğün masraflarımızı ödemeyi önerdiler. Open Subtitles لكن الطبيب كرين وأباه عرضا أن يدفعا تصاريف الزفاف بأكمله
    Birinci sıra, Bobby Hammill ve babası. İkinci sıra, Jimmy Lawson ve babası. Open Subtitles المركز الاول ، بوبي هاميل ووالده المركز الثاني ، جيمي لاوسن ووالده
    "A League of Their Own" filminde Rosie O'Donnell ve babası için bile işe yaramıştı. Open Subtitles لقد عملت ايضا مع روزي اودونيل .ووالده في اتحاد لهم
    Çok güzel bir kızarkadaşı varmış ve babası bölgenin en büyük gölüne sahipmiş. Open Subtitles وكانت لديه صديقة جميلة ووالده كان يملك أكبر بركة في الغابة
    Sonra siyahi bir kızla çıktım ve babası deli gibi gülüyordu. Open Subtitles اوه, اه, بعدها واعدت فتاة سوداء, ووالدها كان يضحك بجنون, يارجل.
    Belki Bayan Bristow ve babası Bay Tippin'i tek başlarına kurtarmaya çalışacaktır-- Open Subtitles وهذا ربما يعن أنها لربما تحاول هى ووالدها تحرير السيد تيبين وحدهما ؟
    ve babası burada bile değil ve herşeyi planlayan da o. Open Subtitles ووالدها ليس هنا وهو من خطّط الشيء بأكمله
    Ona yardım ediyorum. Annesi hasta ve babası ölü, komuşuyuz. Open Subtitles أعتني به، والدته مريضه و والده توفي نحن جيران
    O sadece annesinin ardından çok üzgün ve babası umursuyor gibi bile gözükmüyor. Open Subtitles إنه فقط حزين بشأن أمه و والده لا يهتم على الإطلاق
    Annesinin ailesi pek çok nesilden beri Ostia da yaşıyor ve babası başarılı bir hayvan tüccarı. Open Subtitles عائلة أمه مؤسسة في أوستيا لعدة أجيال و والده تاجر ماشية ناجح
    Alexis ve babası konuşmuyor annesi de suçlanmadan önce arındırılıyor. Open Subtitles أليكسيس و والدها لا يتحدثون مع بعضهم وأمه في المستشفى قبل أن تذهب إلى السجن
    Güzeldi, benden büyüktü ve babası ailemizin ayak hastalıkları doktoruydu. Open Subtitles كانت تجمع أفضل الصفات جميلة, أكبر سناً و والدها هو طبيب العائلة
    Ortada firil firil dönen bunca bumerangin ardinda sen annesi ve babası için ağlayan, ufacık bir çocukmuşsun. Open Subtitles بأن وراء كل اللكمات وهراوات الوطواط، أنت مجرد فتى صغير في بدلة ألعاب، ينحب على أمة وأباه
    Anne ve babası oğullarını rock konserine götürmenize izin veriyor mu? Open Subtitles هل سمح لك والداه بأخذه الى حفلة موسيقية ؟
    6 yaşındaki kız kardeşi Naco, annesi ve babası... 9 yaşındaki Sufi'nin gözleri önünde öldürülen 11 yaşındaki Altaf olarak. Open Subtitles بل ألطاف الذي كان عمره 11 سنة الذي شاهد أخته الصغيرة و أبوه و أمه يقتلون أمامه
    10 yaşındayken anne ve babası ona bir kız kardeşleri olacağını söyledi. Open Subtitles وعندما كان عمره 10 سنوات أمه وأبوه أخبروه بأنه سيحضى بأختٍ صغيرة
    7 yaşına geldiğinde annesi ve babası nükleer atıklardan kanser olup ölmüşler. Open Subtitles و فى عمر السابعةُ , فقدت كلا والديها بسبب سرطان الغدد اليمفاوية
    Countee ve babası ile 14 ay kadar önce Oklahama'da karşılaştık. Open Subtitles كذلك عندما ألتقيت كاونتي و أبيه في أوكلاهوما تقريبا منذ 14 شهرا مضت
    Annesi açlık grevinde ve babası da, ordu, hücreyi ele geçirirken ölmüş. Open Subtitles الأم ماتت أثناء إضرابها عن الطعام والأب لمّا قام الجيش باسترجاع المكان.
    Anne ve babası, Candace ve William Dayton, ile birlikte 814 Garland Avenue'de yaşıyor. Open Subtitles يعيش مع أبويه. وليام و كانداس دايتون، في 814 درب غارلند.
    Çünkü sana bir bakıyorum da, ve bir zamanlar senin de annesi ve babası ve bir evi olan bir çocuk olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles لأنني أفكر فيك وأظن أنك كنت طفل مرة ولديك أم وأب ومنزل
    Bir çocuğun annesi ve babası için duyduğu sevgi, onların duyuları, gözleri, sesleri ve onların duyarlılıklarıyla büyür. TED إن حبّ الطفل لأمّه وأبيه ينمو من خلال لمساتهم ونظراتهم وصوتهم ورأفتهم.
    Elena ve babası dışında bir sürü insanın başı derde girebilir. Open Subtitles قد يدخل الكثير من الناس بمشاكل غير إيلينا وأبيها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more