"ve dışarı" - Translation from Turkish to Arabic

    • ويخرج
        
    • وخارج
        
    • والخارج
        
    • والخروج
        
    • و الخارج
        
    • واخرج
        
    • ولا تخرجي
        
    • لذلك تركها
        
    Zamanlaması hiç yok. Gelir ve gider, içeri ve dışarı. Open Subtitles ليس لديه اوقات معينة، إنه يأتي ويذهب ويخرج
    Yukarı, aşağı, içeri ve dışarı. Ayakkabı bağlamanın tamamı bu. Open Subtitles فوق تحت داخل وخارج وهكذا تقوم بربط الحذاء
    İçeri ve dışarı. Bu şeyin ölmüş olmasını istiyorum. Open Subtitles في الداخل والخارج أريد لهذا الشيء أن يختفي
    Pazar günleri değişik giyinmeyi ve dışarı çıkmayı severiz. Open Subtitles في أيام الأحد،نحب إرتداء ملابس مختلفة والخروج للنزهة
    Saat başına güncelleme istiyorum. İçeri ve dışarı olan her iletişimin. Open Subtitles أريد أن تزودوني بالمستجدات كل اتصال بالداخل و الخارج
    Baba, çık buradan dışarı! Şu yemini et ve dışarı çık! Open Subtitles أبى, أُخرج من هنا إقسم على المرسوم الملكى واخرج من هنا
    Şimdi, Burada kalmanı ve dışarı gelmemeni istiyorum. - Bunu bana borçlusun, Bayan. Open Subtitles أقرب مما تتخيّلين والآن أريدكِ أن تبقي هنا ولا تخرجي
    Sorumlu biridir. Evet, ama belki eşyaları çalınır diye endişe etmiş ve dışarı giderken yanına almış olabilir. Open Subtitles أجل و لكن ربما يكون قد خشي من أن تسرق أغراضك لذلك تركها قبل أن يغادر
    Arı sokması gibi bir şey ya, içeri ve dışarı. sadece önceden olacağını biliyorsun. Open Subtitles إنها كلدغة النحله, يدخل ويخرج قبل ان تعلمي انه يحدث
    ve dışarı çıkıyor. İşte. Acıtmadı değil mi? Open Subtitles ويخرج هذا لم يؤلم كثيراً، أليس كذلك؟
    Bir kamera alın, ve dışarı çıkın. Bir şey daha... kameranın yanında bir de yapmanız gerekenlerin listesi var. Open Subtitles حسنا كل شخص يأخذ كاميرا ويخرج من هنا
    Suyu içeri ve dışarı taşıyan borular var. Open Subtitles هناك أنابيب جلب المياه داخل وخارج.
    "Yukarı ve dışarı" mı? Ne biçim bir oda o? Open Subtitles (فوق وخارج) ما تلك الحجرة؟
    Barkod, aracı içeri ve dışarı taramak için kullanılır. Open Subtitles يُستخدم الرمز الشريطي لفحص السيارة من الداخل والخارج
    İçeri ve dışarı İnce ve kalın Open Subtitles في الداخل والخارج الرقة والشجاعة
    Ben de aslında nasıl biri olduğumun farkına vardım ve dışarı çıkıp hayatımı yaşamaya karar verdim. Open Subtitles وبأنه يجب عليّ تقبل ما كنت عليه والخروج وأعيش الحياة.
    Nöronların hücre zarlarındaki yüklü partikülleri içeri ve dışarı alan proteinlere bağlanırlar. Ve pozitif yüklü olanları dışarıda bırakırlar. TED يرتبطون مع البروتينات في أغشية الخلية العصبية التي تسمح للجسيمات المشحونة بالداخل والخروج وتحبس الجسيمات المشحونة بالموجب
    Onu içeri ve dışarı doğru hareket ettirirken. Open Subtitles بينما كان يحركه للداخل و الخارج.
    Ve bir yangın sağ, ve dışarı yakar? Open Subtitles النيران احرقت بالداخل و الخارج , صحيح ؟
    20 dakika içinde dönmezsem, hücreleri patlatın ve dışarı çıkın. Open Subtitles ان لم اخرج في خلال 20 دقيقةِ، فجر الخلايا واخرج.
    Sadece 2 tur ve dışarı! Kim o bağıran be? Open Subtitles فقط اركض واخرج من كان من كان يطرق الباب؟
    - Ses yapma ve dışarı çıkma. Open Subtitles لا تُصدري صوتاً ولا تخرجي منها
    ama belki eşyaları çalınır diye endişe etmiş ve dışarı giderken yanına almış olabilir. Open Subtitles أجل و لكن ربما يكون قد خشي من أن تسرق أغراضك لذلك تركها قبل أن يغادر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more