"ve daima" - Translation from Turkish to Arabic

• وللأبد
• ودائماً
• دائما و
• و سأظل دائما
• وأبدًا
• و دوماً
• ودائمًا

Kalbimin şimdi ve daima senin sevginle dolu olduğunu bil.
إعلمي بأن قلبي مليئاً بالحب لكِ الآن وللأبد

Her neyse artık ve daima Dean senin problemin.
(على أيّة حال، بات (دين مشكلتك أنت مجددًا وللأبد

Yaptığım seçimi hiçbir zaman unutmayacak ve daima pişmanlık duyacağım.
سوف لن أنسى، ودائماً سوف أبدي ندمي على الخيار الذي اتخذته.

Her zaman ve daima, Xo.
"دائما و ابدا، تحياتي و قبلاتي"?

Onu her zaman sevdim... ve daima seveceğim.
ظللت على الدوام أحبه و سأظل دائما أحبه

Sanırım "Her zaman ve daima"nın bizi buralara getireceğini sanmıyordun.
لا أفترضك تصوّرت أن مبدأ دائمًا وأبدًا سينتهي بنا لهنا.

Kılıcım sizindir efendim, şimdi ve daima.
أنت عمادي , مولاي الأن و دوماً

Muğlaklığa, yanlış anlamalara ve çatışmalara açık olur ve daima kötü sona ererler.
وهي تلائم الغموض سوء الفهم، والصراعات ودائمًا ما تنتهي بسوء

"Şimdi ve daima.
** الآن وللأبد **

...şimdi ve daima sonu olmayan dünyada...
{\pos(192,230)} - الآن وللأبد حيث عالم أبديّ ...

Şimdi ve daima!
الآن وللأبد

ve daima, daima.
وللأبد وللأبد

- Şimdi ve daima! - Şimdi ve daima!
الآن وللأبد!

ve daima, çiçek götür. Pembe çiçekler.
ودائماً, دائماً أحضر معك الزهور زهور وردية

Birincisi, sağlığımız o tamamen güvenli ve daima kullanıma hazır böyle zararsız
أولاً، فى هذه الحالة فإنها آمنة تماماً، وسهلة التخزين ودائماً متاحة وكما يقولون، فى متناول الأيدى

Bunlar olduğunda bana ekstra ücret ödenmiyor ama bunlar sürekli ve daima bana oluyor.
لا أقبض راتباً أكثر حين يحدث هذا, وهذا ما يحدث على الدوام ودائماً أكون المعني.

Seni her zaman ve daima seveceğime söz veriyorum.
أعدك ان احبك دائما و ابدا

Seni her zaman ve daima seveceğime söz veriyorum.
اعدك ان احبك دائما و ابدا

"Her zaman ve daima" laf olsun diye söylenmiş bir şey değil kardeşim.
دائمًا وأبدًا ليس مبدأً يمكنك الفرار منه يا أخي.

Sen yeminini bozdun. Her zaman ve daima birlikte kalacaktık.
إنّك حنثت بعهدك، تعيّن أن نظل معًا دائمًا وأبدًا

"Daima ve daima."
دائماً و دوماً

"Hastaları iyileştirin, açları doyurun zayıfları gözetin, ve daima yalnız dua edin" dedi.
بل هذا الرجل. لقد قال في وصاياه" داوي المرضى وأطعم الجوعى, وارعى الضعيف بيننا, ودائمًا فلتصلِ في خلوة."