Adım Richards Berry ve dünyadaki en iyi mesleklerden birine sahibim. | TED | اسمي ريتشارد بيري، وأعمل في واحدة من أفضل الوظائف في العالم. |
ve dünyadaki tüm web sayfaları arasında 55 trilyon bağlantı var. | TED | وهناك 55 تريلليون رابط بين كل الصفحات على الإنترنت في العالم. |
ve dünyadaki bütün ufak Güçlüler senin ayağına kapanıp ders almak istiyor. | Open Subtitles | وكل خارق يافع في العالم يريد أن يركع عند قدميك ويتعلم منك |
Aslında, uğraşıyorum ve dünyadaki en uzun soluklu ve geri dönüşümlü süpermarketini yapmaya çalışıyorum. | TED | في الحقيقة، أنا احاول وسوف أجعل هذا أكثر سوبرماركت صديق للبيئة في العالم. |
Öte yandan, Berkshire Hathaway, Warren Buffett ve dünyadaki en büyük halı firması olan Shaw Halı ile çalışıyoruz. | TED | من ناحية أخرى، نبحث في شركة بركشاير هاثاوي، وارين بوفيت وشو للموكيت، أكبر شركة موكيت في العالم. |
Her gece güzel bir şekilde uykuya dalıyorum ve dünyadaki en mutlu adamım ve yaşadığıma minnettarım diye tekrarlıyorum. | TED | كل ليلة اخلد لنوم هانئ وأنا، أكرر، أسعد رجل في العالم وإنني ممتن لأنني على قيد الحياة. |
Sevgi ve saygıyı aramak ve dünyadaki yerini bulmaya çalışmak hakkındaki kısım. | TED | الجزء المتعلق بالبحث عن الحب و الإحترام ، و البحث عن مكانك في العالم. |
En sevdiğim hikâyeyse küçük bir çocuğunki, altı yaşında ve dünyadaki en büyük arzusu astronot olmak. | TED | وقصّتي المفضلة هي هذا الطفل الصغير، عمره ستّ سنوات وأكثر ما يفضله في العالم هو أن يصبح رائد فضاء. |
ve dünyadaki en iyi ortaokula sahip olduğumuzda, söylememe izin verin, bu sistemden fışkıran en iyi çocuklara sahip olacağız. | TED | وعندما تمتلك أفضل مدارس في العالم, سنحصل على أفضل أطفال من هذا النظام التعليمي, دعني أقول لك. |
ve dünyadaki insanların sadece üçte birine bile ulaşmamız onlarca yıl alırdı. | TED | وهذا سيستغرق عقوداً للوصول حتى إلى ثلث الأشخاص في العالم. |
Savaşlara ve dünyadaki açlığa son vermeyi bile dilemediler. | TED | لم يطلبوا حتى إنهاء الحروب أو الجوع في العالم |
İçeri girdiğin andan itibaren, ...tekrar sıradan biri oluyorsun, ama kalbinde cinayet taşıyan biri, ...ve dünyadaki hiç bir şey, seni, kurtulma fikrinden alıkoyamıyor. | Open Subtitles | مع اللحظه التي تدخل بها انت رجلٌ لمرة اخرى رجل يحمل القتل في قلبه وليس هناك شيء في .العالم يستطيع منعه من الهرب |
Bunun can sıkıcı bir buluş olduğunu ve dünyadaki açlığı bitireceğini kabul ediyorum. Ama! | Open Subtitles | اعترف بأنه اختراع مثير ينهي مشكلة الجوع في العالم |
Terörizme ve dünyadaki açlığa son vermeliyiz. | Open Subtitles | ونحد من سباق التسلح النووي ونوقف الارهاب و الجوع في العالم |
Bayan Stern, Sınıfınıza haftada üç gün gelmekten ve dünyadaki... bütün sorunların erkeklerden kaynaklandığını duymaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | لقد قٌدمت الي حصصك 3 أيام في الأسبوع ولقد أخبرت أني جنسي مسؤول علي كل المشاكل في العالم. |
Dünyadaki en havalı adam olduğumu söylersem ve dünyadaki en havalı adam olduğuma inanırsam bir de bakmışsın dünyadaki en havalı adamım. | Open Subtitles | إن قلت أنني أفضل شخص في العالم وأنا أصدق أنني أفضل شاب بالعالم وحينها فجأه أصبح |
ve dünyadaki pazar akşamları şekerleme için en hızlısıdır. | Open Subtitles | ولن أبادلها بكل راحة السبت والمواعيد العابرة في العالم |
ve dünyadaki hiç bir fabrika çikolatayı böyle yapmıyor çocuklar... | Open Subtitles | بالمناسبة ما من مصنع اخر في العالم يخلط شكولاتته بشلال اطفالي الاعزاء. |
ve dünyadaki hiçbir şey, bundan çok sizi yalnız hissettiremez. | Open Subtitles | ولا شيء في العالم يمكنه جعلك تشعر بالوحدة أكثر من هذا |
Çocukken annenin takdirini almaya koşullanmışsın hâlâ da onun takdirini arıyorsun ve dünyadaki her kadını annenin yerine koymuşsun. | Open Subtitles | حالتك كطفل يحاول الحصول على موافقه من أمه وما زلت تبحث عن موافقه أمنا وأنت تجعل كل امرأة في العالم بديلا لأمي |