ve bu iyi bir şey. Birçok seçeneğe ihtiyacımız var. | TED | وهذا شيء جيد. نحتاج للعديد من الخيارات. |
ve bu iyi bir şey. | TED | وهذا شيء جيد. |
Ben kötü adamım ve bu iyi bir şey. Asla iyi adam olmayacağım ve kötü bir şey değil. | Open Subtitles | أنا شرير، وهذا جيد ولن أكون صالحًا أبدًا |
Ayrılmak beni özlemeni sağlar ve bu iyi bir şey. | Open Subtitles | هذا سيجعلك تفتقدينني وهذا جيد |
Bu bir hataydı sadece, ve bu iyi bir şey çünkü kimsenin zarar görmediği anlamına gelir. | Open Subtitles | كانت غلطة وهذا أمر جيد لأنه يعني أن أحداً لم يتأذّ حقاً |
Hayır, görünüşüne önem vermiyor gibisin ve bu iyi bir şey. | Open Subtitles | لا .. أنت تبدو كأنك لا تهتم وهذا أمر جيد |
ve bu iyi bir şey. | Open Subtitles | وذلك شئ جيد فى هذه الأوقات العصيبة |
Neyse, şimdi buradasın ve bu iyi bir şey. | Open Subtitles | حسنا انت هنا بالنهايه هذا جيد |
ve bu iyi bir şey. | Open Subtitles | وهذا شيء جيد |
ve bu iyi bir şey, | Open Subtitles | وهذا شيء جيد |
Ayrılmak beni özlemeni sağlar ve bu iyi bir şey. | Open Subtitles | هذا سيجعلك تفتقدينني وهذا جيد |
Ben kötü adamım ve bu iyi bir şey. | Open Subtitles | أنا شرير، وهذا جيد |
- O kızgın. - Evet ve bu iyi bir şey. | Open Subtitles | إنّه غاضب - نعم، وهذا جيد - |
ve bu iyi bir şey. | Open Subtitles | وهذا جيد جدا |
Şuan, senin yeni sarmalındakiler hala kapalı durumda ve bu iyi bir şey. | Open Subtitles | الجينات الموجودة على شريطك الجديد لا تزال مغلقة الآن وهذا أمر جيد |
Lulu'yu atlatmışsın, ve bu iyi bir şey. | Open Subtitles | بعد (لولو) ، وهذا أمر جيد. |
ve bu iyi bir şey. | Open Subtitles | وذلك شئ جيد فى هذه الأوقات العصيبة |
Neyse, şimdi buradasın ve bu iyi bir şey. | Open Subtitles | حسنا انت هنا بالنهايه هذا جيد |