Sanırım bu geçmişteki ve günümüzdeki hatıralarının karışması yüzünden oldu ve yaşadığın korku semptomların oluşmasına neden oldu. | Open Subtitles | أظن تشوش الذكريات بين الماضي والحاضر والخوف الذي تستحضره هو السبب في أعراضك |
Evet, yönetici sıfatıyla geçmişte ve günümüzdeki neredeyse tüm operasyonlarda bulundum. | Open Subtitles | أجل، كمأمور، كنت على علم بكل عملية، في الماضي والحاضر ،(فهمت. |
Lakewood'un geçmişteki ve günümüzdeki cinayetleri arasındaki bağlantıya bakarken Brandon'ın maskesini merak ettim. | Open Subtitles | إذن، بحثًا عن صلة بين جرائم قتل الماضي والحاضر ببلدة (لايكوود)، اضطررت للتساؤل حيال قناع (براندون). |