Bu durumda, Charlie, Sean ve David'in vücut tiplerine kabaca uyan vücutlara bakıyoruz. | Open Subtitles | في هذه الحالة, نحن نبحث عن كتل جسدية تتلاءم بصعوبة تشارلي, شون و ديفيد |
Eğer ondan istersem sen ve David'in tekrar Margaretle birlikte yaşamanızı sağlayabilir. | Open Subtitles | إذا طلبت منه ذلك, فإنه سيحرص على أنك أنت و ديفيد ستعيشان مع مارغريت |
Size biraz lazanya getirmiştim, ve David'le biraz laflıyorduk. | Open Subtitles | لقد أحضرت لكِ بعضًا من اللازانيا أنا و ديفيد كنا نتحدث |
Geçen sene Cary Agos ve David Lee ile şirket yeniden yapılandırıldı. | Open Subtitles | العام الماضي، أعادت الشركة نفسها مع كاري اجوس وديفيد لي كشركاء الاسم. |
Bertrand Russell ve David Hilbert gibi parlak matematikçilerin on yıllarca süren tam tersi çalışmalarına rağmen kanıt kabul edildi. Çünkü bu alandaki herkesin çoktan kabul ettiği aksiyomlara dayalıydı. | TED | وبالرغم من الانقلاب الذي حدث على عقود من جهود ألمع علماء الرياضيات مثل بيرتراند راسل وديفيد هيلبرت، فإنهم تقبلوا برهان غودل لأنه قائم على بديهيات مُتفق عليها في علم الرياضيات. |
(Kahkahalar) Tebdil-i kıyafet hayatımda bir sürü farklı karakter gördüm, Milo Yiannopoulos, Richard Spencer ve David Duke gibi şöhretler. | TED | ضحك ولكن عندما ذهبت متخفيا وجدت بعض من الأشخاص نجوم مثل ميلو يانوبولوس ، ريتشارد سبنسر وديفيد ديوك. |
Isaiah ve David Başkan'ın asistanları değiller. | Open Subtitles | نعم.. عيسى و ديفيد ليسوا مساعدين للرئيس |
- Jack Bauer ve David Palmer'ın aynı şehirde olduğu gün ikimizin de parmaklarımızın arasından kayıp gitmesi kabul edilemez. | Open Subtitles | للحصول على "جاك باور" و "ديفيد بالمير" فى نفس المدينه و فى نفس اليوم و تتركهم يفلتون من بين اصابعنا هذا آمر لا يطاق |
Sean ve David acil bakımdalar. | Open Subtitles | بأن شون و ديفيد تحت رعاية خاصة |
Sean ve David'i Margaret Sanders'a geri verme sözünü. | Open Subtitles | بأن أعيد شون و ديفيد إلى مارغريت |
ve David Hunter hayatını sizin ellerinize bıraktı. | Open Subtitles | و ديفيد هنتر وضع حياته تحت تصرفك |
Sen ve David birlikte biraz zaman geçirmelisiniz. İkiniz de çok meşgulsünüz. | Open Subtitles | يجب أن تأخذى أنتِ و (ديفيد) بعض الوقت للراحة، فكلاكُما مشغول جداً |
Bryan Ferry ve David Bowie arasında nasıl seçim yapılabilir ki? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تختار بين "برايان فيري " و " ديفيد باوي " ؟ |
Ve biliyorum sürem doldu. Bunlar benim çocuklarım, Natalie ve David. | TED | وأعرف أن زمني أنتهى هؤلاء أبنائي، ناتالي وديفيد |
Babam annen ve David'i müzik dersi için şehre bırakmıştı. | Open Subtitles | كان أبى قاد لوالدتك وديفيد إلى المدينة لدرس الموسيقى |
Christine ve David, neredeyse bir yıldır seks yapmıyorlar. | Open Subtitles | كرستين وديفيد لم يمارسَوا الجنس تقريباً في السّنة. |
Brooke ve David yolumuzdan çekilirse mutlu olabiliriz diyordu. | Open Subtitles | وقالت إنها إذا كان بروك وديفيد خارج الطريق يمكن أن نكون سعداء. |
Üvey babanın bana ve David'e antrenörlük yapışı daha dün gibi geliyor. | Open Subtitles | أنا اشعر وكأنه قبل 20 دقيقة كان مدربي أنا وديفيد |
Anne babası Virginia'dan Wendy ve David Harris. | Open Subtitles | ويندي وديفيد هاريس من غريت فولز بولاية فرجينيا، |
Buraya ilk taşındığımızda sen ve David bizi yemeğe alıp ilgilenmiştiniz. | Open Subtitles | عندما انتقلنا الى هنا اول مرة قمت بدعوتنا انت وديفيد على العشاء واهتتمت بنا |