ve evde bir Unix server kurmak için yöntemler arıyordum. | Open Subtitles | وكنت أبحث عن طريقة للحصول على نظام يونكس في البيت |
Şehirde işler çığırından çıktı ve evde çok az kalıyorum. | Open Subtitles | الأمور جنونية في المدينة بالعمل و قلّما أتواجد في البيت |
Kurtuluş Savaşı'ndan sonra, babam iki buçuk yıllığına hapse atıldı ve hapishanede onu her hafta ziyaret ediyordum ve evde kendi kendimi eğitiyordum. | TED | وبعد حرب الاستقلال، سُجن أبي لمدة عامين ونصف، كنت أزوره كل أسبوع في السجن، وكنت أدرِّس نفسي في البيت. |
Bende öyle düşünüyorum,ama çok pasaklı ve utandırıcı ve evde tembel. | Open Subtitles | إعتقدتُ هذا أيضا ، لكنها مهملة . و تحرجني و كسلانة في البيت |
Amanda'yı saklama kararımın üzerinden bir gün geçmişti ve evde kalmasına izin vermek aklında daha çok soru işareti oluşmasına neden olmuştu. | Open Subtitles | مر يوم واحد منذ أن قررت إخفاء أماندا والسماح لها بالبقاء في البيت |
Üvey annem sosyal hizmetlerde çalışıyor. ve evde bir sürü çocuğa bakılıyor. | Open Subtitles | أمي بالتبنّي, تعمل في السلك الإجتماعي ولدينا الكثير من الأبناء المتبنّون في البيت |
O'nu ilişkilerimizde de, büyüklere saygılı olarak, sınıfta, ve evde tek başına internet'te sörf yaparken de şereflendirmeliyiz. | Open Subtitles | يجب ان نمجده في علاقاتنا في احترامنا للسلطة في الفصول الدراسية وعندما نكون في البيت وحدنا نتصفح الانترنت |
Neden yanda oturan ve evde eğitim gören o acayip çocukları da davet etmiyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تدعين هؤلاء الأطفال الغرباء الذين يدرسون في البيت إنّهم يسكنون بجانبكِ |
Belki de sana mükemmel bir hediye aldım ve evde bir yere sakladım. | Open Subtitles | ربما أحضرت لكِ الهدية المثالية بالفعل وخبأتها في مكان ما في البيت |
Beyzbol evde başlayan ve evde biten bir oyundur. | Open Subtitles | البيسبول لعبة حيث تبدأ في البيت وبيت عودة |
Çünkü beyzbol evde başlayan ve evde biten bir oyundur. | Open Subtitles | لأن البيسبول لعبة حيث تبدأ في البيت وبيت عودة |
Beyzbol evde başlayan ve evde biten bir oyundur. | Open Subtitles | البيسبول لعبة حيث تبدأ في البيت وبيت عودة |
ve evde kalmamız gerektiğini düşündüm. | TED | واعتقدت أننا يجب أن نظل في البيت فحسب. |
Stacy elinden geleni yapıyor, ama o da üçüncü nesil; ve evde veya okulda yemek pişirmek ona hiç öğrenmemiş. Bu aile obes. | TED | تفعل ستايسي ما بوسعها، لكنها من الجيل الثالث أيضاً. لم يتم تعليمها الطهي في البيت أو المدرسة. تعاني الأسرة من السمنة المفرطة. |
Burada iyi bir takım ve evde de sağlam bir destek var. | Open Subtitles | حسنًا, لدي فريق عظيم هنا... و نظام دعم متين في البيت. |
ve evde kalman gerekiyorsa, beni düşünme. | Open Subtitles | -وإذا أردت البقاء في البيت فلا بأس في ذلك |
Onu seven ve evde bekleyen insanları düşündüm. | Open Subtitles | فكرت بكل الناس الذين يحبونه، و ينتظرونه في البيت... |
ve evde böyle oturmaktan hoşlanıyorsunuz, herhalde | Open Subtitles | ويجلسوا في البيت مثلك .. هل انت ؟ ؟ |
(Kahkaha) Omzumdan ameliyat olmam gerekiyordu ve evde ailemle olmam gerekiyordu. | TED | (ضحك) ولكنّي كنت في حاجة إلى جراحة في الكتف وأردت أن أكون في البيت مع عائلتي. |
Herhangi bir anda 20 milyon insan yolda, otobüste, trende, veya yürüyordur, 500,000 köy ve 120 milyon hane vardır, ve hiçbiri de evlerinde çiçek hastalığı olduğunu bildirmek istemezler çünkü onlara göre çiçek hastalığı serinlik annesi Shila Mata'nın dini bir ziyaretidir ve evde ilahi bir ziyaret varken yabancıları davet etmek yanlıştır. Hastalığı bildirme girişiminde bulunmadılar. | TED | هناك 20 مليون شخص في الباصات على الطرق والقطارات، يمشون، 500 ألف قرية، 120 مليون أسرة، ولم يرغب أي منهم الإبلاغ إذا ظهرت لديهم حالة جدري في بيوتهم لأنهم أعتقدوا أن الجدري كان زيارة إلهيه ، شيتالا ماتا، الأم المعالجة ، وكان من الخطأ جلب الغرباء داخل بيتك عندما يكون الإله في البيت. |