"ve bir sürü" - Translation from Turkish to Arabic

    • والعديد من
        
    • و الكثير من
        
    • والكثير من
        
    • ومجموعة من
        
    • والقانون شيئاً كبيراً
        
    • وحفنة من
        
    • ولدينا الكثير من
        
    • كميه من العمل
        
    • اود الحدث حولهم
        
    Çok ilginç biri. Kitaplardan ve bir sürü şeyden bahsettik. Open Subtitles أنه شاب مسلى.لقد تحدثنا عن الكتب والعديد من الأشياء الأخرى.
    Jeologlar, mühendisler, biyologlar ve bir sürü farklı insan tarafından uygulanır-- modelleme ve benzetim yöntemleri TED فهي تستخدم من قبل الجيولوجين .. والمهندسين .. وعلماء البيئة والعديد من الاشخاص الاخرين .. بهدف النمذجة .. والتحليل
    Bence bir sürü para var ve bir sürü isteyeni, dolayısıyla sanırım bir çözüm bulabiliriz. TED ولكن ما أرغب بقوله أنه هناك الكثير من المال و الكثير من الطلب لذلك يمكننا حقأً تحقيقه
    Rekoru kırıp, ayakkabı sponsoru ve bir sürü para kazanacağım! Open Subtitles سأحطم الرقم ،، وسأحصل على راعٍ للأحذية والكثير من الأموال
    sadece ben ve torbalarım ve bir sürü boş arkadaşlar. Open Subtitles أنا، حقيبتي. ومجموعة من الأصدقاء المزعجين.
    Evet, ben bir kanun kadınıyım ve bir sürü de kanun var. Open Subtitles نعم أنا أمرأة القانون والقانون شيئاً كبيراً
    Elimizde ölü bir pazarlamacı, katil bir avukat ve bir sürü değersiz kitap var. Open Subtitles لدينا تاجر كتب مقتول، محامي قاتل وحفنة من الكتب التى لا تساوي شيئاً
    Jack Daniels seni ona saldırmakla suçladı ve bir sürü evrak işi çıktı başımıza. Open Subtitles إتهمك جاك دانييلز بلإعتداء ولدينا الكثير من الورق لنجهزه
    Burayı sevdim. ve bir sürü sabıka kaydı oluşturmamız gerek. Open Subtitles آعجبتني نوعاً ما إضافة لذلك يجب علينا العمل على كميه من العمل الورقي
    Zaten odada üç kişi ve bir sürü yemek var. Open Subtitles مَع ثلاثة أشخاصِ لا اود الحدث حولهم
    rüzgar tüneline koyuyorduk tanzikli hava ve bir sürü kilometre kablo ve işte bu şekilde. Ve dönüm noktası muhtemelen, bizim deyimimizle, TED بالنسبة لمنافذ الرياح، يمكننا حرفيا وضعهم في منافذ الرياح وتيار الهواء، والعديد من كيلومترات الأسلاك وما شبه ذلك.
    Sana ve Nya'ya nice mutlu yıllar ve bir sürü erkek evlat dliyoruz. Open Subtitles لكن كلنا نتمنّى لك و نايا سنوات طويلة من السعادة، والعديد من الأبناء أيضا
    ve bir sürü kötü adam kurtulur. Open Subtitles والعديد من الاشخاص السيئن سيتمكنوا من الهروب
    Çok koca bir ağzın ve bir sürü dişin var. Open Subtitles أنت تملكين فمًا كبيرًا,يا فتاة, والعديد من الأسنان.
    Devletin verdiği izinleri ihlal ermekten, ehliyetsiz buldozer kullanmaktan ve bir sürü nedenden tutuklusun. Open Subtitles و لتشغيلك بلدوزر من دون رخصة و الكثير من الأشياء الأخرى
    Beyaz duvarlar, beyaz zeminler ve bir sürü beyaz insan. Open Subtitles جدران بيضاء ، ارضيات بيضاء و الكثير من اصحاب البشرة البيضاء
    Barlar, uzun yürüyüşler, aile yok, kız yok sadece dördümüz, bir çadır ve bir sürü bira. Open Subtitles ,الشراب, السير لمسافات طويلة بلا آباء, بلا فتيات ,فقط نحن الأربعة, الشلة و الخيمة و الكثير من الشراب
    Babamın geleneklerimize bağlılık konusunda oldukça sıkı kuralları sayesinde, şarkılar, kültürler, gelenekler, hikayeler, dağlar ve bir sürü koyunla dolu bir hayatım oldu. TED بفضل قوانين والدي الصارمة حول الحفاظ على عاداتنا وتقاليدنا، كان يتوجب علي عيش حياة مليئة بالأغاني والثقافة والتقاليد والقصص والجبال، والكثير من الخراف.
    Bir harem inşa edebilmek için bir sürü inek, bir sürü keçi ve bir sürü para, arsa sahibi olmanız gerekir. TED ويجب أن تملك الكثير من الأبقار الكثير من الماعز، الكثير من المال، والكثير من الأراضي، من أجل أن تبني الحرملك.
    Yemek, giysi, erzak ve bir sürü eşya var. Open Subtitles طعام وملابس ومؤن ومجموعة من الأشياء
    Evet, senin ve bir sürü masum sığınmacı için. Open Subtitles أجل، أنت ومجموعة من اللاجئين الأبرياء
    Evet, ben bir kanun kadınıyım ve bir sürü de kanun var. Open Subtitles نعم أنا أمرأة القانون والقانون شيئاً كبيراً
    10 parçalı McNugget istiyorum ben ve bir sürü Siçuan sos. Open Subtitles نعم، أود الحصول على منوجيت من 10 قطعة وحفنة من صلصة سيشوان.
    Çünkü bir süredir resepsiyonistimiz yoktu ve bir sürü iş birikti. Open Subtitles لانه ليس لدينا موظفة استقبال ولدينا الكثير من العمل لإنجازه
    Burayı sevdim. ve bir sürü sabıka kaydı oluşturmamız gerek. Open Subtitles آعجبتني نوعاً ما إضافة لذلك يجب علينا العمل على كميه من العمل الورقي
    Zaten odada üç kişi ve bir sürü yemek var. Open Subtitles مَع ثلاثة أشخاصِ لا اود الحدث حولهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more