O gün iyi haberler aldım ve bugün burda kanserden kurtulmuş olarak duruyorum, yardıma ihtiyaç duymadan yürüyorum ve sekerek ilerliyorum. | TED | لقد تلقيت اخبارا جيدة ذلك اليوم انا اليوم قد شفيت تماما من السرطان وانا اسير بدون اي مساعدة واتامل بمستقبل مشرق |
Bunlardan biri çevremizdeki hayvanların olağanüstü sosyal karmaşıklığıdır ve bugün size hayvanların karmaşıklıkları hakkında birkaç şey anlatmak istiyorum. | TED | و أحدها هو التعقيد الإجتماعي المذهل للحيوانات من حولنا، و اليوم أريد أن أخبركم ببعض القصص عن التعقيد الحيوانات. |
Sanki Birleşik Devletler'deki her ev, dün gece bir yığın çamaşır yıkamış ve bugün de onları çöpe atmaya karar vermişti. | TED | وهذا كأن كل مواطن أمريكي قام بغسل كم كبير من الملابس الليلة الماضية ثم قرر أن يلقيها في صندوق القمامة اليوم. |
ve bugün fabrikamız dünyadaki en büyük yoğurt fabrikası oldu. | TED | واليوم مصنعنا هو واحدٌ من أكبر مصانع الزبادي في العالم. |
ve bugün ben planör pilotu toplumda herşey bir şiddet. | Open Subtitles | واليوم انا طيار منزلقَ في مجتمع كُلّ شيء فية عَنيف. |
Evet, ağaçlar ormanların temelidir fakat bir orman, gördüğünüzden çok daha fazlasıdır ve bugün, ormanlara bakış açınızı değiştirmek istiyorum. | TED | نعم، إن الأشجار هي أساس الغابات، ولكن الغابة هي أكثر بكثير مما نراه، وأريدُ اليوم تغيير طريقة تفكيركم حول الغابات. |
İnşa edildi, çalışıyor ve bugün kendi işletmesini kurdu, başkalarının çamaşırlarını yıkıyor. | TED | تم بناؤها، وهي تعمل وقد بدأت تجارتها اليوم وذلك لغسل ملابس الناس. |
ve bugün burada gördüğünüz yusufçuklar hemen dışarıda, kampüsün içinde, bu jenerasyonun gençliği. | TED | واليعاسيب التي ترونها اليوم في الخارج، في الحرم الجامعي، هي نسل هذا الجيل. |
ve bugün kazanırsak... 4 Temmuz, artık bir Amerikan bayramı olarak bilinmeyecek. | Open Subtitles | واذا نجحنا اليوم لن يعرف يوم الرابع من يوليو كأجازة أمريكيه فقط |
ve bugün erken saatlerde onu radyasyon elbisesinde uyuklarken gördüm. | Open Subtitles | وفي وقت سابق من اليوم رأيته نائم داخل جناح الاشعاع. |
ve bugün insanlar burada olanlar hakkında gerçeğe inanmayı reddediyor. | Open Subtitles | والى هذا اليوم,مازال الناس يرفضوا ان يصدقوا ما حدث هنا |
Hey, ben Stewie Griffin, ve bugün bütün gün babamın kıçını tekmeleyeceğim | Open Subtitles | مرحباً أنا ستيوي جريفين و أنا ذاهب لضرب مؤخرتي أبي طوال اليوم |
Onu memleketinden taşımıştı ve bugün özel olarak sana yaptım. | Open Subtitles | أحضرتها من البلاد القديمة و قد أعددتها خصيصاً لك اليوم |
Evet içtim ve bugün içtiğim üçüncü sigaraydı. Bu ne demektir biliyor musun? | Open Subtitles | أجل لقد دخنت ، وكانت الثالثة لي خلال هذا اليوم أتعلمين معنى هذا؟ |
ve bugün ateşin var. Ameliyatın üstünden altmış gün geçti Terry. | Open Subtitles | أجل واليوم تعاني من الحمى وأنت في راحة زراعة 60 يوماَ |
Bu hafta 2 kez yaptık ve bugün daha salı | Open Subtitles | لقد فعلنا مرتين بالفعل هذا الأسبوع واليوم هو الثلاثاء فحسب.. |
Bence sen kendi hayatında ve bugün hastanın hayatı hakkında tedbirsizlik yaptın. | Open Subtitles | الخاصة حياتكِ في متهورة بأنكِ أعتقد المريض يخص فيما متهورة كنتِ واليوم |
Bütün hafta çalışıyorum ve bugün de kızlarla olma günüm. | Open Subtitles | أنا أعمل طول الأسبوع واليوم هو يومي لأكون مع الفتيات |
Pronghorn tepesine birinin bakmasını istediler ve bugün benim izin günüm. | Open Subtitles | يريدون ان يأتيهم اي شخص الى برونهام ريدج واليوم لدي إجازة |
Acme Şirketinde kağıt satıyorum, ve bugün 1500 top kağıt sattım. | Open Subtitles | أنا أبيع الورق في شركة آكمي المحدودة واليوم بعتُ 1500 حزمة |
Tüm bu güzel yüzleri burada görmek harika ve bugün hepimiz için çok özel bir gün. | Open Subtitles | من الرائع رؤيتكم جميعاً هنا وهذا يوم خاص لنا جميعاً |
ve bugün beş ulus olarak bu anlaşmayı imzalasak bile nereye kadar geçerli kalacağı, bu anlaşmaya uyup uyamayacağımız bilinmiyor. | Open Subtitles | وحتى إن تمكنَّا من جعل اتفاقية دولنا الخمسة ترى النور... فلا أعلم إلى متى ستستمر، أو إن كنا سنتمكن من الحفاظ عليها حتى. |
O video 2011 baharında yapılmıştı ve bugün itibariyle neredeyse 20 şehre gittim ve neredeyse 2000 kişiyi fotoğrafladım. | TED | صُنع ذلك الفيديو في ربيع 2011 و الي يومنا هذا لقد سافرت الي حوالي عشرين مدينة و صورت حوالي الفين شخص. |