"ve düşündüm ki" - Translation from Turkish to Arabic

    • وفكرت
        
    • فكّرت في انك
        
    • و فكرت
        
    • وفكرتُ بمقدورنا أن
        
    • و ظننت
        
    • واعتقدت بأنه
        
    • وإعتقدت
        
    • وفكّرت
        
    • وأنا فكرت
        
    • ففكرت
        
    Ben, bu sabah uyandım, aynaya baktım ve düşündüm ki, değişmem gerekiyor. Open Subtitles استيقظت هذا الصباح ونظرت في المرآه وفكرت مباشرة, أنني في حاجة للتغير
    ve düşündüm ki, bu uzun yolculuğa yalnız çıkmak için... ya çok cesursun ya da çok aptal. Open Subtitles فكّرت في انك أمّا شجاعة جداً أَو غبية جداً... لتقومي بهذه الرحلةِ الطويلةِ لوحدك.
    Ve bu Sculpey'e baktım ve düşündüm ki, belki, evet, belki kendi dodo kafatasımı yapabilirdim. TED و تمعنت في الصلصال, و فكرت لربما أمكنني صنع جمجمة الدودو الخاصة بي.
    ve düşündüm ki, seni kaybetmek nasıl oluyor anlasın. Open Subtitles و ظننت أنه يجب أن يعرف ما الشعور بخسارتك
    Spor salonuna gidiyordum, ve düşündüm ki eğer sana yemek ısmarlayamıyorsam, belki birlikte spor yaparız. Open Subtitles إنني أمزح، لقد كنت في طريقي إلى النادي... واعتقدت بأنه طالما لا أستطيع العشاء معكِ... ربما يمكننا أن نعمل على هذا معاً
    Gözünüzün içine bakma fırsatını kaçırmıştım ve düşündüm ki, bunu telafi etmeliyim. Open Subtitles لقد فوّت فرصة أن أنظر إليك بعيني وإعتقدت أنه الوقت لتعويض ذلك
    ve düşündüm ki, bir kadın nasıl bu kadar çaresiz, umutsuz kalıp hapları ezerek onların sıcak çikolatalarına koyarak kendi çocuklarına verebilir? Open Subtitles وفكّرت كيف يُمكن لأمرأة أن تكون يائسة للغاية وبدون أمل بأن تسحق حبوب الأدوية، وتضعها في الشوكولاته الساخنة، وتُقدّمها لأطفالها؟
    Doğru partnere ihtiyacımız olacak. ve düşündüm ki gerçekten -- (Kahkahalar) Bu cidden işe yarayabilir diye düşündüm, bir şans daha verelim. TED سنحتاج وقتها للشريك المناسب. وأنا فكرت أنه فعلاً . . . (ضحك) فكرتُ أنه فعلاً سينجح، لإعطائه فرصة أخرى.
    ve düşündüm ki, bu, annem için etkileyici bir kart yapmam için Scratch'ı kullanmak bir fırsat olabilirdi. TED ففكرت أنها قد تكون فرصة لاستخدام سكراتش لصنع بطاقة معايدة تفاعلية لأمي.
    ve düşündüm ki, daha taze bir yaranın üzerinde sanki bir yarış varmış gibi düşünmek hayret verici birşey. TED وفكرت أنه من المدهش أن نخمن كما لو كانت منافسة، على أمر أعتبره جرحا نديا
    ve düşündüm ki bunu bütün stres altındaki insanlar için internete koymalıyım işinizle ilgili sorunlara daha iyi müdahele edebilin diye. TED وفكرت أن أضعها على الإنترنت لكل الموظفين تحت الأجهاد لتساعدكم للتعامل الأفضل مع ما يدور في وظائفكم.
    Bir vaka üzerinde çalışıyorum ve düşündüm ki bana yardım edebilir. Open Subtitles أنا أعمل على قضية وفكرت ربما يساعدني فيها
    ve düşündüm ki, bu uzun yolculuğa yalnız çıkmak için... ya çok cesursun ya da çok aptal. Open Subtitles فكّرت في انك أمّا شجاعة جداً أَو غبية جداً... لتقومي بهذه الرحلةِ الطويلةِ لوحدك.
    Evet, ve düşündüm ki, eğer sizin gibi biri ile yatarsam, kendimden emin olurum, ve bu konuda çıldırmayı keserim. Open Subtitles نعم، و فكرت أنه إن ضاجعت امرأة مثلك سأتأكد و يمكنني ألا أفزع بشأن هذا
    - Ofisteki tüm benden genç ve daha hoş kızlar yüzünden kötü hissediyordum, ve düşündüm ki, rekabette başarı istiyorsam, bunun için harekete geçmeliyim. Open Subtitles لقد كنت أخسر دائما أمام الشابات الجميلات في المكتب و فكرت ..
    Doğru erkekle hiç tanışmamıştım, ve düşündüm ki daha fazla beklersem şansımı kaçırabilirim. Open Subtitles .. و لم أقابل الشخص المناسب و ظننت إنه إذا إنتظرت طويلاً سأفوت فرصتي
    - Oda kapanmak üzereydi, bende makalelerin kopyasını çektim ve düşündüm ki, sonra gidip... Open Subtitles -غرفة القراءة كانت ستقفل, لذا انا نوعاً ما فقط نسخت المقالات, و ظننت...
    Asansör hareket etmeye başladı... ve düşündüm ki... Open Subtitles المصعد الكهربائي بدأ بالتحرك من تلقاء نفسه وإعتقدت..
    Bu sabah uyandım ve düşündüm ki... Open Subtitles استيقظت هذا الصباح، وفكّرت...
    Kitabımı bitirdim ve düşündüm ki bunu beni yemeğe çıkararak kutlayabilirsin. Open Subtitles أنهيت كتابي ففكرت أن نحتفل يمكنك أن تأخذني لتناول الغداء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more