ve bir çok insan bunu büyüleyici buldu. | TED | والكثير من الناس وجدوا هذا رائعا. |
- ve bir çok insan. - Şans değil.İçgüdü. | Open Subtitles | ـ والكثير من الناس المشتركين ـ ليس الحظّ . |
Postacının proje dosyası gibi vb. şeyler taşıması yanında -- hepsi bunu yapar -- ve bir çok insan bunun anlamının Fransa bisiklet turunda roket atmak üzere olan bir terörist olduğunu düşünmüştür -- sanırım, bizim zamanın işareti. | TED | إلا أنه عليه حمل أنبوب للمخططات والاشياء -- يفعلون كل شيء -- والكثير من الناس يعتقد ان ذلك يعني انه ارهابي على وشك اطلاق صواريخ في سباق فرنسا للدراجات -- علامة على عصرنا ،أعتقد. |