- ve hafıza kaybı konusunda uzman olsun. - Nasıl biriydi? | Open Subtitles | ــ وخبير فى حالات فقدان الذاكرة ــ كيف يبدوا لكَ كشخص؟ |
ve hafıza sistemi, beynin duyusal kısmının hemen üstünde. | TED | و نظام الذاكرة يعلو جزء الحواس في الدماغ. |
Yani inanıyorum ki his ve hafıza üzerine çalışan insanlar bazen çocukluk anılarını neden sakladığımızı farketmezler. | TED | لذا أعتقد أن الناس الذين يدرسون الإحساس أو الذاكرة دون أن يدركوا لماذا نضع جانبا ذكريات الطفولة. |
Ama üçüncü fikir oldukça ilgimi çekiyor: beyin işleme ve hafıza güçlendirme. | TED | لكنني الفكرة الثالثة التي تجذبني حقا هي معالجة الدماغ وتعزيز الذاكرة. |
Efektör ve hafıza hücrelerine diferansiyel etmeye başla. | TED | أبدأ بتقسيمها إلى خلايا المستجيب والذاكرة. |
Hatta, sadece tarihte yaşadığım için bile şanslıyım, çünkü zeka ve hafıza olmadan tarih de olamaz. | TED | حتماً انا سعيد لانني على قيد الحياة في هذه الحقبة لانه بدون الذكاء والذاكرة لا وجود للتاريخ |
O yüzden uyku ve hafıza güçlendirme de çok önemli. | TED | لذا فالنوم وتقوية الذاكرة أمر في غاية الأهمية. |
- ve hafıza kaybı uzmanı olmalı. - Kişilik olarak neye benziyor? | Open Subtitles | ــ وخبير فى حالات فقدان الذاكرة ــ كيف يبدوا لكَ كشخص؟ |
- Bak Pat, Eminim negatifleri ve hafıza kartını milyonlarca dolara her an satın alabiliriz. | Open Subtitles | اسمع يا بات , انا متأكد من أن احدهم سيبيع لنا الصور أو كرت الذاكرة مقابل مليون دولار في أي وقت |
Katie Brown'un ve hafıza kaybı belirtisi göstermeye başlayan diğer 3 hastanın taramalarını gönderiyorum. | Open Subtitles | وأيضا ثلاث مرضى آخرين الذين بدأ يظهر عليم علامات فقد الذاكرة |
Bak bizim aşkımız tutuklanmalardan kalp krizi geçirten öpücükten ve hafıza kaybımdan bile etkilenmedi. | Open Subtitles | نجا حبنا من اعتقالات فدرالية، ونوبة قلبية تتضمن القبل، وفقدان الذاكرة. |
Uyumsuzluk ve hafıza kaybını açıklayamıyoruz. | Open Subtitles | لا يوجد شيء بدني يمكن تفسيره للارتباك وفقدان الذاكرة |
Genelde kafaya alınan ve hafıza kaybının sebebi olan psikolojik travmaya yol açan bir darbenin eseridir. | Open Subtitles | عادة تكون ضربة على الرأس مقرونة بصدمة نفسيّة، الأمر الذي يؤدّي إلى فقدان الذاكرة. |
Özetle, hipnoz ve hafıza yenileme tekniklerinin bir birleşimini kullanacağız. | Open Subtitles | أساليب المعالجة بالتنويم المغناطيسيّ وإعادة معالجة الذاكرة. |
..şiddetli halüsinasyon ve saldırganlık, ...ardından bilinç bulanıklığı ve hafıza kaybı görülüyor. | Open Subtitles | وحالات من العدوانية والهلوسة العنيفة تتبعها حالة من الارتباك وفقدان الذاكرة |
Felcin ve hafıza kaybının sebebi bu. | Open Subtitles | هو ما يسبب سكتة دماغية و ما يسبب فقدان الذاكرة |
Bunu bilişsel eksikliği olan insanlara uygulayacağız ve biz bunu bilişsel ve hafıza eksikliği olan Alzheimer hastalarını tedavi etmek için seçtik. | TED | سوف نقوم بفعل هذا في أشخاص لديهم عجز معرفي و اخترنا أن نعالج مرضى الألزهايمر الذين يعانون من عجز معرفي و عجز في الذاكرة |
Fakat aynı zamanda Kanner, bazı genç hastalarının müzik, matematik ve hafıza gibi bazı belli başlı alanlarda yoğunlaşan özel yeteneklerinin olduğunu fark etti. | TED | وفي نفس الوقت، من ناحية ثانية، لاحظ كانر أن بعض مرضاه الشباب يملك قدرات خاصة متجمعةَ في مناطق معينة من الدماغ، قدرات مثل الموسيقى والرياضيات وقوة الذاكرة. |
Dikkat ve hafıza konusunda süreklilik sağlayabildiğini ispatladı. | Open Subtitles | إنه يقدم أدلة ثابتة على الانتباه والذاكرة |
Valhalla'da yıldızların arasında hüküm sürer kuzgunları ona bilgelik ve hafıza verirdi. | Open Subtitles | لقد حكم بين نجوم فالهالا ومنحته غربانه الحكمة والذاكرة |