ve birçok Google servisi böyle doğmuştur. örneğin Orkut ve Google Haberler (Google News) gibi. | TED | والعديد، العديد من الأشياء في قوقل جاءت من تلك الفكرة، مثل أوركيت وايضاً أخبار قوقل. |
Bu sayfa Web tarafından etkili bir şekilde, müşterek olarak yazıldı ...ve Google bize sadece yardım ediyor ...kaynak belirten türüdür bir de uyumlu yer türürdür. | TED | هذه الصفحة بفعالية، مملوكة جماعياً للويب، وتساعدنا قوقل فقط نوعاً ما تضع الملكية في مكان ما متماسك. |
Bu ağız dolusu lafları alın ve Google'da aratın. | TED | حسناً، خذ تلك الجملة صعبة النطق وضعها في قوقل. |
ve Google ve Yahoo Internetin en büyük içerik üreticileri olmadıkları için, biz olduğumuz için, kontrol altında tutulacak olan da biziz. | TED | ولأن أكبر منتجي المحتوى في الإنترنت ليسا هما غوغل وياهو، بل نحن، نحن من يتعرض للمراقبة. |
Gerçek yaratıcılığı görmek istiyorsanız, Silikon Vadisine gidin ve Google, Microsoft, Intel gibi şirketlere bakın dediler. | TED | وقالوا أيضاً أن بالمقابل إذا أردت أن ترى الابتكار الحقيقي، اذهب إلى وادي السيليكون وانظر إلى الشركات من أمثال غوغل ومايكروسوفت وإنتل. |
Bir caddede koşan bu genci, sonra da Google Street View ve Google Haritalar görüntüleri görüyorsunuz ve koştuğu caddenin sizinki olduğunu anlıyorsunuz. | TED | ترى فيها ذلك المراهق يركض في الشارع ثم ترى الشارع بنمط محرك غوغل وخريطة غوغل المصورة وتلاحظ أن الشارع الذي يركض فيه الفتى هو شارعك. |
Ve bunu yaparken herkesin bildiği hayırseverlik üzerine –Gates veya Soros ve Google gibi-- fazla durmayacağım. | TED | وعندما أفعل هذا فلن أطيل عليكم بالأعمال الإجتماعية الكبرى التي كلنا نعرفها أعمال جيتس ، سوروس ، قوقل |
ve Google çoğu dillerde çok çok iyidir, Çince de ise oldukça kötüdür. | TED | ومع أن قوقل جيد جدا، جدا في ترجمة بعض اللغات، إلا أنه للواقع فظيع مع اللغة الصينية. |
Yani bilgisayarınızın başında oturuyor ve Google'da arama yapıyorsunuz. | TED | اذن انت جالس الى حاسوبك تبحث في قوقل |
Aslında bir iPhone uygulaması ve Google Maps vasıtasıyla yapılan bir hayır işi için, dünya çapındaki sanal koşu müsabakasına katılıyorum. | Open Subtitles | فأنا في الواقع مشاركة بماراثون خيري يدور العالم الافتراضي و ذلك باستخدام أحد تطبيقات جهاز "آيفون" بالإضافة إلى خرائط موقع "قوقل" |
Bu şekilde devam edersen beysbol birinci ligi ve tarafları seni ve Google'cı çocuğu memnuniyetle otobüsten atacak. | Open Subtitles | ليلقون بك أنت و"فتى قوقل" تحت الحافلة ان استمريت بفعل ما تفعله |
Etkileyici bir şekilde, burada neler oluyor?, ...açıkçası, bu sayfa nasıl oluşturuluyor? -- bunların hepsini biliyoruz, ...ama sadece onun hakkında düşünen bir değer ...bazıları Steven Johnson için bir numaralı cevap olduğuma karar veremez, ...ama azçok nasılsa web insanlarının tümü ...sayfaya birşeyler koyuyor ve sayfama bağlanmaya karar veriyor ya da bağlanmıyor, ...ve Google sadece orada oturuyor ve numaraları yönetiyor. | TED | لأن ما يحدث هنا بشكل فعّال، ما يصنع هذه الصفحة، عادة -- وكلنا يعلم هذا، لكنها تستحق التفكير حولها -- ليس شخصاً يقرر أنني أول إجابة للبحث عن ستيفن جونسون، لكن بدلاً عن ذلك كل الناس في الويب يضعون صفحاتهم ويقررون التشبيك لصفحتي أو عدم التشبيك لها، وتجلس قوقل هناك وتسحب الأرقام. |
Telefonu kapattım ve Google'da "Chapel Hill saldırısı"nı aradım. | TED | أغلقت الهاتف وفتحت غوغل "إطلاق نار في شابيل هيل" |
(Gülüşmeler) Sonunda internete girdim ve Google'da "ruhları" aradım. | TED | (ضحك) لذلك أخيراً اتجهت للإنترنت وبحثت على غوغل "مسكون بالأرواح." |
Sonuç olarak bu dört şirket -- Apple, Amazon, Facebook ve Google -- bizi oluşturan parçalardan bihaber. | TED | وكنتيجة فهذه الشركات الأربعة - (أبل)، و(أمازون)، و(فيسبوك)، و(غوغل) - فككت ما نحن عليه. |