Galileo ve Newton gibi kişilerin sunduğu evrenle ilgili yepyeni bakış açısı matematik ve fizik temelliydi. | Open Subtitles | علماء علي غرار جاليليو و نيوتن كانوا يطورون رؤية جديدة للكون معتمدين علي الرياضيات و الفيزياء |
Hayır, hayır, sadece buradaki Albay'ın ne zaman bir matematik ve fizik uzmanı olduğunu merak ediyorum. | Open Subtitles | فلقد اصبح محترفاً للرياضيات و الفيزياء. |
Biz, bu uçsuz bucaksız evrende enerji ve madde ve kimya ve fizik evreninde yalnız mıyız? | TED | هل نحن وحيدون في ذلك الكون الواسع من الطاقة والمادة والكيمياء والفيزياء ؟ |
Bazı alanlarda sörfçünün kendi düşünülüyor ve bazılarında da su ve fizik. | TED | لصناعتها يُؤخذ المتسابق في عين الاعتبار في بعض الجوانب والمياه والفيزياء في جوانب أخرى. |
İki bilim adamının fikirleri dünya genelinde, matematik ve fizik dışında genel anlamda kesinliğin temellerini yıkan fikrin parçalarıydı. | Open Subtitles | معاً، كانت أفكارهم عاملاً في زعزعة عاّمة لليقين، في العالم الفسيح خارج نطاق الرياضيات والفيزياء. |
Arkeoloji ve fizik ile ilgili bazı konularda Araştırma yaptıklarını söylediler. | Open Subtitles | كانوا يقولون أنهم يدرسون مواضيع ذات صلة بعلم الآثار والفيزياء |
Müzik ve fizik arasında çok benzerlik vardır. | Open Subtitles | هناك العديد من أوجه التشابه بين الموسيقى والفيزياء |