Bunlar yasal konular Ve daha da önemlisi bu sadece kaba taslak. | Open Subtitles | هذا غير قانوني، والأهم من ذلك أنه ليس من التهذيب في شيء |
Ve daha da önemlisi, merdiven gerçekse, bu bize modern hayattaki daimi tatminsizlik eğilimini açıklar. | TED | والأهم من ذلك ، لو أن ذلك الدرج الصاعد كان حقيقياً ، لفسّر لنا الإستياء المستمر والمتنامي في الحياة المدنية. |
Tekrar heyecanlıyım, çünkü toplum destekli polislik hakkında sadece konuşmayan bir emniyet müdürü var, kesinlikle onu anlıyor Ve daha da önemlisi, onu benimsiyor. | TED | أشعر بالحماس مجددا، لأنه أصبح لدينا نائب لا يتحدّث فقط حول الشرطة، ولكن يفهم ما يحصل داخل هذا المجتمع، والأهم من ذلك يقوم بالمعالجة. |
Ve daha da zahmetlisi bu hava dünyasında pusuya düşürme sanatını öğrenmek zorunda. | Open Subtitles | و الأكثر تطلّباً أنه عليها تعلّم فنّ نصب الكمين في هذا العالم الجوّي |
Ve, daha da önemlisi, neden başka ben telefona cevap için bir olurdu? | Open Subtitles | و الأكثر أهمية لماذا أكون أنا التي أجابت على الهاتف ؟ |
Katadorlar doktorlar, dişçiler, pediyatristler, saç stilistleri, masaj terapistleri Ve daha da fazlası tarafından bakım ve sağlık hizmetleri ile destekleniyorlar. | TED | بالإضافة إلى مساعدتهم مهنيًا وصحيًا مثل تقديم خدمات من أطباء وأطباء أسنان وأطفال ومصففي شعر ومختصي تدليك وأكثر من ذلك |
Uzamışsın ama. Ve daha da şişmanlamışsın. | Open Subtitles | ولكنك طولت حقاً وازداد وزنك ايضاً |
Benim bahsettiğim şey, ...filonun içinde bu ceketle, Ve daha da önemlisi bu yüzle geziniyorsunuz. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن واقع ان كنت يتجولون هذا الأسطول أن يرتدي سترة ، والأهم من ذلك ، أن وجه. |
Ve daha da önemlisi, bunu doğru gerekçeler için kullanacak. | Open Subtitles | , والأهم من ذلك سيستخدمه في الأسباب الصحيحة |
Kanlı elmas kaçakçısı olması, zimmetine para geçirmesi Ve daha da önemlisi karidese alerjisiyle ünlüdür. | Open Subtitles | لديه سمعة أنّه تاجر ألماس ومختلس ، والأهم من ذلك لديه حساسية قويّة للروبيان |
Bu vatandaşların ruhunu Ve daha da önemlisi bu zaferin gerçek kahramanını. | Open Subtitles | روح مواطنيها.. والأهم من ذلك البطل الحقيقي لهذا النصر. |
Geç başlangıçlı kimyasal dengesizliği var ama gerçekten iyi biridir Ve daha da önemlisi, karaborsa istihbarat uzmanıdır. | Open Subtitles | كان لديه داء إختلال توازن كيميائي ولكنه رجل صالح والأهم من ذلك فهو خبير في المخابرات السرية |
Başarılı bir şefsin Ve daha da önemlisi, baba olmak üzeresin. | Open Subtitles | أنت طاهٍ ناجح والأهم من ذلك ، أنت على وشك أن تصبح أباً |
Ve daha da önemlisi, nasıl oluyor da onları yatağına atabiliyorsun? | Open Subtitles | و الأكثر أهمية, كيف تجعلهن يذهبون معك إلى الفراش؟ |
Burada oturup da 19 yaşında bir çocuğu olmayan Ve daha da önemlisi, kamyonetinde hayalet olduğunu düşünen birisi tarafından yargılanmayacağım. | Open Subtitles | لن أجلس هنا ببساطة و أُنتقد من امرأةٍ ليس لديها ابنٌ في الـ 19، و الأكثر غرابة، تعتقدُ بوجود شبحٍ في صندوق سيّارتها. |
Ve daha da önemlisi ben neden babamın şarkı yazdığını bilmiyorum? | Open Subtitles | و الأكثر اهمية لماذا لم أعلم بأن والدى يؤلف أغانى؟ |
Kesin olan şey, dedektiflerin hala bindiği o minibüsü aradığı Ve daha da önemli olan ise Regan Pearce'ın bulunduğu yeri saptamaya çalışmaları. | Open Subtitles | مُحقّقو الشُرطة لازالوا يبحثون عن تلك السيّارة الكبيرة و الأكثر أهمية يُريدون معرفة مكان ريجان بيرس |
Ve daha da önemlisi bir aile olarak bir arada olmamıza. | Open Subtitles | و الأكثر أهمية, بقائنا معاً كعائلة. |
Ve daha da önemlisi, yapmam. | Open Subtitles | و الأكثر أهمية، إنني لن أفعل |
Daha Ve daha da yakınlaştırırsanız bir noktaya geldiğinizde yüksek bir güç onları bir arada kavrar. | TED | حينما تقربهما أكثر وأكثر وأكثر عندها في نقطة معينة تقوم القوة الخارقة بسحبهم سوياً. |
Oh, o iki şişeyi devirebilecek durumdayım... Ve daha da fazlasını hiçbir yardım olmadan. | Open Subtitles | أنا مؤهل لشرب قارورتين وأكثر أيضاَ بلا أي مساعدة |
Ve daha da beteri, | TED | وازداد الأمر سوءًا. |