"ve beyaz saray" - Translation from Turkish to Arabic

    • والبيت الأبيض
        
    Ama 2004'te Bush ve Beyaz Saray, Bath'in ismini karaladı. Open Subtitles ولكن في 2004 قام بوش والبيت الأبيض بحذف اسم باث
    Gizli Servisteki, FBl'daki ve Beyaz Saray'daki... benzer kafada insanlar tarafından örtbas edildi. Open Subtitles الصورة الحسنة فى عقول الناس عن شرطة دالاس وجهاز الخدمة السرية ,و المباحث الفيدرالية والبيت الأبيض
    Senato ve Beyaz Saray'ı makam değişikliği hakkında bilgilendirin. Open Subtitles اخبرى مجلس الشيوخ والبيت الأبيض بنقل السُلطة
    Senato ve Beyaz Saray'ı makam değişikliği hakkında bilgilendirin. Open Subtitles اخبرى مجلس الشيوخ والبيت الأبيض بنقل السُلطة
    ve Beyaz Saray 15 dakika erteledi. Open Subtitles والبيت الأبيض قام بتأجيل الخبر 15 دقيقة إلى 10: 45.
    Son iddianıza bakılırsa, CIA ve FBI... ve Pentagon... ve Beyaz Saray, hepsi kurnazca el ele verip Kennedy'yi öldürmek için işbirliği yapmış. Open Subtitles وأحدث نظرياتك هى أن وكالة المخابرات المركزية و المباحث الفيدرالية والبنتاغون والبيت الأبيض كلها اجتمعت في مؤامرة متعمدة لقتل كينيدي
    Harris ve Beyaz Saray ile şimdi arana bir çizgi çekmezsen... Open Subtitles " نحن نرسم خطاً على الرمال مع " هاريس والبيت الأبيض الآن
    - Evet... ve bu iş tamamen kayıt dışı yani bu da yakalanırsanız Savunma Bakanlığı ve Beyaz Saray görevden bilgileri dâhilinde olduğunu reddedecekler ve korumaları geçseniz bile yeraltındaki depoya giden yol kurcalamanın ilk işaretinde bayıltıcı gaz salacak şekilde donatılmıştır ve o kapının arında kim bilir ne gibi tuzaklar vardır. Open Subtitles وظيفة هو تماما من الكتب، وهو ما يعني إذا كنت اشتعلت، وزارة الدفاع والبيت الأبيض سوف نفي أي المعرفة لهذه المهمة...
    Desmond Tutu ve Beyaz Saray ile zaten konuşuldu. Open Subtitles ديزموندتوتو): لقد قضا الصباح بالنقاش مع (ديزموند توتو) والبيت الأبيض عندما تحدثنا.
    Hetty ve Beyaz Saray onlarla telefonda vardır. Open Subtitles - ... إنَّ هيتي - والبيت الأبيض يتحدثانِ معهم عبر الهاتف الآن
    Belki fark etmemişsindir oğlum, ama bir enerji krizi var... ve Beyaz Saray gerçeği saklamak zorunda değil. Open Subtitles حَسناً، أنت لَرُبَّمَا لَمْ تُلاحظَ، لكن هناك أزمة طاقةِ... والبيت الأبيض لَيْسَ مِنْ المفروض أَنْ يَغطّي بالسكر. doesn't have to sugarcoat reality.
    Amanda Straugh hükümetin kendi adamlarından biri tarafından vuruldu ve Beyaz Saray da tıpkı kocam ve USS Colorado hakkındaki gerçekleri örtbas etmeye çalıştığı gibi bunu da örtbas etmeye çalışıyor. Open Subtitles أماندا ستروه" قتلها شخص يعمل لدى الدولة" والبيت الأبيض يعمل على أخفاء الموضوع بالضبط كما يحاولون أخفاءالحقيقة عن زوجي (والغواصة الأمريكية ( كولورادو
    Sadece bu istasyon ve Beyaz Saray'ın erişimi var. Open Subtitles -هذه المحطة والبيت الأبيض فقط يعرفونه .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more