"ve fırsatları" - Translation from Turkish to Arabic

    • والفرص
        
    Özerk olmak için karşılaştığımız zorlukları ve fırsatları anlıyoruz. TED نحن نفهم التحديات والفرص التي نواجهها لنعتمد على ذواتنا.
    Bu, övgüler ve fırsatları diğerlerinden daha fazla hak etmedikleri duygularına dönüşebilir. TED ما يجعلهم يشعرون أنهم لا يستحقون المرتبة التي وصلوا إليها والفرص على حساب الآخرين.
    Onlara nasıl düşünmeleri gerektiği konusunda alıştırma yapmaları için gerekli araçları, stratejileri ve fırsatları vermektir. TED بل بتزويدهم بالأدوات والخطط واللغة والفرص لممارسة التفكير.
    Genelikle bir muhbirin öncülük ettiği bu operasyonlar, araçları ve fırsatları ve bazen akıl hastası ve ekonomik olarak çaresiz insanların şimdi terörist dediğimiz kişiler olması fikrini bile sağladı. TED هذه العمليات التي غالبا ما يقودها مخبر يوفر الوسائل والفرص وأحيانا حتى هذه الفكرة لمختل عقليا و اليائسين اقتصاديا ليصبحوا ما نطلق عليه الآن مصطلح الإرهابيين
    Ve sanıkların uluslararası terörist gruplarla bağlantısı olup olmadığını, muhbir kullanılıp kullanılmadığını ve muhbirin teşkilat provokatörü rolu oynayıp araç ve fırsatları sağlayıp sağlamadığını bulmak için mahkeme dosyalarını kullandık. TED واستخدمنا ملف المحكمة لمعرفة ما إذا كان للمتهمين أية صلة بالجماعات الإرهاب الدولي سواء كانت تستخدم مخبرا أو إذا كان المخبر يلعب دورا محرّضا بتوفير كل الوسائل والفرص

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more