"ve buna rağmen" - Translation from Turkish to Arabic

    • ومع ذلك
        
    • وحتى الآن
        
    ve buna rağmen, bayanlar ve baylar, bu gezegendeki her bir birey muhtemelen her gün müzikle iç içe. TED ومع ذلك ، أيها السيدات والسادة ، كل واحد منا على هذا الكوكب ربما يمارس ويشارك بالموسيقا بشكل يومي
    ve buna rağmen çocuklarını terk edip bu adam için ölecek misin? Open Subtitles ومع ذلك انت مستعد للموت من أجله تاركا أطفالك إلى الأبد؟
    Ah. ve buna rağmen organik çilek almaya vakit bulabilmişsin. Kendin için mi seçtin? Open Subtitles ومع ذلك وجدت الوقت لشراء الفراولة، هل انتقيتها بنفسك؟
    ve buna rağmen, fil ve kale, ...eskiden kalma bir fıçı gibi bana bakıyorlar. Open Subtitles وحتى الآن بطريقة ما، أزاح الوزير، والرخ وجعلني أحدّق لتمرير البيدق
    ve buna rağmen, bu fikir hakikaten ne kadar spekülatif de olsa sizleri bunu ciddiye almanız için geçerli sebepler olduğuna ikna etmeyi amaçlıyorum. Çünkü bu doğru olabilir. TED وحتى الآن التضارب خلال الفكرة هو بالتأكيد انني اهدف الى اقناعكم ان هناك سبباً لأخذ الموضوع على محمل الجد كما لوكانت صحيحة
    ve buna rağmen yatırımcılarınızdan birini kaybettiniz? Open Subtitles وحتى الآن فقدت أحد المستثمرين
    Binlerce yıldır kötü biriydim ve ve buna rağmen istediğim her şeye sahiptim. Open Subtitles ظللت شرّيراً لآلاف المرّات ومع ذلك أنا على وشك أنْ أنال كلّ ما أريده
    Hiçbiri seninle tanışmadı, ...ve buna rağmen seni benim gördüğümden daha açık ve net gördüler. Open Subtitles لم يلتقي بك أحد منهم أبداً ومع ذلك هم رأوك بوضوح أكثر مني أنا.
    İkincisi de; aslında bu durum mimarlık açısından inanılmaz bir ikilemdi, yani toplum olarak tasarım düşüncesine daha önce hiç bu kadar ihtiyaç duymamıştık ve buna rağmen mimarlık sektörü gitgide işsiz kalıyordu. TED والثاني، في الواقع هذه مفارقة مذهلة للمعمار، والتي هي، كمجتمع، لم نحتج قط إلى التفكير في التصميم أكثر من الآن، ومع ذلك يصبح المعمار حرفياً عاطل عن العمل.
    ve buna rağmen benim için çalışmayı istiyor musun? Open Subtitles ومع ذلك مازلتِ تأملين العمل لدي
    ve buna rağmen bunu söylerken bile yanılıyorsunuz. Matematiksel olarak %110 imkansız. Open Subtitles ومع ذلك فأنت تفشل بطلبك أن نعطي 110% وهذا مستحيل رياضياً
    Bu cihaz gün başına daha fazla hasta tarayabiliyor ve buna rağmen daha az elektrik tüketiyor, ki bu hastaneler için harika, üstelik hastalar için de öyle çünkü tedavi maliyetini %30 ve radyasyon dozajını %60 azaltıyor. TED هذا الجهاز يمكنه مسح المزيد من المرضى على أساس يومي، ومع ذلك يستهلك طاقة أقل، والذي هو عظيم بالنسبة للمستشفيات، لكنه أيضا عظيم بالنسبة للمرضى لأنه يقلل من تكلفة العلاج بنسبة 30 في المئة والجرعة الإشعاعية بنسبة تصل إلى 60 في المئة.
    Yoldaş Yuri, o kadar adamı mezara gönderdin ve buna rağmen bir adam senden kurtuluyor. Open Subtitles أيها الرفيق (يوري)، كل تلك الجثث التي دفنتها ومع ذلك يستطيع رجل وحيد التملص منك
    ve buna rağmen kader acımasız değildir. Open Subtitles ومع ذلك.. القدر ليس قاسٍ
    ve buna rağmen House'un en iyi arkadaşısın. Open Subtitles ومع ذلك فأنت صديق (هاوس) المفضّل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more