ve biliyordum biz birlikte olduğumuzda mutlu olacaktı. | Open Subtitles | وكنت أعرف أنها سوف تفعل عندما نصبح معاً في نهاية المطاف |
ve biliyordum ki dördüncü kez dönseydim bir daha hiç ayrılmazdım. | Open Subtitles | وكنت أعرف إذا عدت رابعة... لن أترك أبدا. |
Sen de duydun,ve biliyordum. Biliyordum. | Open Subtitles | أنت سمعته، وكنت أعرف ذلك. |
ve biliyordum ki bir gün, toplumuma, bir şey; küçük bir şey katacaktım. | TED | وعلمت أنه في يوم ما وأود أن أساهم في شيء، ولو كان أمرا بسيطا لمجتمعي. |
ve biliyordum, ilişkimizin ilk ayından itibaren, mutlak kesinlikle hayatımın aşkı sensin. | Open Subtitles | وعلمت في خلال شهر واحد فقط بكل تأكيد تماماً |
ve biliyordum ki kadın olarak doğmuş birinin "baba" olarak çağrılması daha fazla rahatsızlık veren anlarla dolu daha zor bir yol olacaktı. | TED | وعلمت أن كوني ولدتُ أنثى ونعتي بلقب "أبي" سيكون أصعب جداً وسأواجه العديد من اللحظات الحرجة. |
Bu adam "Avatar", "Star Trek" ve "Transformers" gibi filmlerde ve bunun gibi diğer bilinmeyen projelerde baş kompozitörlük yapmıştı ve biliyordum ki bu iş için mükemmel bir seçimdi, onu ikna etmeliydim ve bir sonraki Spielberg filminde çalışmak yerine, benimkinde çalışmayı kabul etti. | TED | وكان هذا الرجل المنضد الرائدة في مثل هذه الأفلام مثل "أفاتار" و "ستار تريك" و "المتحولون"، ومشاريع أخرى غير معروفة مثل هذا، وكنت أعرف أنه كان مثاليا لهذه الوظيفة، وكان على إقناعه، ، وبدلاً من العمل على فيلم سبيلبرغ المقبل، قبل بالعمل على فلمي. |
ve biliyordum. | Open Subtitles | وكنت أعرف ذلك |
...ve biliyordum ki, uzunca bir süre konuşacaktık. | Open Subtitles | وعلمت أننا سنتحدث لوقت طويل جداً. |
ve biliyordum nasıl olacağını | Open Subtitles | وعلمت انه أتى أخيراً ليخلصني من ذنوبي |
ve biliyordum ki Bryce Loski hâlâ ortalıkta benim ilk öpücüğümle dolaşıyordu. | Open Subtitles | وعلمت أن (برايس لوسكي) كان ما زال يمشي في الأرجاء مع قبلتي الأولى. |
Ellerimdeki mucizeye baktım ve biliyordum. | Open Subtitles | ونظرت لتلك المعجزة بيدي وعلمت |