"ve babasının" - Translation from Turkish to Arabic

• ووالدها
• أبويها
• ووالده
• والدِها
• و أبيه
• واباها
• و أباه
• و أباها
• والدها

Sokağa çıkma yasağı sırasında sokağa çıkan bir bükücü olmayan ve babasının eşitlikçilerle işbirliğinde olduğu biliniyor.
حظر التجوال ووالدها متآمر معروف مع الايكواليست

Evet, çünkü; Kızılderelilerle kaktüs yetiştirmesi ve babasının azılı bir suçlu olmasından dolayı öldürülmek istendi.
أجل، لأنها كانت مطلوبة بتهمة القتل، تعاطت مخدرا مع الهنود، ووالدها مجرم متشدد.

Özellikle de anne ve babasının operasyonunun bir parçası ise.
كيرلي قد تكون في خطر, خصوصاً لو كانت جزء من عملية أبويها.

Bugün, Jonathan ve babasının burada bulunmasının onurunu ve sevincini yaşıyoruz.
يحصل لنا شرف ومتعة انضمام جوناثان ووالده إلينا هنا اليوم.

Zaara annesinin ve babasının seçtiği erkek ile evlenecek.
زارة سَتتزوّجُ الشخصَ الذي إختارِة والدِها

Çocuk anne ve babasının öz olmadığını öğrenir.
..الصبيّ عَلِم أنّ الرجل و المرأة ليسوا بأمّه و أبيه

Ona Lloyd'un ve babasının onu aradığını söyle.
عندما تراها قل لها ان لويد واباها يبحثون عنها

Ve ona Sam'ın terörist olmadığını, ve babasının olmadığını da söyle.
حتى يتمكن من إخبار الجميع ان ابني سام ليس إرهابياً و أباه أيضاً ليس إرهابي

Buradaki önemli nokta Bedelia'nın yaşlı erkek arkadaşını sevmiş,... ve babasının adamı öldürtmüş olması!
النقطه هى أن بيدليا وقعت فى حب ...عاشق متقدم عنها فى السن و أباها تسبب فى مقتله

Sen kimsin ve babasının kalp krizi geçirdiğini nereden biliyorsun?
من انت؟ و كيف تعلم بان والدها أصيب بنوبة قلبية

Gwen ve babasının arasını düzeltmek gittikçe daha zor olmaya başlamıştı.
تبيّن أن مصالحة غوين ووالدها كانت شقة

Avukat ve babasının arasında bayağı korkmuş durumda.
بين محاميها ووالدها تبدو مرعوبة للغاية

Görünüşe göre, Molly ve babasının arası düzelecek gibi.
حسناً، يبدو وكأنّ (مولي) ووالدها يُبليان حسناً

Harry ve babasının arasında ne olduğuyla ilgili fiziksel bir kanıta ihtiyacımız var.
نريد أن نعلم عن كل الأرقام الموجود بين (هاري) ووالدها

- ...ve babasının.
-هى ووالدها

İnşallah annesi ve babasının ikisibirden öyle değildir.
دعنا نَتمنّى أحد أبويها ليس كذلك

İnşallah annesi ve babasının ikisibirden öyle değildir.
لنأمل أن أحد أبويها ليس كذلك

Lex ve babasının sorunları olduğunu biliyorum, ama bunu yapamaz o.
أعرف أن ليكس ووالده مختلفان ولكن يصعب تصديق هذا

Senin baban, o ve babasının ilişkilerinin,
أدلى والدك بشهادته أنه هو ووالده

Bakmamız gereken anne ve babasının başına gelenler.
يجدر بنا أن نبحث فيما حدث لأمه و أبيه

Onu gördüğünde Lloyd'un ve babasının onu aradığını söyle.
عندما تراها قل لها ان لويد واباها يبحثون عنها

Zavallı annesinin ve babasının ne hissettiklerini biliyorum.
...... أمة الفقيرة و أباه . أنا أعرف كم يشعرون

Gitme ihtimallerine karşı evi ve babasının şirketi izleniyor.
بيتها وشركة والدها مراقبين في حالة ذهابهم هناك