"ve erkeklerin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الرجال
        
    • والرجال
        
    • للرجال
        
    Tanrı'yı kadın ve erkeklerin yüzlerinde ve aynadaki yansımamda görüyorum. Open Subtitles فى وجوه الرجال والنساء ،أرى الله، وفي وجهي في المرآه.
    Sanırım, kadınların ve erkeklerin bu olaya, bakış açısındaki temel farklılıkları bu vurgular. Open Subtitles أظن أن هذا فعلًا يوضِّح الفرق الأساسي في طريقة .نظر الرجال والنساء للمشكلة
    Kadınların ve erkeklerin beden olumlayan bir çevre yaratması oldukça önemli. TED من المهم أن يقوم الرجال والنساء بخلق بيئة إيجابية للجسم.
    Bu görüntü kadınlar tarafından başlatılmış bir devrimi gösteriyor. Kadınların ve erkeklerin karma bir protesto sürdüklerini görüyoruz. TED هذه الصورة تظهر جانباً من جوانب الثورة والتي بدأت بنسوة وهي تظهر النساء والرجال سوية يقودون ثورة مختلطة
    Yani kadınların ve erkeklerin nasıl şişmanladığı bilinen gerçeğinden dolayı. TED وبسبب المعلومات المتداولة عن كيف يتعرض النساء والرجال للبدانة
    Oysa uzun zaman önce olanları, çoktan olup gitmiş kadınların ve erkeklerin anısı zihnimde o kadar berrak ve taze ki. Open Subtitles " وحتى الآن ما زال الذهن صاف وغير مشوش " " لتلك الذكريات وما حدث منذ عدة سنوات " " للرجال والنساء الذين ماتوا "
    O zamandan bu yana kadınlar ve erkeklerin ne kadar farklı olduklarını gösteren çok kuvvetli kanıtlar ortaya çıktı. TED منذ ذلك الوقت، خرج للضوء كم هائل من الأدلة التي بينت لنا مدى اختلاف الرجال عن النساء في كل شيء.
    Kilisede pantolon giymek ve erkeklerin toplantılarına gitmek gibi göz ardı edilemez şeyler yapmaya çalıştık. TED حاولنا فعل أشياء لايمكن تجاهلها، مثل ارتداء السراويل في الكنيسة ومحاولة حضور الاجتماعات المحصورة على الرجال.
    Federal mahkemeler, kadın ve erkeklerin fiziksel uygunluk testi programları için fizyolojik olarak aynı olmadıklarını belirtti. TED أوردت المحاكم الفيديرالية أن الرجال والنساء ليسوا متساوين فيزيولوجيًا من أجل دعم برامج اللياقة البدنية.
    Sonra bir yolculuğa çıkmak ve erkeklerin kendileri için şimdilerde neler yaptığını görmek istediğimi fark ettim. TED لذا أدركت حينها أنني أردت الخروج في رحلة لرؤية ما يصنعه الرجال لأنفسهم.
    Bir kadının ile bir erkeğin ve dünyadaki diğer kadınların ve erkeklerin birbirlerine ait olduklarını bilmelerinin sebebi nedir? Open Subtitles ما الذى يجعل الرجل و المرأة يعرفان ذلك أو النساء و الرجال فى جميع أنحاء العالم يعرفون أنهم لبعضهم البعض ؟
    Siz güvensiz, şımarık ve erkeklerin çekici bulduğu bir kadınsınız. Open Subtitles أنت إمرأةَ مُدَلَّلةَ غير آمنةَ، معتاده على جذب الرجال.
    Ben bu gece, dünyadaki tüm kadın ve... erkeklerin, birbirlerine "seni seviyorum" dediklerinde... gerçekte "seni arzuluyorum" anlamına geldiğine inanıyorum. Open Subtitles أعتقد في هذه الليلة، في جميع أنحاء العالم الرجال والنساء يقولون لبعضهم البعض أحبك" عندما" "ما يقصدونه حقاً هو "ارغبك
    Araştırmacılarımız kadın ve erkeklerin beyinlerinin ruh haliyle bağlantılı bölümlerinin kadın ve erkek beyinlerinde farklılıklar gösterdiğini buldu. TED لقد وجد الباحثون لدينا أن هناك اختلافات في أدمغة النساء والرجال في المناطق المرتبطة بالمزاج.
    İlk yaptığımız şey, kadın ve erkeklerin duygusal destek alabilecekleri bir konuşma hattı kurmak oldu. TED أول شيء قمنا بفعله هو إنشاء خط للتواصل، يستطيع من خلاله النساء والرجال الاتصال والحصول على الدعم العاطفي.
    Kadınların burada temsil edildiğini ve erkeklerin ise burada temsil edildiğini düşünün. TED والآن تخيلوا أن النساء يتم تقديمهم هنا، والرجال هنا.
    Senin bir erkek olduğunu ve erkeklerin sadece rahatlayıp televizyon seyretmek istediklerini düşünmem gerekirdi. Open Subtitles كان يجب أن أدرك أنك مجرد رجل والرجال يريدوا أن يرتاحوا ويشاهدوا التلفاز
    Kadın şarkıcıların ortalama kilosu 60 ve erkeklerin ortalama kilosu 80. Open Subtitles المغنيات النساء يزن في المتوسط ستين والرجال ثمانين
    Benim dikişlerim var ve erkeklerin de çok uzun ve çok önemli konuşmaları var. Open Subtitles عندي الخياطة، والرجال لديهم من فترة طويلة جدا وهامة جدا المحادثات.
    İki hafta önce, radyomu dinliyordum ve sizin sesiniz çıktı, HeForShe adında bir şeyden ve erkeklerin rol almaları gerektiğinden bahsettiniz. TED وفي الأسبوعين الماضيين، كنت أستمع إلى المذياع، وسمعت صوتك، ولقد كنت تتحدثين عن شيء يُدعى "هو من أجلها هي"، والحاجة الملحة للرجال للقيام بدورهم.
    Kadın ve erkeklerin duygu ve durumlarının benzerden ziyade farklılığını biliyoruz. Kadınları cadı olarak gösteren eski PMS mitinden uzaklaşalım haydi. çok duygulu ve profesyonel çalışmanın büyük çoğunluğu kadınları benimseyerek yaşayalım her günü. TED نحن نعلم ان العواطف والامزجة للرجال والنساء متشابهين اكثر من انهم مختلفين ، لذلك لنخذ خطوات بعيدا عن الPMS الأسطوري القديم ذا النساء الساحرات واحتضن واقع العاطفية العالية والوظائف الخاصة الغالبيه العظمى من النساء تعيش كل يوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more