dedik. Ve ülke ve dünya çapında yapılan bu güzel, küçük pilot deneyleri bulduk. | TED | ووجدنا هذه التجارب الرائدة الصغيرة والجميلة في جميع أنحاء البلاد وفي جميع أنحاء العالم. |
Küçük çocukları vardı, cezaları Amerika ve dünya çapında protestolara neden oldu. | Open Subtitles | كان ورائهما أطفال صغار وأشعل مصيرهما احتجاجات في أمريكا وحول العالم |
İyi yaşamayı seven ve dünya çapında ganimet uzmanı olan. | Open Subtitles | صاحب المزاج و متذوق من الطراز العالمي للمؤخرة |
Bu geceyi, J-Bak Yatırım olarak ne kadar başarılı bir yıl geçirdiğimiz ve dünya çapında nasıl da ilk beş finans şirketi arasına girdiğimiz hakkında sıkıcı bir konuşma yaparak mahvetmeyeceğim. | Open Subtitles | لا أريد أن أفسد الليلة بخطاب ممل عن العام الاستثنائي الذي مر علينا "الذي توج باستثمارات "ج. |
Milyonlarca insan şu an bu yayını izliyor burada ve dünya çapında. | Open Subtitles | الملايين من الناس يشاهدون هذا البث حالياً هنا وحول العالم |
Bu işlemi yaptık ve dünya çapında 4000 iş için yapıldı, yani bu FDA onaylı dünya çapında kabul edilmiş bir menisküs yenileme operasyonu. | TED | وقد قمنا بتلك العملية على 4000 حالة حول العالم وهي طريقة معترف بها من منظمة الصحة والدواء الامريكية .. وحول العالم ايضا لاعادة بناء غضروف جديد |
son yirmi yıldır, ülke çapında ve dünya çapında. | Open Subtitles | وحول العالم خلال العقدين الماضيين |
Yani, Carlton biraz olabilir fakat Matthew aslında oldukça bilgili ve dünya çapında bir satranç oyuncusudur. | Open Subtitles | حسناً ، قد يكون (كارلتون) أبله قليلاً لكن (ماثيو) في الواقع رجل مُثقف بشكل كبير ولاعب شطرنج من الطراز العالمي |
Bu geceyi, J-Bak Yatırım olarak ne kadar başarılı bir yıl geçirdiğimiz ve dünya çapında nasıl da ilk beş finans şirketi arasına girdiğimiz hakkında sıkıcı bir konuşma yaparak mahvetmeyeceğim. | Open Subtitles | لا أريد أن أفسد الليلة بخطاب ممل عن العام الاستثنائي الذي مر علينا "الذي توج باستثمارات "ج. |