"ve bu sadece" - Translation from Turkish to Arabic

    • وهذا فقط
        
    • وهذه مجرد
        
    • وهذا مجرد
        
    • وذلك فقط
        
    • وهذه فقط
        
    • ومراسل من
        
    • وهذا ليس
        
    Ve bu sadece ilk birkaç gün ve sadece Britanya. TED وهذا فقط بعد مضي بضعة أيام، وفي بريطانيا فقط.
    Ve bu sadece yaşam süresi boyunca olan CO2. TED وهذا فقط هو ثاني أوكسيد الكربون من دورة الحياة.
    Ve bu sadece bir fare beyni. İnsan beyninden çok daha küçük. TED وهذا فقط مخ الفأر. وهو أصغر بمراحل من المخ البشري.
    Başlangıç olarak, en iyi kulüplere erişim. Ve bu sadece başlangıç. Senin için çalışacağım. Open Subtitles بدايةً ، لدي صلاحية الدخول لأكثر النوادي إثارة وهذه مجرد بداية فحسب، سأعمل لديك
    Evdeki kedi gibi basit bir şey için bile sonsuz çeşitlilikte nesne modellemesi yapmak mümkün Ve bu sadece bir nesne. TED حتى بالنسبة لشيء بسيط كحيوان أليف يمكن أن يقدم عددا لا نهائي من المتغيرات للنموذج وهذا مجرد شيء واحد فحسب
    ...en iyi ihtimalle yedi milyon ödemen gerekecek. Ve bu sadece bir başlangıç, daha başka şeyler de var. Open Subtitles بسبعة مليون دولار وذلك فقط للمحققون الإتحاديون.
    Doktorlar yakından izliyorlar Ve bu sadece bir önlem. Open Subtitles لقد فحصني الأطباء عن قرب, وهذا فقط للإحتياط.
    Ve bu sadece ortaya çıkma zahmeti gösterdiğinde oluyor. Open Subtitles وهذا فقط عندما تُكلف نفسك مشقة الظهور على الإطلاق
    Ve bu sadece yarısı ediyor. Open Subtitles بناء على نطاق التبادلات المعنية وهذا فقط نصفه.
    Ve bu sadece birbirlerine yaptıkları. Open Subtitles وهذا فقط ما يمكن أن يفعلوه لبعضهم البعض.
    Ve bu sadece birbirlerine yaptıkları. Open Subtitles وهذا فقط ما يمكن أن يفعلوه لبعضهم البعض.
    Ancak bundaki püf nokta Ve bu sadece test için, bundaki püf nokta şu, bu şey en başında 100 faktörle ölçeklenebilir olacak şekilde tasarlandı. TED ولكن السر وراء هذا -- وهذا فقط للاختبار -- السر أن هذا الشيء تم تصميمه منذ البداية ليكون مصغرا 100 مرة.
    Sonra diğer eşler ve tayfa, ardından cariyeler gelir Ve bu sadece Boraqchin'in kampı. TED وبعدها نجد الزوجات الشابات والطاقم، ثم المحظيات... وهذا فقط مخيم برقشين.
    25 kişiyi öldürdü Ve bu sadece bildiğimiz kadarı. Open Subtitles . قتل 25 شخص ، وهذا فقط ما نعرفه
    Ve bu sadece, Büyük Set Resifi'ni bu denli harika yapan şeyin başlangıcı. Open Subtitles وهذه مجرد بداية عن الشيء الذي يجعل الحاجز المرجاني عظيم جدا.
    İlk turdan dostlarımızdan gelen bağış paraları da bu kadar Ve bu sadece bir başlangıç. Open Subtitles الآن، إليك الدفعة الأولى، من تبرعات أصدقائنا وهذه مجرد البداية فقط.
    Ve bu sadece ilk gördüklerimiz. Open Subtitles وهذا مجرد إحصاء سريع
    Ve bu sadece kolum. Open Subtitles وذلك فقط ذراعي.
    Ve bu sadece bir başlangıç. Büyük planlarım var. Open Subtitles وهذه فقط البداية لديّ خطط كبيرة
    ..26 insanın önünde yapılacaktı. ..Ve bu sadece Alameda County'de alışveriş yapanların kılavuzu için basit bir makale olacaktı. Open Subtitles الذي سيقدم أمام 26 شخص ومراسل من "دليل مقاطعة ألاميدا للمتسوقين".
    Ve bu sadece güzel bir sosyal program değil, ortaya koyduğumuz en iyi sanat. TED وهذا ليس مجرد برنامج اجتماعي رائع، بل أفضل فن صنعناه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more