ve beynin inanılmaz derecede karmaşık bir devre olduğunu yüz milyarlarca nöron denilen hücrelerden oluştuğunu anlattılar. | TED | وقد أخبرنا علماء الاعصاب عن الدارات الكهربائية المعقدة المكونة من مليارات الخلايا العصبية الموجودة في الدماغ |
Farklı şekillere girerler; farklı moleküllerden oluşmuşlardır; ve beynin farklı yerlerine bağlanarak görev alırlar. | TED | والتي تتمايز في الشكل والمكونات والتي تتصل فيما بينها وتتوزع في عدة مناطق من مناطق الدماغ |
ve beynin bunu nasıl yaptığıyla ilgili bir şey de biliyoruz aslında. | TED | بل إننا أيضا نعرف شيئا عن كيفية قيام الدماغ بذلك. |
Normalde görsel sinyaller göz içerisine gelir ve beynin görme bölgelerine giderler. | TED | عادة، الإشارات المرئية تدخل، إلى مقل العيون، وتذهب إلى المناطق البصرية في المخ. |
Sen öyle sanıyorsun ve beynin de sana inanıyor. Sadece ekmek yerler. | Open Subtitles | انت تعتقد ذلك و عقلك يصدقك انهم يأكلون الخبز فقط |
Elektrodun kafatasından geçip beynin içerisine girdiğini ve orada kaldığını görüyorsunuz ve beynin herhangi bir bölgesine yerleştirebiliriz. | TED | تستطيع رؤية القطب يمر خلال الجمحمة إلى الدماغ و يستقر هناك و نستطيع أن نضع هذا فعلاً في أي مكان في الدماغ |
Kafatasını çıkardığınızı ve beynin yüzeyine böyle baktığınızı düşünün. | TED | تخيّل نزع الجمجمة والنظر إلى سطح الدماغ هكذا. |
Nörologlar; hafızanın tek parça ve esasen aynı olduğunu, ve beynin her yerinde depolandığını düşünüyorlardı. | TED | كان علماء الأعصاب يفكرون بالذاكرة على أنّها وحدة متجانسة، وأنّها جميعها متشابهة وتُخزّن في كامل الدماغ. |
Fakat bunu düzgün yapmak için, omuriliğin nasıl çalıştığını, vücutla nasıl etkileşimde bulunduğunu ve beynin omurilikle nasıl iletişim kurduğunu anlamak çok önemlidir. | TED | ولكن للقيام بهذا بصورة صحيحة، من المهم أن تفهم كيفية اشتغال النخاع الشوكي، كيفية تفاعله مع الجسم، وطريقة التواصل بين الدماغ والنخاع الشوكي. |
Yetişkinlerin beyninde kök hücreleri bulunur ama çok nadirlerdir, ve beynin derinliklerindeki yoğun ve küçük boşluklarda bulunurlar. | TED | لدى دماغ الشخص البالغ خلايا جذعية، ولكنها نادرة جداً وتقع في فتحات عميقة صغيرة في أعماق الدماغ. |
Bu kümeler, nöronlar arasındaki taşımayı ve iletişimi engeller ve beynin içindeki iletişimin çökmesine sebep olur. | TED | التكتل يعطل النقل والتواصل على طول الخلايا العصبية ويتسبب في انهيار الاتصالات داخل الدماغ. |
ve beynin otopilotu striyatum adı verilen bir yapıdadır. | TED | وآلية الدماغ هي في هيكل يسمى الجسم المخطط. |
Ve bu, öğrenme ve beynin işlenmesi açısından çok büyük öneme sahiptir. | TED | و أمر مهم جدا في التعلم و صياغة الدماغ. |
Ama aynı zamanda bilgiyi tekrardan yayınlayan ve beynin diğer taraflarına yönlendiren bir nakliye istasyonu gibi davranıyor. | TED | لكنها تعمل أيضاً مثل نوع من المحطات المرحلية التي تعيد الإشعاع وتوجيه المعلومات لأكثر الأجزاء المتبقية من الدماغ |
Eğer nanitler öğrenme işlemini devralmışlarsa ve beynin normal gelişimini engellemişlerse, onların çıkartılmasının bu çocukların zekalarını okul öncesi hale getirme şansı var. | Open Subtitles | لو النانويت سيطر علي عملية التعلّم وتوقف تطوير الدماغ الطبيعي اذن بإزالتهم يجعل هؤلاء الأطفال شبه رضاع |
Eşinizin kafatasında birçok kırık vardı ve beynin etrafından kan pıhtılarını temizlemek mecburiyetindeydik. | Open Subtitles | زوجك اصيب بكسور متعددة في الجمجمة و كان لا بدّ أن نزيل جلطات الدمّ من حول الدماغ |
Her soruyu cevaplayışında bir anı tetikleniyor ve beynin belli bölgeleri aydınlanıyor. | Open Subtitles | كل مرة يجيب على سؤال الذاكرة المتسببة سوف تظئ منطقة معينة في الدماغ |
Burası beynin ön kısmı, burası da aşağı sarkan omurilikle beraber beynin arka tarafı. ve beynin kafamın içerindeki yerleşimi de bu şekilde. | TED | هذه هي مقدمة المخ ومؤخرة المخ مع الحبل الشوكي متدلي وهذا هو الوضع الذي يكون عليه المخ داخل الرأس |
Şuan sinirbilimi eğitimi alıyorum ve beynin stres altındayken nasıl davrandığını birazcık biliyorum. | TED | أنا عالم أعصاب متدرب وأعرف قليلا عن كيفية عمل المخ تحت الضغط |
Bunların dil ve beynin sol yarımküresine bağlı olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | و لقد عرفنا أنه مرتبط بالنطق والعمليات التي تحدث في نصف المخ الأيسر |
Gözlerin ve beynin sana oyun oynuyor. | Open Subtitles | عيناك و عقلك يتلاعبان بك |