"ve hastaların" - Translation from Turkish to Arabic

    • المرضى
        
    Doktorların yaptığı ve hastaların ihtiyacı arasındaki kopuk olan bağlantıyı tekrar kurabiliriz. TED نستطيع تجاوز عدم التواصل بين ما يفعله الأطباء وما يحتاجه المرضى.
    İsteğimiz, fizyologların bu dijital tedaviyi kullanmaları ve hastaların evlerindeki tedavilerine eğlence katmak. TED نريد أن نمكِّن أطباء العلاج الطبيعي من وصف هذا العلاج الرقمي ومساعدة المرضى باللعب حتى التعافي في المنزل.
    Bakteriyal enfeksiyondan şüphelendiğiniz bir hastanız var. Ona antibiyotik veriyorsunuz. Hastalığa sebep olan bakteri hakkında başka bir şey bilmenize de gerek yok ve hastaların çoğu iyileşiyor. TED لديك مريض يُشتبه في إصابته بالتهاب بكتيري، أعطيته المضاد الحيوي، وبدون أن تضطر فعلًا إلى معرفة كل شيء عن البكتيريا المسببة للمرض، فقد تعافى العديد من المرضى.
    Konuk 2 deneyim için burdayım ve hastaların bedenlerini ayırıyorum Open Subtitles أدى ذلك إلى تجربتي على المُضيف الثاني. حيث إتّخذتُ قراري بألا أتدخّل جراحياً لإزالة الورم الموجود داخل جسد المرضى.
    "Dünyadaki bütün kanserlerin hastalardan kesilip çıkarılabilindiğinde ve hastaların hayatta kalıp iyiye gidebildiğinde." Open Subtitles دايونو. عندما تكون جميع أنواع السرطانات في العالم يمكن استقطاعها من جميع المرضى, ويمكنهم ان يعيشوا ويزدهروا.
    Biz "tamam" diyip Google'a girdik ve onların araştırma günlüklerine bizimle paylaşıp paylaşmayacaklarını sorduk bu yüzden araştırma günlüklerine baktık ve hastaların böyle bir araştırma yapıp yapmadıklarını gördük. TED قلنا بأننا موافقون، فلنسأل ما إذا كان غوغل سيوافق على مدنا بسجلات البحث، لكي نستطيع الاطلاع على السجلات ونكتشف ما إذا كان المرضى يقومون بهذا النوع من الأبحاث.
    EKT ile ilgili yanlış anlamalar varlığını sürdürse de bu tür tecrübeler, doktor ve hastaların, tedavinin yaşam değiştirme olasılığını fark etmesini sağladı. TED على الرغم من استمرار المفاهيم الخاطئة حول العلاج، فإن حساباً كحسابها ذاك ساعد الكثير من المرضى والأطباء على معرفة القدرة الهائلة للعلاج على تغيير حياة المرضى جذريّاً.
    Daha fazla hücreye hastalığı bulaştırdıkça bakteriler, enfeksiyonlu dokuyu yok eden hücre küçültücü enzimler sağlar, göğüs ağrısını tetikler ve hastaların kan öksürmesine neden olur. TED لأنها تصيب المزيد من الخلايا، تستخدم البكتيريا إنزيمات مهينة للخلايا حيثُ تدمر الأنسجة المصابة، وتسبّب ألم في الصدر، وتجعل المرضى يسعلون دَمٍ
    cerrahın rus ruleti oynaması ve hastaların masada ölmesi gibi. Open Subtitles و المرضى يموتون على طاولة الجراحة
    Yeni muayenehaneme gidelim ve hastaların yatağını son kez sevişerek vaftiz edelim. Open Subtitles و نلوث سرير المرضى بمضاجعتنا الأخيرة
    Şef, klinikte, kaybolan aile üyelerini arayan kalabalık bir grup var, ve hastaların iki saat önceki listesinden başka bir şey yok. Open Subtitles لدينا مظاهرة في العيادة من الأشخاص الذي يبحثون عن أفراد عائلتهم المفقودين و لا يوجد غير قائمة بأسماء المرضى ترجع لساعتين
    Biz, sıradan bir kağıt parçası olan reçeteyle başladık, ve hastaların sağlıklarına kavuşmak için ihtiyaç duyduğu antibiyotikleri, solunum cihazını, ilacı sormak yerine hastaların sağlıklı olmak için, ilk önce hasta olmamak için, neye ihtiyaç duyduğunu sorduk. TED بدأت مع منصة وصفة طبية - قطعة من الورق العادي جدا - وطلبنا، ليس ما يحتاج المرضى للحصول على الصحة - المضادات الحيوية، والاستنشاق، والأدوية - ولكن ما يحتاج اليه المرضى للتمتع بالصحة، لعدم المرض في المقام الأول؟
    Bu klinik ve dispanserlerin çoğunun, milyar dolarlık sağlık sistemlerinin yapmadığı şekilde hizmet ve destek sağlıyor ve hastaların ihtiyaçlarını karşılıyor olduğunu düşünmek utanç verici olsa da - bu durumdan utanç duymalıyız - ancak ayrıca ders de çıkarabiliriz. TED وبينما هو عارٌ للإعتقاد أن العديد من المستوصفات التي تقدمُ الخدمات وتدعمُ وتلبي احتياجات المرضى بطريقة لا توفرها أنظمة الرعاية الصحية التي تقدر بمليارات الدولارات -- علينا أن نشعر بالخجل حيال ذلك -- ولكن يمكننا أن نتعلم منها كذلك.
    Elektotlar EKG ve REM uykusunu izler, ve hastaların gerçekten yatakta olduklarından emin olmak... için kamera kullanırız Open Subtitles تَقِيسُ الأقطاب الكهربائية إي كْي جي ورِم يَنَامانِ، ونحن عِنْدَنا a حدبة فيديو في الغرفةِ للمُسَاعَدَة على تَأمين المرضى يَبْقى في السريرِ في الحقيقة.
    Sn Mathews Hastanesinde çalışanların ve hastaların listesini arıyorum. Open Subtitles أنا أحاول اكتشاف لائحة المرضى - الموظفين في مستشفى القديس(ماثيو)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more