Bunun içindeki mucize ve dehşeti gören var mı bilemiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أن أي شخص حقا رأى المعجزة والرعب من ذلك. |
Ve orada O'nun en büyük konfor ve dehşeti durur. | TED | وهنا يكمن أكبر قدر من الراحة والرعب. |
Hayvanların yenmek için öldürüldüğünü biliyordum ama gerçekte nasıl olduğunu, o hayvanların yaşadığı acıyı ve dehşeti görmek olaya yeni bir gözle bakmamı sağladı. | Open Subtitles | كنتُ أعرف أن الحيوانات تُذبَح من أجل الطعام، لكن مشاهدة كيفية حدوثه، ومشاهدة المعاناة، الألم والرعب الذي تمرّ به هذه الحيوانات، |
Dünya acı ve dehşeti yaratarak pek çok şeye hayat verir. | Open Subtitles | الأرض ينمو منها الألم و الرعب |
Dünya acı ve dehşeti yaratarak pek çok şeye hayat verir. | Open Subtitles | الأرض ينمو منها الألم و الرعب |