"ve eşitsizlik" - Translation from Turkish to Arabic

    • وعدم المساواة
        
    Bunlar, demografi, eğitim, borç ve eşitsizlik. TED أنهم التركيبة السكانية, التعليم, الديون وعدم المساواة.
    Georgetown Center'ın son zamanlarda yaptığı Fakirlik ve eşitsizlik araştırması siyahi kızların, beyaz akranlarıyla kıyaslandığında daha yetişkin olarak görüldükleri bir tür yaş baskısı yaşadıklarını onaylayarak bu eşitsizliğin nedenini kısmen açıkladı. TED في دراسة حديثة من قبل مركز جورج تاون بشأن الفقر وعدم المساواة أوضحت جزئيًا لماذا يحدثُ هذا التفاوت عندما أكدوا أن الفتيات السوداوات تعانين نوعًا محددًا من ضغوطات التقدم في السن، حيث ينظرُ إليهن على الأرجح كبالغات أكثر من قريناتهن البيضاوات.
    Birkaç yıl önce, dünyanın bütün gelişmiş ülkeleri nispeten daha zengin olanlar ve bütün yardım kuruluşları birlikte 200 milyar dolar bağışladılar dünyanın gelişmekte olan ülkelerine yükün en çoğunu dünyanın en büyük sorunlarının ağırlığını taşıyan ülkelere: kıtlık, açlık, iklim değişikliği ve eşitsizlik. TED منذ بضع سنوات، كل الدول المتطورة بالعالم... الدول الأكثر غنى... وكل المؤسسات الخيرية تبرعت معًا بحوالي 200 مليار دولار لصالح الدول النامية في العالم... الدول التي تتحمل معظم العبء، العبء الأكبر من مشاكل العالم الكبرى مثل: الفقر والجوع وتغير المناخ وعدم المساواة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more